Bakan Bağış, Dalaman Havalimanı’ndan karayolu ile geldiği Muğla’da Vali Fatih Şahin’i makamında ziyaret etti. Ziyarette yaptığı konuşmada Muğla’nın Türkiye’nin incisi olduğunu belirten Bağış, “Sadece Ege ve Akdeniz’in birleştiği değil, aynı zamanda hoşgörünün, sevginin kaynaştığı bir nokta. Muğla, AB süreci açısından çok önemli bir ilimiz, çünkü Avrupalılar Türkiye’yi Muğla’dan tanıyor, Muğla’nın Dalaman'ı, Fethiye’si, Göcek’i, Bodrum’u ile. Onun için her Muğlalı, AB müzakere heyetinin doğal bir üyesidir. Her Muğlalının Avrupa’dan gelen konuklarımızı ağırlarken gösterdiği güler yüz, Türkiye’nin AB sürecini daha da hızlandırmaktadır.” şeklinde konuştu.
MÜSİAD gibi 22 yıldır Türkiye’de çok önemli projelere imza atan bir kuruluşun 35. şubesini Muğla’da açmanın mutluluğuna ortak olmaktan dolayı ayrı bir keyif aldığını da dile getiren Bakan Egemen Bağış, “Ümit ediyorum ki işvereniyle, işçisiyle, kadınıyla, erkeğiyle hep birlikte Türkiye’nin daha aydınlık geleceklere kavuşması çalışıp çabalayacağız. AB sürecinde de Muğla’nın bize verdiği ilhamla önemli aşamaları geçiyoruz. Bazen Avrupa’da karşımıza çıkan çifte standartlara karşı Muğla Yörüklerinden aldığımız ilhamla, onlardan gördüğümüz kararlılıkla net bir tavır sergileyebiliyoruz. Bugün de seyahatimiz boyunca o enerjiyi alıp Brüksel’de ve AB üyelerinin başkentlerinde, 'Durmak yok, yola devam' diyeceğiz. Bir yandan da ülkemiz için, 'Durmak yok, reforma devam' diyeceğiz, çünkü Türkiye her geçen gün daha iyi bir noktaya doğru gidiyor. Bu süreçte biz de elimizden geleni inşallah hep birlikte yapacağız.” ifadelerini kullandı.
Bakan Bağış, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin AB’nin dönem başkanlığını yaptığı dönemde kendi iflasını ilan edecek duruma düştüğünü kaydederek, “Dönem başkanlığındaki bir ülkenin iflas etme noktasına gelmesi, Avrupa Birliği’nin kuruluş felsefesi adına gerçekten düşündürücüdür. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin düştüğü durum, bizi hiçbir şekilde mutlu etmez. Düşene vurmak, kültürümüzde yoktur. Allah kurtarsın. Yanıbaşlarında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, şu anda her geçen gün gelişen ekonomisiyle onlara desteğe hazırdır. Eğer Hristofyas, içine düştükleri krizden tedirginse hemen yanıbaşındaki güçlü bir devlet olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne başvurursa Sayın Başbakanı İhsan Küçük Bey de uygun görüp bizimle paylaşırsa biz de bir komşu ülke olarak oradaki insanlara elimizden gelen desteği vermeye çalışırız.” şeklinde konuştu.
Egemen Bağış, Türkiye’nin güçlü bir devlet olduğunu belirterek, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin yıllardır Türkiye’nin AB sürecini engellemesinin kendilerine kadar maliyeti olduğunu gördüklerini söyledi. Bağış, “2004 yılında Annan planı kabul edilmiş olsaydı, Birleşmiş Milletler taleplerini Rumlar reddetmemiş olsaydı belki bugün Kıbrıs adası, bir birleşik Kıbrıs devletleri yönetiminde dünyanın en müreffeh ülkelerinden olurdu. Şu anda ise Güney Kıbrıs’ın içine düştüğü ekonomik kriz, maalesef Güney Kıbrıslıların mantık dışı, akla ziyan inatlarının neticesinde olmuştur. Ümit ediyoruz ki Güney Kıbrıs’ta şubat ayında gerçekleşecek olan seçimlerden sonra makul, bütün adanın siyasî eşitliğe dayalı ortak bir zeminde hareket edebileceği kararlara destek verebilecek bir yönetim oluşur. Gerek Kuzey Kıbrıs’taki Türk kardeşlerimiz gerekse Güney Kıbrıs’taki Rum komşuları huzur içinde birarada yaşar. Güney Kıbrıs’a dost elini uzatan yanıbaşındaki Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti var. Nasıl onlardan elektrik alıyorlarsa, ihtiyaç duyduklarında su alıyorlarsa borç da alabilirler, başvurmaları gerekir.” dedi.
Editör: TE Bilisim
