Ak Parti günahlarını nasıl bağışlatabilir, biliyor musunuz... Millî mutabakatın sağlandığı şu zamanda, geçmişle yüzleşerek.  “Çözüm!... Çözüm!...”  deyip durdular, PKK’yı palazlandırdılar. Bölücüler hiçbir devirde böyle güçlenmemişti. Militanlarını ülke dışına çıkaracaklardı, çıkarmadılar. Ona bile  “Kabulümüz.”  dediler. Yeter ki, cenaze gelmesin. Kim ister cenaze gelmesini! Ya bu ülke ne olacak?  “Toprak, eğer uğrunda ölen varsa vatandır”  (M. C. Kuntay) mısrasını  “Tepe”dekinin ağzından kaç defa duyduk!
Abdullah Öcalan’ın aklına uydular,  “âkiller”  diye bir zümre çıkardılar.
Bu gazetede, 1919’da, Mondros Mütarekesi’nden sonra İstanbul’u işgal eden İngilizlerin emriyle kurulan Heyet-i Nasihaların, Sevr’e nasıl zemin hazırladıklarını ve zamanımızdaki uygulamanın benzer taraflarını çarşaf çarşaf yazdım. Birçok politikacı, gazeteci de  “Kılavuzunuz A. Öcalan olmasın!.. O...tan âkillere kanmayın.”  dediler. Ama ya kasıtlarından ya aklarının ermediğinden bildiklerini okudular. Üstelik  “Türk bayrağının adı değişsin, Selahattin Demirtaş’ın dediği gibi ’devlet bayrağı’olsun.”  diyen Hilal Kaplan nâm kişiyi  “Âkiledir!”  deyip  “yıkım/bölüm”  heyetine bile dâhil ettiler. ( “Türk bayrağı değişsin”  diyenleri affetmem mümkün değil! Onun için vahameti her fırsatta hatırlatıyorum!)
Dön geri bak AKP yönetimi! (ve Saray’daki!) Günahlarını gör ve Allah’a yakar:
 “Biz bu milleti, bu ümmeti ’PeKK denen dinsiz imansızlara, bölücülere nasıl peşkeş çekmişiz. Allah’ım! Günahımız büyük. Bizi affet ve kaybedilenleri geri almak için bize fırsat ver. Senin inâyetin ve halkın desteğiyle PKK belâsını def edelim!”
Şimdiyle kadar görülmemiş bir mücadele başlatıldı. PKK millî destekle darbe üzerine darbe yiyor. (İnşallah AKP-Saray tırsıp geriye dönmez!)  “PKK, ya bitecek ya bitecek!”  demeden dönülürse, hepten ülke kaybeder! Bir anda mücadeleyi durdurmak, PKK’ya:  “Size gücümüz yetmiyor. Buyurun masaya. Ne istiyorsanız verelim.”  demektir ki, buna asla razı olunamaz. Millet, PKK’nın kesinlikle bitirilmesini istiyor.
Aman cephe gerisine dikkat! Kıpırtılar var. Mücadeleyi sekteye uğratmak isteyenler harekete geçiyorlar.
AKP’nin günah-ı kebâirinden o...tan âkillerin kalıntıları balıkçıda kılçık ayıklamaya bir araya gelmişler.
PKK’nın önünü açmak için  “çatışmasızlık”  istiyorlarmış. Rastladığınız yerde yüzlerine tükürür müsünüz tükürmez misiniz bilemem, o...tan âkil kalıntılarının isimlerini buraya yazıyorum: 10’u lokantada PKK’ya destek metni yazanlar:
“Kadir İnanır, Ali Bayramoğlu, Öztürk Türkdoğan, Tarık Çelenk, Kezban Hatemi, Oral Çalışlar, Zübeyde Teker, Vahap Coşkun, Lami Özgen, Celalettin Can.”
Kılçık ayıklamaya gelmeyip imza veren 10 âkil kalıntısı:
 “Beril Dedeoğlu, Fuat Keyman, Levent Korkut, Ahmet Faruk Ünsal, Cemal Uşşak, Emin Ekmen, Tarhan Erdem, Fehmi Koru, Abdurrahman Kurt, Yılmaz Ensaroğlu.”
Cephe gerisini sağlama almadan mücadele yürütemezsiniz. Bu adamların maksatları belli. PKK’nın kaybetmesinin önüne geçebilmek için üzerlerine düşen ne ise yapmak.
PKK’ya âlet olanlara derhal soruşturma açılmalıdır. Her akan kanın mesûlleri onlardır!