17 ve 25 Aralık 2013 tarihleri Türkiye Cumhuriyeti tarihine ‘en büyük yolsuzluk’ operasyonu olarak geçecek.
Ammenin menfaati adı altında yolsuzluk fetvalarının havada uçuştuğu, evlerdeki paraların dağıtılmak üzere toplanan zekât paraları olduğu, ayakkabı kutularına saklanmış 4.5 milyon Doların imam-hatip lisesi inşaatına kesilen teberru olduğu, yayınlanan telefon görüşmelerinin tamamının montaj olduğu şeklindeki bir savunma saldırısıyla ve yargıyı kilitleyerek püskürtülen bu operasyonlar çok büyük bir algı operasyonuyla yaratılan yeni bir düşmanla şimdilik atlatıldı, bu yeni düşmanın adı da ‘paralel’ kondu. 
‘Paralel düşman’ın 30 Mart yerel seçimlerinde işe yaradığını görenler, savaşın cephesini genişlettiler.
Türkiye’deki maden kazalarından, konsolosluğumuzdan kaçırılan vatandaşlara kadar ne varsa tamamını ‘paralel düşman’a fatura ettiler. 
11 yıldır siyâseten halvet hâlinde olduğu bir yapının, bir gün içerisinde Türkiye’yi parçalayacak, bölecek, ekonomik olarak çökertecek, bütün dış istihbarat örgütleriyle işbirliği ve ihanet içerisinde, CIA’nın kontrolünde, İsrail’in güdümünde ve aslında İngiltere’nin yönettiği  bir yapı olduğunu anladı AKP iktidarı. Koro hâlinde bu senaryoyu tekrar ettiler aylardır, ediyorlar. Bu denli ağır suçlamalar yönettikleri ve ‘paralel yapı’ adını taktıkları ‘cemaat’in büyük ihânetlerini 11 yıllık siyâsî halvet içinde nasıl fark etmediklerini bir türlü izah edemediler, bu sorunun kendilerine sorulmasına da izin vermediler.  
‘Kahrolası paraleller’ kâbustan tatlı bir rüyaya dönüştü. 
‘Fırsat bu fırsat’ diyerek devletin içinden temizlemeye ant içtikleri paralellerin yanında asıl kurtulmak istedikleri de vardı. Gün bu gündü ve ‘paralel temizlik’ adı altında giriştikleri bürokrat kıyımının ana unsuru ‘Ülkücüler’ oluverdi. 
‘Paralel düşman’ propagandası bombardımanı altında sinsice millî eğitim ve emniyet bürokrasisinde Ülkücü kadroları budamaya başladılar. 
Okul müdürleri için başlattıkları puanlama sistemiyle Ülkücü okul müdürlerini ve millî eğitimdeki ülkücü bürokrasiyi hallaç pamuğu gibi dağıtmaya başladılar. 
İstanbul’da dört yılını doldurup değerlendirmeye alınan 1477 okul müdürü vardı. 1477 okul müdürü arasında 75 puanın altında kalan müdür sayısı 787’ydi ve bu 787 okul müdürünün % 90’ı Türk Eğitim Sen’e bağlıydı, yani Ülkücü kadrolardı. Kağıthane, Beyoğlu, Sultangazi, Sancaktepe, Adalar, Güngören, Esenler, Bayrampaşa, Şişli, gibi birçok ilçede 75 puanı geçen bir tek TÜRK-EĞİTİM-SEN üyesi yoktu. Gaziosmanpaşa, Eyüp, Arnavutköy, Bahçelievler,Şile, Sarıyer ve daha birçok ilçede de yalnızca birer TÜRK EĞİTİM-SEN’li okul müdürü 75 puanı geçmişti.
Bu puanlama sistemiyle görevden alınan ülkücüler mesleğinde deneyimli, çok başarılı okul müdürleriydi, pek çok başarı/üstün başarı belgesi almış, aylıkla ödüllendirilmiş, uluslararası projelere katılmış, okulun genel teftişinde çok iyi/iyi raporlar almış okul müdürleriydi.
Fatih Kamil BİLGİN
Bayrampaşa İnönü Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürü.
Pek çok başarı, üstün başarı, aylıkla ödülü vardı. Bahçeşehir Üniversitesinde ‘Fatih Kamil Bilgin’in Okul Liderliği’ tez konusu yapılmıştı. Avrupa Birliği Meslekî Eğitim Komisyonu’nun İtalyan Başkanının ‘Hayal ettiklerimizin bu okulda gerçekleştiğini görmekten mutluyum’ şeklinde övgüsü İtalyan ve Türk basınında övgü dolu haberlere konu olmuştu. Sosyal etkinliklerde Türkiye ve Dünya çapındaki yarışmalarda dereceleri vardı.
Bir tek eksi puanı vardı Fatih Kamil BİLGİN’in; idealist bir ülkücüydü, milliyetçiydi, vatanseverdi.
Ayhan Şahin
Suat Terimer Anadolu Lisesi Müdürü.
Okulu ÖSYM’de İstanbul 3. olmuştu. YÖNVER’de İstanbul’da başarı sıralamasında ilk 6 okul içerisindeydi ve Bayrampaşa’da 1. sıradaydı. Müfettişlerin genel teftişinden iyi derece almıştı. Takdir Belgesi, aylıkla ödülü vardı. Yine ÖSYM’de 2013 yılında %87, 2014 yılında %85’lik başarısı ile Bayrampaşa’da 1. sıradaydı.
Bir tek eksi puanı vardı Ayhan Şahin’in; idealist bir ülkücüydü, milliyetçiydi, vatanseverdi.
Hayrettin Özkaya
Üsküdar İMKB Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürü
Denetimlerde tam not almıştı. Başarı, üstün başarı, aylıkla ödülü vardı. 2013 yılında meslek liseleri arasında üniversite başarısı en yüksek okuldu. 
Eyüp Bayrak, Eyüp Halk Eğitim Müdürü, Yüksel Karaca,Otakçılar İlkokulu Müdürü, Nasuh Duman Hüseyin Keçeci İş Okulu Müdürü, Mustafa Demirci, GOP Anadolu Lisesi Müdürü...
Bu isimlerin de başarıları, takdir belgeleri, ödüllerinin yanında bir tek eksi puanları vardı, bunlar da idealist bir ülkücüydü, milliyetçiydi, vatanseverdi...
Not:  Çarşamba günü bu konuya devam edeceğiz...