Montrö Sözleşmesinin önemi... Montrö Sözleşmesinin önemi...
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, ''Darbeye kalkışan savcılar meslekten ihraç edildi. Bu savcılardan biri diyor ki, 'Bu iktidarın sonu da Adnan Menderes'in sonu gibi olacak.' Kaderde Menderes gibi bu millet için şehit olmak varsa canımız başımız üstüne.'' dedi.

Başbakan Davutoğlu, özel uçak "CBK" ile Muğla'ya geldi. Milas-Bodrum Havalimanı'nda Muğla Valisi Amir Çiçek, Milas Kaymakamı Fuat Gürel, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mansur Harmandar, İl Emniyet Müdürü Hakan Çetinkaya, Jandarma Alay Komutanı Albay Halil Çelik ve diğer yetkililer karşıladı. Davutoğlu ile Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır ile AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu da Muğla'ya geldi.

Davutoğlu, partisinin Muğla mitinginde yaptığı konuşmada, şehit Başbakan Menderes ve bakanların yargılandığı, idam edildiği Yassıada'dan geldiğini belirterek, "14 Mayıs'ın iki anlamı var. 1950'de tek parti dönemi kapandı ve Demokrat Parti iktidar geldi. 10 yıl kesintisiz ülkeyi kalkındırdılar ve ülkeye özgürlükler getirdiler. İki dönem özgürlükler artı biri 1950'deki, diğeri 2002'de başlayıp bugüne kadar gelen istikrar ve güven. Şimdi o günden bugüne iki büyük akım oldu, bir özgürlük ve milli değerleri savunan DP çizgisiyle gelen ve AK Parti ile devam eden çizgi, bir de onun karşısındaki şer ihtilal cephesi. Kenan Evren vefat etti diye CHP darbe karşıtı oldu. Adnan Menderes’i idama götüren parti CHP'dir. CHP sessiz kaldı. Bugünlerde darbe karşıtlığı yapmak kolay, darbe günlerinde ne yaptıklarına bakmak gerek. Türkiye'de dini özgürlükler Menderes ile yaşanmaya başladı. CHP ve HDP aynı şeyi söylüyor, 'Diyanet'i kaldıralım' diyor. Hiçbir projeleri yok bunların. 7 Haziran'da bu darbe ve vesayet cephesi birleşti. CHP'li seçmen kardeşlerime sesleniyorum, 'HDP'nin barajı geçmesi için gerekirse destek vereceğiz.' diyorlar. Bundan sonra bunların partisinin adı CHDP. Bunların birisi Türk Baas'ı, diğeri Kürt Baas'ı." dedi.

Davutoğlu, HSYK tarafından meslekten ihraç edilen savcılardan Celal Kara'nın, AK Parti hükümetinin sonunun, Adnan Menderes'in sonu gibi olacağını söylediğini belirtti. AK Parti'nin tehditlerden yılmayacağına dikkat çeken Davutoğlu, "Darbeye kalkışan savcılar meslekten ihraç edildi. Bu savcılardan biri diyor ki, 'Bu iktidarın sonu da Adnan Menderes'in sonu gibi olacak.' Bizi tanımıyor bunlar. Zannediyorlar ki biz tehditten yılar, onların bu sözleri karşısında geri adım atarız. Biz tehdide boyun eğer miyiz? Biz bu yola gerektiğinde kefenimizle çıkmış, başımızı koymuşuz. Baş veririz ama baş eğer miyiz? Darbecilere, vesayetçilere, paralelcilere hiç biz yol verir miyiz? Bu kendini bilmez savcı, kendisini Salim Başol zannediyor, Yassıada hâkimi zannediyor. Eğer kaderde Adnan Menderes gibi bu millet için şehit olmak varsa canımız başımız üstüne. O savcı, güya bizi tehdit ediyor. Bahçeli diyor ki, 'İktidara gelirsek o savcıları görevine iade edeceğiz.' CHP'liler, HDP'liler, 'Bu savcıları göreve iade edeceğiz.' diyorlar. Eskiden bir paralel vardı, şimdi bir de üçgen var, CHP, HDP, MHP. Bunlar paralelle üçgeni birleştiriyorlar. Biz dümdüz yolumuzda ilerliyoruz. Bunlar yalnız değil, arkalarında uluslararası işbirlikçiler var." diye konuştu.

Başbakan Davutoğlu, dedesinin babasına Kur'ân okuttuğu için götürüldüğünü anlatarak, "Ama Demokrat Parti bu zulmü bitirdi. 28 Şubat'ta da aynı şekilde başörtülü kardeşlerimize zulmedildi. Başı açık kardeşlerimiz, üniversitelerde başörtülülere yardım ettiler diye onlara da zulmettiler. Tek parti zulmünü Demokrat Parti bitirdi, 28 Şubat zulmünü AK Parti bitirdi. Demokrat Parti'ye kurulan tuzak, bize de kurulmak isteniyor." şeklinde konuştu.

Muhalefet partilerinin koalisyon kurma ihtimalinden de bahseden Davutoğlu, "HDP, MHP ve CHP'nin birlikte hükümet kurduğunu düşünün, Türkiye'de huzur kalır mı? Türkiye'yi Irak ve Suriye'ye benzetmek isteyenler, etnik ve mezhep ayrımcılığı yaparak, her bir parti bir kesime hitap ediyor. Türkiye'nin her köşesine hitap eden parti, hangi parti? 81 ilde miting yapabilen parti, hangi parti? CHP, cumhuriyet idealinden bahsediyor. Adında cumhuriyet var ama Orta Anadolu'da yok, Doğu'da yok, sadece sahillerde. Öbür tarafta MHP İç Anadolu'da ama bakıyorsunuz buralarda milliyetçilik dersi vermeye kalkan Bahçeli, Türkiye'nin üçte birinde miting yapamıyor. HDP ise Türkiye'nin batısında barıştan bahsediyor, Türkiye'nin doğusunda 6-7 Ekim olaylarında olduğu gibi bizi tehdit ediyor, 'Eğer barajı aşamazsak sivil direniş yaparız.' diye HDP tehdit ediyor. Biz bu tehditlere boyun eğer miyiz?" dedi.

Başbakan Davutoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun seçim meydanlarındaki konuşmalarına değinerek, "Kılıçdaroğlu, papağan gibi aynı şeyleri tekrarlıyor. Geçen Ziraat Odaları Birliği'nde, yüzüne bakarak Konya ile Hollanda'yı karşılaştırdım. Hollanda Konya'dan küçük ama yaptığı tarım ihracatı Konya'dan fazla. Halbuki orada dersini vermiştim, yine tekrar ediyorum, Türkiye'de biz iktidara geldiğimizde tarımsal hasıla ürün toplamı 22.3 milyar dolardı, şimdi 61 milyar dolar. Hollanda'nın toplam üretimi 15 milyar dolar. Bir türlü öğrenemedi, matematik bilmiyor. Sadece Konya'nın toplam üretimi 10 milyar TL. 'İhracatı karşılaştıralım.' diyor. İhracatta da Hollanda 70 milyar dolar ithal ettiği için aldığı ithal tarım ürünlerini paketleyip başka yere satıyor. Kendi üretmiyor ama birisi buna kâğıt vermiş, bu da tekrar edip duruyor." diye konuştu.

AK Parti'nin birinci olmaması halinde seçim gecesi istifa edeceğini belirten Davutoğlu, "Bunlar bunu diyebiliyor mu? Sadece Demirtaş, yarım ağız dedi ki, 'Sorumlu ben olursam bırakırım.' Yarım ağız, Nasreddin Hoca gibi, 'böyle böyle olursa istifa ederim.' Bunların hiçbiri koltuklarını bırakamıyor." dedi.

Editör: TE Bilisim