AK Parti Genel Başkanı Başbakan Erdoğan, AK Parti grup toplantısında milletvekillerine seslendi. Başbakan Erdoğan, AK Parti grup toplantısı konuşmasında oldukça sert ifadeler kullandı.

İşte Başbakan Erdoğan’ın AK Parti grup toplantısı konuşmasından satır başları:

- Ankara ve İstanbul'da çok önemli temaslar gerçekleştirdik. Şu ana kadar 13 bin 672 engelli kardeşimizin kamuda istihdamını sağlamış olduk. Çarşamba günü bu engelli kardeşlerimizin bir kısmıyla buluştuk.

- Kamuoyunun Akil İnsanlar adını verdiği heyetle Perşembe akşamı bir araya geldik. Katılımcılardan söz alanlar, soru soranlar oldu. Bu 63 arkadaşımız 9'arlı gruplar halinde Türkiye'nin 7 nölgesinde çalışmalar yapacaklar.

- 1 ay sonra bu arkadaşlarla bir araya gelerek süreci konuşacağız. Akil İnsanlar, bazıları çıkıyor, Akil İnsanlar ifadesi yanlış diyor. Akil dediğin zaman bu yiyiciler olur. Türkçe'de oturmuş olan bir kelime var. Gramer imtihanına mı gireceğiz? Böyle bir gaflet olur mu? Şimdi bunu bir İmam Hatipli olarak böyle söylesem bu defa da onu eleştirmeye başlarlar. Gaflet, cehalet bu. Biz kervan yürüsün diyoruz.

- Akil İnsanlar heyetinin sürece nasıl katkı sağlayacağı konusunda spekülasyon yapadursunlar. Bu 63 kişiyi yüzlerce kişinin arasından seçtik. Bunları bir masanın etrafında toplamak zor bir işti. Farklı inanç, iş ve etnik gruplardan arkadaşlarımız var. Ama o 63 kişinin bir ortak notkası var. Ortadaki yangını söndürmek için can atan insanlar. Kendi hırslarını tatmin etmeye çalışanlar değil, meseleyi çözmek için yüreği heyecanla atan insanlar var. Sadece akan kanı durdurmaya odaklanmış samimi insanlar. O heyetin bir masa etrafında toplanması, aynı kare içinde fotoğraf vermesi bile son derece umut verici bir hadisedir.

- Ne Devlet Bahçeli'nin ne de muavini Kemal Kılıçdaroğlu'nun o 63 kişiyi sorgulacak kalitesi de birikimi de kalibresi de yoktur. O 63 kişide var olan yürek, ne Devlet Bahçeli de ne de Kemal Kılıçdaroğlu'nda mevcut değildir. Bahçeli ve Kılıçdaroğlu süreci kenardan izlemeyi tercih ederken, o insanlar taşın altına ellerini koymayı tercih ettiler.

- CHP Genel Başkanı bu çözüm sürecinin nasılını sorarak sürece engel olmanın mücadelesini veriyor. Herkesin kanın durmasına odaklandığı bir dönemde yöntemi sorgulamak art niyet demektir. Akil İnsanlar Başbakan'a sçeim öncesinde zaman kazandıracak diyor. Merak etmesin, Kılıçdaroğlu CHP'nin başında olduğu sürece bizim seçim klazanmak gibi bir sıkıntımız yok.

Yerel seçime bir hafta kaldı! İşte detaylar.. Yerel seçime bir hafta kaldı! İşte detaylar..

- Biz kırmızı çizgilerimizi defalarca söyledik. Sonuca ulaşmak için her yoılun mübah olduğu anlayışında asla değiliz ancak kanı durdurmak, Türkiye'yi huzura kavuşturmak için çırpındığımız bir süreçte zihinleri bulandırmak insani değildir.

- Dün CHP marjinal bir partinin kuyruğuna takıldı Silviri'de mahkemenin önünü karıştırmaya çalıştı. Kendileri politika üretemiyor. Başkalarının katarında durumu idare ediyor. Hakkari'ye gidip Türk bayrağı dalgalandıramayan CHP Şam ve Silivri kapısından ayrılamıyor.

- Malum milletvekilleri salonun içerisinde oturmaları gereken yerde değil avukatların oturduğu yere geçmeye cüret etmeye kalktılar. bunlar milletvekili! Yargının olduğu bir yeri terörize etmek gibi bir yetki asla yoktur, ama bunlar bunu yapıyor. Yargı zaten gereğini yapacaktır. Bize ne düşüyorsa gereğini yaparız.

- Cumhuriyet tarihinde ilk kez bağımsız yargı saldırıya uğramıştır. CHP'liler tarafından saldırıya uğramıştır. Yarıgya yapılan bu saldırıyı şiddetle kınıyoruz. Güvenlik güçlerimiz yargının bağımsız tecelli edebilmesi için her şeyi yapmaya devam edecektir. Tarih bu CHP'yi mutlaka yargılamaya devam edecektir.

- MHP Genel Başkanı da sonuçla ilgili muhayyilesinin sınırları içinde korku senaryoları üretiyor. Biz CHP'ye ana muhalefet, MHP'ye de yavru muhalefet yakıştırması yapıyoruz. MHP Genel Başkanı kabalığıyla öne geçti. Biz siyasetçiye yakışmayacak ifadeler ülkemize yakışmıyor. MHP'liler biliyorum ki başlarında böyle bir Genel Başkan bulunmasından dolayı rahatsızlar. MHP kaba muhalefet oldu.

- Sayın Bahçeli son derece öfkeli, gergin. Terör biteceği için olsa gerek son derece mutsuz. Allah korusun, bu hararetle kayışın kopması, motorun su kaynatması durumunda üzülürüz. Siyasette ortaya başarı koyamadı, daha fazla gerilemden emekliye ayrılmasını tavsiye edioyruz.

- Şu an kükremiş aslan olan Bahçeli'nin ANAP ve DSP ile bu ülkeye neler ödettiğini hatırlatmak isterim. Utanmadan ihanet kelimesini ağzına alıyor. Susuyorsak ciddiye almadığımızdan, sabrımızdan susuyoruz. Ama sabrımızın da bir sınırı var. Sadece 3 buçuk yıllık iktidarları döneminde bu ülkeye öyle ağır bedeller ödetti ki biz 10 yıl boyunca bu bedelleri ödemek zorunda kaldık. Bu ülkenin 23 buçuk milyar dolar IMF borcu vardı. O günden bugüne ödedik 400 milyon dolar borç kaldı, önümüzdeki ay bu taksidi ödüyoruz.

- Sayın Bahçeli hain görmek istiyorsa, bu millete ödettiği 231 milyar liraya bir baksın, sonra da aynaya baksın. KEY adı altında işçiden memurdan kesintiler yaptılar. Orada da 3 buçuk katrilyon borçlandılar, onu da biz ödedik. Devlet yüzde 100'ün üzerinde faiz oranı ile borçlanıyordu. Biz devrettiklerinde yüzde 63'tü. En fazla 9 ay süreyle borçalanabiliyordu. Şu anda devletin borçlanma faizi yüzde 6'ya indi. 63 nire, 6 nire?

- Sayın Bahçeli'nin hükümeti esnafa yüzde 42 faizle kredi veriyordu, şimdi ise yüzde 5 ile 8 arasında kredi veriyoruz. Üstelik kredi miktarları geçmişle kıyaslanamayacak kadar fazla. O 3 buçuk yıllık iktidarları döneminde kimleri idamdan kurtardıklarına, hangi azılı suçluları dışarı çıkardıklarına hiç girmiyorum. Vur de vuralım öl de ölelim diyen bir kitleye Onun da zamanı gelecek bir Genel Başkanın ne bize ne de kendi tabanına söz söyleyecek sözü yoktur. Edep ya hu diyorum. Bunlara en güzel cevabı Mehmet Akif veriyor:

"Şark'a bakmaz, garbı bilmez görgüden yok vayesi;
Bir kızarmaz yüz, yaşarmaz göz bütün sermayesi"

- Devlet Bahçeli sıcak koltuğunu koruyacak diye bu ülkede kanın akmasına seyirci kalamayız. Bu ülke bu iki genel başkanı unutmayacak. Terör bittiğinde tarih bu iki genel başkanı terör bitmesin diye çırpındıklarını hatırlayacak. Şu anda tüm Türkiye'yi dolaşan AK Partililere teşekkür ediyorum. Tüm kadromuz Türkiye'yi dolaşıyor. Biz bu iki genel başkana rağmen biz yaşatmanın mücadelesini sürdüreceğiz. 76 milyonun desteği bize yeter.

- Biz dün Türkiye ile yürüdük, bugün Türkiye ile yürüyoruz yarın da milletimizle birlikte yürümeye devam edeceğiz.

- Dün 8 Nisan Dünya Romanlar Günü idi. Ülkemizde Türk'ü ile Kürdü ile Çerkez'i ile Romanıyla hepsiyle bir yürümeye devam edeceğiz. AK Parti'nin özelliği bu. Biz etnik milliyetçilik yapmıyoruz. Biz Afyon'dan yola çıkarken tek millet, tek devlet, tek bayrak dedik.

Editör: TE Bilisim