Ve süratle durmaz oradan Gümüşhane ye 20 Temmuzda Torul’u işgal eder.
22 Temmuzda Kelkit’i işgal ederler ta ki Rusların kendi içerisinde 1917 Rus Komünist devrimi olana kadar.
Sene Haziran 1917 köylerde Ermeni çetelerine ve Ruslara karşı gözü kara insanlar bir araya gelerek hızlıca direniş birlikleri kurarlar yukarı Tezene’den namı diyar Kara Selahattin, Kırıklı'dan Laz Osman, Kov'dan Hamdi çavuş…
Bunlarda o civarda dağlarda ormanlarda gizlenerek gece baskınlar ve Tekke'deki Rus karargahına bir kaç kez baskın yapmışlar.
Bir yaz günü Tekke’deki işgal komutanı Rus Genaral Tekke’den Venk köyüne Muğaldas köyü üzerinden Işık Dere denilen vadide at üzerinde harita elinde “vank vank” diye bağırarak gidiyor.
Tam ormanın içinden geçerken onlara tuzak kuran Kara Selahattin onu tuzağa düşürür ve öldürür. Elbiselerini soyar her şeyini alır, Generali toprağa gömer ve Rus ordusu günlerce komutanı arar bulamaz.
Kara Selahattin Rus komutanın elbiselerini giyer yukarı Tezene köyüne gelir.
Herkes kaçar Ruslar köyü bastı diye ve Ruslar bunu zamanla duymuşlar. Kara Selahattin'i yakalamak için bir kaç kez operasyon yaparlar hepsine de karşılık vererek kaçar.
Bozkurtça dağlarda yaşar ve Ermeniler bundan çok korkarlar adeta Rus ve Ermenilerin korkulu rüyası olur. İsmini duydular mı kaçarmışlar. Onlardan haraç alırmış. Kara Selahattin 1968 vefat etmiş.
Bize bu kahramanlık öyküsünü Engin Dalma kardeşimiz anlattı. Oda bu öyküyü bizzat büyük dedelerinden dinlemiş.
Allah o günleri bir daha göstermesin.
Allah bu mukaddes vatan topraklarına yeni işgal yaşatmasın, düşman ayağı bastırmasın.
Türk milleti sıradan bir millet değildir.
Bağımsızlık, özgürlük Türk’ün karakterinde vardır.
Sadece acılar yaşattılar tıpkı bugün Batman’da verdiğimiz 7 şehit gibi…
Yürekler kör oldu gözyaşları sel oldu aktı, acıdan gözyaşlarımın pınarı kurudu ama bir ölür bin diriliriz…
Bu topraklarda Kara Selahattinleri analar hep doğurur…
Onları yetiştiren milli manevi iklim çoraklaşmamalı, küçük ikbal menfaat uğruna bizi var eden ölümsüz değerler yok olmamalı…
Bu değerleri ihlal edenin yüzüne bu değerler hatırlatılmalı, ölümsüz ruh asla yok olmamalı..
İşte, Kara Selahattin’i Gümüşhaneviyi, Atsız’ı, Oltan Sungurlu’yu, Ali Metin Tokdemir’i çıkaran Ummani baba Sabri Şenel’i çıkaran iklim asla yok olmamalı…
İşte o milli manevi iklim biterse o zaman kaybederiz aksi takdirde nereden hangi cepheden gelirlerse gelsinler etten kemikten kaleler olur son damla kan, son can kalıncaya kadar teslim olmayız.
Bu vatan toprakları şehitlerin bize torunlarımıza teslim edeceğimiz emanetidir.
Türk milletinin hassas olduğu değerlerin model iklimi Gümüşhane altın kalpli insanların Gümüş diyarı hep yeşil kalmalı solmamalıdır…
