Türk dünyasının sesi: Azerin Türk dünyasının sesi: Azerin
Kastamonu’da antika ürünler, özellikle turistlerin yoğun ilgisini görüyor. İlgi gören antika dükkanlarından biri de Kastamonu’da Aşağı İmaret Sokak’ta meraklılarına hizmet vermeye devam ediyor.

        Antika dükkânı sahibi Şehabettin Özatay (62), antik ürünleri toplamaya 7 yaşında başladığını, bu merakın zamanla bir tutku halini geldiğini ifade etti. Özatay, baba mesleğinin bakkallık olduğunu söyleyerek, “O zamanlarda 7 yaşlarındaydım. Babamın ufak bir bakkal dükkânı vardı. Ben de bakkalın bir köşesine kendime ait küçük bir yer yapmıştım ve biriktirdiğim ufak tefek şeyleri oraya dizmiştim. Görenlerin ilgisini çekti ve onlar da ellerinde olan parçaları benimle paylaştılar. Küçük tezgâhım her geçen gün büyüdü ve bu zamanlara kadar geldi.” şeklinde konuştu.

        “Bu işi herkes yapamaz, gönülden sevmesi lazım” diyen antikacı Şehabettin Özatay günümüzde antika kavramının bile değiştiğini vurguladı. Bir şeyin antika olabilmesi için en az 100 yıllık bir geçmişe sahip olması gerekirken çağımızdaki hızlı gelişme ve değişmelerin, eşyaların değerlerini ve kullanılabilirliğini yitirmesinden dolayı bu sürenin 45–50 yıla kadar düştüğünü vurguladı.

        Dükkândaki en eski antikanın 250-300 yıllık olduğuna değinen Özatay, bu ürünlere biçilen değerlerin de yaşatıldığı çağa ve verilen emeğe göre belirlendiğinin altını çizdi. Şahabettin Özatay, yaptığı mesleğin gerçekten çok değerli ve özel olduğunu vurgularken günümüzde yalnızca belli kesimlere hitap ettiğini, heveslisinin çok az olduğunu, özellikle gençlerin bu konuda duyarsız olduğunu üzülerek ifade etti.

        İğneden ipliğe, aynadan tarağa, fincandan fotoğraf makinesine, eski kitaplardan takılara kadar tarih kokan çeşitli ürünler, tozlanmış raflarda adeta insana zamanda kısa bir yolculuk yaptırıyor.

Editör: TE Bilisim