İşte bulunduğumuz nokta 1915 Rus işgalinde Gümüşhane Kabaköyümüzün işgal edildiği noktadır. Böyle bir kritik manidar noktada evladımla geçmişin muhasebesini geleceğin tasarımını yapıyoruz. Zira çocukluğumda kurtların sürümüze daldığı zirvelerdir. Köy sakinlerinin göç imkanı takati gücü kuvveti olanlar Tokat Amasya Sivas illerine yani Anadolu’nun içlerine çile ızdırap sefalet açlık çaresizlik içinde göç etmişlerdir.

Kalanlar sahipsiz yaşlı hasta olabildiğince çaresiz insanlardır. İşte köyde kalanlar İçin ayakta kalma yaşama umudu şansa kaldı zira gelen Rus askeri içinde Ermeni Taşnak çeteleri ahaliye kan kusturuyor. O kadar katliam ve acı çektirdiler ki çoğu yerde ayakta kalan kalmadığı için yaşananlarda toprağa toplu mezara gömüldü.

Halbuki asırlarca farklı inanç ve halklara mensup insanlar bugün modern laikliğin bile veremediği inanç özgürlüğü ticaret tarım askerlik imtiyazı ile ülke nüfusunun yarısı gayri Müslimdi ve son derece rahat bir hayat sürülüyor.

Gümüşhane Kale ve köylerinde Müslüman Türk ahali gayri Müslim Türk ve Rum ahaliye sırtında taş taşıyarak evine ekmek götürüyordu.

Leri Kara Godil Rumlar’ına ya da Yaşayan Hıristiyan Türklere bölgenin Müslüman Türk sakinleri Şebrenni bölgesinden nerede ise boğaz tokluğuna sırt tahtası ile taş taşıyordu. Böyle bir sefil fakir bir hayat sürülüyordu asırlarca çünkü gayri Müslim imtiyaz görüyor, askerlik yapmıyor Türk ahali yıllarca askerlik yapmak İçin gidiyor bir daha geri gelmiyor.

Cepheden cepheye koşuyor ya şehit veya gazi oluyordu köyüne nadir dönen oluyor nüfus dengesi gayri müslimler lehine sürekli artıyordu.

Kaderin cilvesi bitmeyen Rus saldırıları ve yeni bir Rus saldırısı ile karşı karşıya kalınmıştı dedem Şükrü Şenel 14 yaşında eli silah tutar diye Ruslar tarafından esir alınıp götürüldü.

90 yılı Kerkük için yaşayan adam... 90 yılı Kerkük için yaşayan adam...

Köyün imamı Rus komutandan rica etmesine rağmen geri vermediler önce Erzurum’a ardından Tayfur Dal ve Ferhat Tanış dede ile çok uzun bir süre esir kamplarında kaldılar.

İşte oğlum Yuşa’ya dedemin esaret öyküsünü anlattım. Daha sonra dedem esir kamplarından kaçarak köye geldi ve Kurtuluş Savaşı için asker oldu ve İstiklal harbi gazisi oldu.

İşte serüvenin başladığı yerdeyiz uçsuz bucaksız dağ dere tepe hayatta tutunma mücadelesi yetmez gibi birde üstüne Rus işgali ama asıl direnç efsane direniş başlıyor.

Buradan başlayan yolculuk onurlu şerefli anılarla Sakarya meydan muharebesi ve Yunan’ı kovalarken yediği şarapneli vücudunda şahidi olarak kabre götürüyor anlatmaya devam edeceğim.

İşte o mahrumiyet şartları altında bize özgürce yaşayacağımız köy vilayet ve vatan bıraktılar yani dedemin okuma yazması yoktu. Zira çocukluk işgal ve cephelerde geçti babam köye iki saat yayan mesafede nahiyeye okula karda kışta yürüme gidip geldiler. Soğukta ayak parmaklarını donarak kaybeden çocuklar varmış babam uzun inşaat ustalığı Kalaycılık yıllarından sonra Almanya’ya gurbete gitti.

Bizi Erzurum’da üniversite eğitimi imkanı sundu. Annem ile nur içinde yatsınlar çok zorluklar çektik. İİşte bu dağdan çocuk yaşta eşekle günde üç dört sefer buğday başağı taşırdım buğday harmanına çobanlık amelelik yapardık ziraat hayatımızın parçasıydı.

Hanenin bütçesine katkı İçin ne gerekiyorsa yapıyorduk babamız yurt dışında çok zor şartlarda çalışıyor çok bereketli maaşı ile ihtiyaç sahiplerin kol kanat geriyor hasret çekiyorduk.

Babasız delikanlı olmuştuk gazi dedem bozkurt Atatürk’le cephe hatıralarını anlatıyor ben de ömrümün yol haritasını belirliyordum.

Evet bizden öncekiler biri birini aratmayan çok büyük çile ızdırap sefalet çekmişlerdi bize nispeten daha çok imkan nimet fırsat bıraktılar kural töre yol yordam öğrettiler.

Biz de değerler nöbetini devrediyoruz. Ezel de ebed de şerefli asil Türk milletiyiz. Dün Göktürk, Selçuklu, Osmanlı ve bugün Türkiye Cumhuriyeti devletini kuran milletiz adımızı sanımızı, şanımızı yok. Kabul eden Mübarek dinimizle Türklüğümüze algı operasyonu yapanlara şunu net ifade ediyoruz. Müslümana düşman Türk Türk’e düşman Müslüman olamaz bitsin bu iğrenç tuzak bunu iddia veya isnat edenin suratına çarpın!

Sabri Şenel

Editör: TE Bilisim