Kerkük bizatihi “Türkiye”dir. Bir tarafta IŞİD denen katiller sürüsü, bir tarafta Mesud Barzanî’nin peşmergeleri akbaba gibi çullanıyorlar.


Putin ne yaptı?  “Kırım eskiden Rusya’nındı, şimdi de Rusya’nın olmalıdır,”  dedi ve toprağına kattı. Orada Ruslar çokluk ama öncesine gidersek Türkler çokluktur. (Cengiz Dağcı’yı okuma zamanı şimdi.) Türkiye, Kırım Türklerini Türkiye’nin uzantısı olarak bütün dünyaya duyurmalıdır ve haklarını saklı tutmalıdır. Gücün olmadığı için ileri lâf edemezsin ama, diplomasinin bin türlü manevrası vardır.

Yakında Putin, Kazakistan’dan bile toprak talep ederse şaşırmayalım. Kazakistan’da bayağı Rus yaşıyor! Kazakistan’ın tabiî zenginliklerini göz önüne getirirseniz Putin’in iştahının kabarmaması için sebep yoktur. Yeni Çar, Ukrayna’dan Donetsk ve çevresini bir koparsın, sonraki hamlelerini hep beraber görürüz! Kırım’a git bize dokunuyor, Kafkasya’ya git bize dokunuyor, Ermenistan’a, Gürcistan’a ve hatta İran’a git yine bize dokunuyor. Irak’ta, Suriye’de Türkler çığlık çığlığa bize bakıyorlar. Yunanistan’da, Bulgaristan’da keza!

Kafkas halklarının yarısı Türkiye’de... 19. yüzyıldaki Rus işgali son haddine varınca milyonlar tarifsiz azapla Osmanlı topraklarına göçmüşlerdir. Erivan neredeyse bir Türk şehri iken, bir tane Türk bırakılmamıştır. Gürcistan’da ne var biliyor musunuz? Ahıska. Kars’ın hemen ötesi. Ahıska Türkleri deriz. Stalin’in sürdüğü topluluklar içinde tek yurtlarına dönemeyenler Ahıskalılardır. Tiflis, Ahıskalıların dönmelerine bin türlü güçlük çıkarıyor. Türkiye neden devreye girmiyor/giremiyor anlayamıyorum.

İran’ın yarısı Türk neredeyse... “Şiîlik” ortak değer olmasa İran çoktan birkaç parçaya ayrılmıştı. En tepedeki dinî lider Hameney bile Türk! Son kertede İran’da Türklerin derdi, Türkiye’nin derdidir. Bunu unutmayalım.
“Türk doktrini” esaslı bir şekilde tespit edilmelidir. Bu elzem. Ama hangi hükûmet tespit edecek? AKP Hükûmeti mi?  “Geçin bunu!”  diyeceğim ama geçemiyorum. Hükûmeti sürekli ikaz etmek, bu vatanın evlatlarının vazifesidir.
Göz göre göre konsolosluk çalışanlarını IŞİD’e teslim eden ve  “Aman ne olur bırakın!”  diye yalvaran bir hükûmet bir saniye yerinde kalmaması gerekir ama burası Türkiye ve kalır! Kerkük’ü Barzanî’nin de, IŞİD’in de, Bağdat’ın da insafına bırakamazsınız.

Barzanî, Kerkük’te halk oylamasına gidecekmiş. Adam bölgeyi işgal etmiş, halk oylamasından bahsediyor. Mesud! Hiç zahmete girme! Sonucu ben söyleyeyim % 99,99 Kerkük senin!
Tarihin tekerrürü... Mesud’un babası Mustafa Barzanî ile Baas yönetimi çekişme hâlindedir ve 26 Ekim 1970’te Kerkük için bir halk oylamasına gidilecektir. (Baba Barzanî 14-17 Temmuz 1959’da Kerkük’te yüzlerce Türk’ü katletmişti.) 
Ülkücüler o zaman da tavırlarını ortaya koymuşlar, bildiri üzerine bildiri yayınlamışlardı. Bildiri metinleri Turhan Feyizoğlu’nun  “Fırtınalı Yıllarda Ülkücü Hareket”  kitabında yer almaktadır. (Bana da ilk Genç Ülkücüler Teşkilâtı başkanlarından Lütfü Öztürk hatırlattı.)  Yine Ülkücüler devrede ve yine onlar ses veriyor. Şu gerçek ki, Barzanî’nin esip gürlediği Kuzey Irak’ta da Türkiye’nin hakkı vardır. Irak’ın artık bütünleşmesi mümkün olmadığına göre, bu hakkın da hatırlatılması gerekir.