Latin harflerine geçiş Osmanlı döneminde başlamış! Latin harflerine geçiş Osmanlı döneminde başlamış!
Sinema sanatçısı Tarık Akan, sanatın muhafazakâr olamayacağını iddia ederek, Türkiye’de inancın politikanın içinden çekilmesini istedi. Türkiye’de sanatın muhafazakarlık yüzünden gerilediğini ileri süren Akan, bunun da sebebinin inancın politikaya sokulmasına bağladı. “Sanat hiçbir zaman muhafazakâr olmaz.” diyen Akan, “İnancı ne olursun politikanın içinden çekin. İnanç, inançtır. Hepimiz Müslümanız elhamdülillah. İnanç denen şeyi politikanın içine soktuğun andan itibaren bugünkü çağda altından çıkılmayacak noktaya geliriz.” dedi. Ergenekon terör örgütüyle ilgili de konuşan Akan, “Bu konuda çok önemli bir eser ortaya çıkacak. Daha konuşma aşamasında. Olursa gündeme çıkacak.” diye konuştu.

Akan, CHP’li Eskişehir Tepebaşı Belediyesi'nin, Zübeyde Hanım Kültür Merkezi'nde organize ettiği "Sinema ve Kent Kültürü" konulu söyleşiye katıldı. Milyonlarca insana hitap eden bir mesleğin içinde olduğunu, yaptığı işin vereceği mesajını kendisinin belirlediğini aktaran Akan, “Onun için ilk sinemaya başladıktan 3 yıl sonra rengimi değiştirdim. Bu süreçte 30 tane salon filmim vardı. Tabi bunları dışlamıyorum. Bu filmleri bile erken yaşıma rağmen seçerek oynadım. Sonra mesajları olan, topluma bir şeyler vermeye çalışan film çekerek uğraştım. 4 yıldır da çalışmıyorum.” diye konuştu.

GÜNAY’IN FİLM İÇİN DESTEĞİNİ GERİ ÇEVİRDİM

Akan, konferansta eski Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’a da gönderme de bulundu. “Ertuğrul, eskiden ‘barışcı’ idi. Birlikte yargılandık. Ama o eskiden barışcı idi şimdi çok değişmiş” diyen Akan, “Anne başımda bit var isimli eserimi filme çekerken yapım şirketi iflas etti. Film yarım kaldı. Ertuğrul Günay Kültür ve Turizm Bakanı olunca beni aradı. ‘Tarıkçığım film projen yarım kalmış. Ne gerekiyorsa destek vereceğim’ dedi. Kendisine desteğine ihtiyacım olmadığını belirterek ‘seninle bir iş yapmam’ diyerek çevirdim." şeklinde konuştu.

Muhafazakâr sanatı da eleştiren Akan, muhafazakârların sanat yapamayacağını ve böyle bir şeyin olamayacağını iddia etti. Akan, “Muhafazakar sanat diye bir terim dünyada yok. Sanat hiçbir zaman muhafazakâr olmaz. Sanat her zaman aydınlatır. Öyle ya da böyle aydınlatır. İnancı bu politikanın içinden ne olur çekin. Yoksa ülkemizde sanat yok olmak üzere.” dedi.

"TÜRKAN, FATMA, HÜLYA’NIN FİLMLERDE YAPMIŞ OLDUKLARI ÖNEMLİ GÖREVLER VAR, SİZLER BUNU FARKETMEZSİNİZ"

Akan, kadın sinema sanatçılarla ilgili bir de itirafta bulundu. Eski yıllarda kadın sanatçıların filmlerde önemli görevi olduğunu ve bunu kimsenin fark etmediğinin altını çizen Akan, şöyle dedi: “Aklıma Türkan, Fatma, Hülya, Filiz geldi. Onlar 1960’lardan geliyor. Her gün sinemaya giden bir adam olarak 1950 ve 60'ların filmlerini seyrediyorum. Bakın şimdi orada Türkan, Hülya, Fatma ve Filiz'in yapmış oldukları ne kadar önemli bir görev var. Siz onları fark etmezsiniz, anne ve babalarınız fark etmemişlerdir bunu. O filmlerde başı açık, makyajını yapmış, kıyafetler çok güzel kadınların. Hülya, Fatma ve Türkan’ı ve filmi de çok seviyorsunuz. Ama şimdi sizin içinizde aile olarak ‘bir kapalılık, tutuculuk var’ itiraz ediyorsunuz. Türkan, Fatma gibi olmak istiyorsunuz. 1960’lardan bahsediyorum. Kafanızda var olan karanlık düşünceyi atıyorsunuz onların sayesinde, farkına varmadan. Onlar Atatürk’ün o koymuş olduğu temelin üstünden geliyorlar. Bakın burada bütün hanımlar ne kadar modern, çağdaş. İşte oraya bağlı. Ama şimdi bakıldığı zaman ‘hayır’ diyorlar. Ya kardeşim şu inancı ne olursun şu politikanın içinden çekin. İnanç inançtır.”

"ANNEM ORUCUNU 90 GÜN MÜ, 100 GÜN MÜ NE TUTARDI"

“Hepimiz Müslümanız elhamdülillah.” diyen Akan, “Benim annem de 5 vakit namaz kılardı. Orucunu 90 gün mü 100 gün mü tutardı? Makyajını yapar, saçı açıktı. Hiç bir zaman böyle bir kadın değildi. Ne yani şimdi inanç denen şeyi politikanın içine soktuğun andan itibaren bugünkü çağda altından çıkılmayacak noktaya geliriz. Onun için ülkemde sanat artık yok denecek noktaya geliyor.” şeklinde konuştu.

"ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜ KONUSUNDA ESER ORTAYA ÇIKACAK"

Konuşmasında savcı ve hakimleri de eleştiren Akan, Ergenekon terör örgütü davalarıyla ilgili önemli bir eserin ortaya çıkacağını işaret etti. Eski DGM Mahkemeleri ile Ergenekon terör örgütü şüphelilerin yargılandığı Silivri’deki Mahkeme’yi aynı kefeye koyan Tarık Akan, “DGM ile Ergenekon Mahkemeleri arasında hiç fark yok. Ben 5-6 defa mahkemeye gittim. Sizler gibi oturup izliyorum. Yani akıl mantık hiçbir şey almıyor. Savcının, hakimin söylediklerine şaşırıp kalıyorum. Bu konuda çok önemli bir şey ortaya çıkacak sanıyorum. Bir eser ortaya çıkacak. Daha bakalım konuşma aşamasında. Olursa gündeme çıkacak.” diyerek merak uyandırdı.

Editör: TE Bilisim