Yerel seçime bir hafta kaldı! İşte detaylar.. Yerel seçime bir hafta kaldı! İşte detaylar..
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Demokrasi ve hukukla yönetildiğine inanmak istediğimiz Türkiye’de, bir medya organına baskın düzenlenmesi, gazetecilerin, dizi film yönetmenlerinin akıllara durgunluk veren suçlamalarla gözaltına alınmaları, izaha muhtaç bir garabettir.” dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, yaptığı yazılı açıklamada, Zaman Gazetesi ve Samanyolu Yayın Grubu'na yönelik operasyona sert tepki gösterdi. ‘Türkiye, 14 Aralık 2014 Pazar gününe, rövanşist niyetlerin, intikamcı heveslerin, hukuku hiçe sayan zorbalıkların yeni bir operasyon ve gözaltı dalgasıyla uyanmıştır.” diyen Bahçeli, şöyle devam etti: “Günlerdir sosyal medyadan duyurusu yapılan ve faillerin kimliklerine varıncaya kadar deşifre edilen soruşturma süreci, bir anda gündemi allak bullak etmiştir. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, 'devletin egemenliğini ele geçirmek amacıyla örgütsel yapı oluşturmak' iddiası çerçevesinde, başta İstanbul olmak üzere, 13 ilde toplam 31 şüpheli hakkında arama ve gözaltı uygulaması gerçekleştirmiştir. Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni, Samanyolu Televizyonu Yayın Grubu Başkanı, dizi film senaristleri, yapımcılar, yönetmenler, bir kısım polis ve polis müdürleri isnat edilen vahim suçlamalara maruz kalmışlardır.”

‘Makul şüphe’ düzenlemesinin, 12 Aralık’ta yürürlüğe girmesine dikkat çeken Bahçeli, 'makul şüphe' değişikliği ilk meyvesini vermiştir. 17-25 Aralık ‘Rüşvet ve Yolsuzluk Soruşturması’nı kapatan yandaş sulh ceza hakiminin, bir kez daha devreye girerek hukuku siyasi amaçlara eklemlemeye çalışması ayrıca değerlendirilmesi gereken bir husustur.” değerlendirmesinde bulundu.

"AKP HÜKÜMETİ ADALET CİNAYETLERİ İŞLEMEKTEDİR"

“AKP Hükümeti, uzunca bir süredir rüşveti perdelemek, yolsuzluğu gündemden düşürmek, dikkatleri başka yön ve taraflara çekmek için adalet cinayetleri işlemektedir.” diyen Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bir yıldır iktidarın sığınağı ve propaganda aracı olan 'paralel devlet' söylemiyle ahlak ve hukuk ilkeleri taammüden çiğnenmektedir. AKP, muhalif sesleri kısmak, hür basını susturmak, ifade ve haber alma hürriyetini engellemek için tüm gücüyle uğraşmakta, tüm gücünü kullanmaktadır. Demokrasi ve hukukla yönetildiğine inanmak istediğimiz Türkiye’de, bir medya organına baskın düzenlenmesi, gazetecilerin, dizi film yönetmenlerinin akıllara durgunluk veren suçlamalarla gözaltına alınmaları izaha muhtaç bir garabettir. Sözde darbe davalarında görülen usulsüzlük ve haksızlıkların bir benzerinin tekrarı çok hazin, çok düşündürücüdür. Bunun yanında, rüşvetçilerin, yolsuzluk şebekelerinin, devletin kasasına göz diken çetelerin korumaya alınmasına karşılık, suç ve suçlularla mücadele eden polislerin ardı arkası kesilmeyen operasyonlarla eziyet yaşamaları kindar ve ahlaksız bir yönetimin eseridir. 17-25 Aralık’ta foyası ortaya çıkan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, gerçekleri bastırmak, doğruları öğütmek, dürüstlüğü mahkûm etmek için başlattığı inkar ve saldırı kampanyası artık çok tehlikeli boyutlardadır. Erdoğan’ın, yıllar yılı yediği içtiği ayrı gitmediği çevrelere 'inlerine gireceğiz' diyerek acımasız ve çok şiddetli tepki göstermesi, esasen ruhundaki panik ve korkunun tezahürüdür.”

"(ZAMAN GAZETESİ) FİTNE KAYNAĞI OLARAK SUNULMAKTADIR"

"Nitekim ileri demokrasi sözleri ilkel bir hesaplaşmaya dümen kırmış, normalleşme beyanları namert ve nankörlüğü alttan alta teşvik etmiştir." diyen Bahçeli, şöyle devam etti: "Erdoğan’ın 25 Ocak 2012 tarihinde hakkı, hukuku ve demokrasiyi savunduğunu gururla söylediği, Türkiye’nin vizyonunu genişletip ufkunu açtığından övgüyle bahsettiği Zaman Gazetesi’ni girilecek ‘in’ seviyesine düşürmesi ibretlik bir sondur. Çok değil, yaklaşık üç yıl evvel, Erdoğan tarafından ateşte açan çiçek gibi görülen, muhteşem eser olarak takdim edilen, bu toprakların sesi ve nefesi olarak ülkemizin fikir ve medya dünyasına renk kattığı ileri sürülen bir gazete, bugün fitne kaynağı olarak sunulmaktadır."

"ADALET GÜVEN VERMELİ"

"Adalet güven vermeli." diyen Bahçeli, “17-25 Aralığın elebaşlarıyla birlikte hakkında iddia bulunan herkes bağımsız mahkemeye çıkmalı, Türkiye baştan ayağa durulanmalıdır. İlaveten millet iradesine tam bir bağlılık ve sadakat gösterilerek önümüzdeki yılki milletvekilliği genel seçimi sükûnet, emniyet ve istikrar içinde yapılmalıdır. Türkiye, ihanet ve hırsızlıkla hesaplaşmadan, adaletsizlik ve hukuksuzlukla yüzleşmeden, geçmişteki kirli ilişkilerden arındırılmadan düzlüğe çıkamayacaktır. Kimin suçu varsa, kimler sahip oldukları yetki ve imkanları kötüye kullanmışsa hukuk önünde hesaba çekilmelidir. Hukuka sığmayan fiil ve eylemlerden dolayı millet ve tarih önünde makul ve somut delillerle şüpheli olanların kuldan utanmıyorlarsa Allah’tan korkmaları kendi hayırlarınadır. 17-25 Aralık’a misilleme yapmak için 14 Aralık’ı icat edenler, kendi üzerlerinde atılı duran, peşlerini bir gölge gibi takip eden yolsuzluk suçlamalarından kurtulmak için adaletin huzuruna çıkacak haysiyet, cesaret ve namusu gösterebilmelidirler.” şeklinde konuştu.


Editör: TE Bilisim