Montrö Sözleşmesinin önemi... Montrö Sözleşmesinin önemi...
TBMM Başkanı Cemil Çiçek, mevcut anayasa ile Türkiye’nin yoluna devam etmesinin mümkün olmadığını ifade etti. Çiçek, “Yirmi defa değişmiş bir anayasanın artık iç dengesi bozulmuş. Bu dengesizlikle yoluna devam etmesi mümkün değil. Türkiye, bir kararı karar vermek mecburiyetinde” dedi.

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı vesilesi ile TBMM’de bir resepsiyon düzenlendi. TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in ev sahipliğinde gerçekleştirilen resepsiyonda Cemil Çiçek gündeme dair gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Türk siyasetinin uzlaşma kültüründen uzak olduğunu kaydeden Çiçek, örnek olarak tutuklu milletvekillerin cezaevinden çıkmalarına karşın söz konusu kanun maddelerin hala değiştirilmediğini söyledi. Çiçek, “Biz, koalisyonları çalıştıramadık. Birlikte bir uzlaşı kültürü olmadı. Mesela, birlikte bir iç tüzük yapamadık. Siyasi partiler yasası olmadı.” dedi. Çiçek, “Bu anayasa ile Türkiye yoluna devam edemez. Yirmi defa değişmiş bir anayasanın artık iç dengesi bozulmuş. Bu dengesizlikle yoluna devam etmesi mümkün değil. Türkiye, bir kararı karar vermek mecburiyetinde.” diye konuştu. Başkanlık yaptığı 24. Dönem’in nasıl geçtiği sorusuna Çiçek, “Valla, çok sıkıntılı bir dönem oldu. Yani, halen mevzuatını da bir türlü düzeltemedik. Evvela yemin işi ile başladı sıkıntımız. Meclis’i açtık, anamuhalefet partisi Meclis’te yok. O tabii ciddi bir sıkıntı konusu. Dış dünyadaki algı bakımından. Sonra tutuklu milletvekilleri. Sonra zaman zaman yaşadığımız üzücü olaylar. İnşallah, önümüzdeki dönem bunlar yaşanmasın. Ki, iyi şeyleri gelecek döneme taşıyalım.” diye cevap verdi.

“YENİ ANAYASADA NELERİN NEREYE KADAR MÜMKÜN OLACAĞI GÖRÜLDÜ”

Yeni anayasa yapımının bu dönemde gerçekleştirilemediğinin hatırlatılması üzerine Cemil Çiçek, “Nelerin nereye kadar mümkün olacağı görüldü bir defa. Dört parti öyle anlaşılıyor ki yine aynı şekilde oluşacaksa dört partinin uzlaşabileceği madde sayısı 60 olduğu anlaşılıyor. Belki biraz daha zorlansa üç-beş madde daha olur ama en temel konularda ki onlar sonraya bırakıldı, dördü de diyecekse ‘evet’ diyecekse Meclis’te grubu olanlar o olmayacakmış gibi gözüküyor. O zaman başka bir yöntem bulmak gerekecek. Bu ortaya çıktı. İki, iyi bir birikim oldu. Şuan hiçbir dönemde olmadığı kadar Meclis’in arşivinde ki bunu internete de koyduk, Türkiye’de kim ne düşünüyor herkesin düşünceleri artık burada var. Üçüncü şey daha oldu; biz bu işlere başladığımızda hiçbir partimizin birinci maddeden yürürlülük maddesine kadar bir taslak anayasa metni yoktu. Şimdi var. Elbette onun üzerinden değerlendirmeyi partilerimiz yeniden yapabilir ama bir önemli çalışma da yapılmış oldu.” dedi.

“BU ANAYASA İLE TÜRKİYE YOLUNA DEVAM EDEMEZ”

Yeni bir anayasa yapılırken sıfırdan değil, oluşan birikimleri yaparak başlanmasının faydalı olacağını kaydeden Cemil Çiçek, yeni anayasanın gelecek Meclis’in 25. döneminde yapılmasından ümitvar olup olmadığının sorulması üzerine Meclis Başkanı, “Ümit olmasa hiçbir işe girişilmez. Ama bu anayasa ile Türkiye yoluna devam edemez. Ben bunu çok söyledim. Söyledim ama magazin konuları ya da günlük siyasi çatışmalarla ilgisi gözükmediği için o zamanlar sizler de üzerinde durmadınız. Bu sistem, çatışmayı körükleyen bir sistem. Yirmi defa değişmiş bir anayasanın artık iç dengesi bozulmuş. Bu dengesizlikle yoluna devam etmesi mümkün değil. Türkiye, bir kararı karar vermek mecburiyetinde.” diye konuştu.

“ORTA YOL GÖZÜKMÜYOR”

Yeni anayasada uzlaşmanın çok önemli olduğunu ancak Meclis’teki siyasi partilerin geçen dönemden başka bir yöntem bulması gerektiğini kaydeden Çiçek, dört partiden birisinin başkanlık sistemi dediğini, üç partinin parlamenter sistem dediğini söyledi. Cemil Çiçek, “Ya başkanlık sistemi diyen o talebinden vazgeçip parlamenter sistem ya da parlamenter sistem diyen partilerimiz ondan vazgeçip ötekine ‘evet’ diyecek. Bunun bir orta yolu gözükmüyor. Belki, nitelikli çoğunluk mu olur, aklıma gelenlerden bir tanesi o.” dedi.

“TUTUKLU MİLLETVEKİLLERİ ÇIKTI ANCAK O MADDELER DURUYOR”

Türkiye’nin koalisyonla yönetilmesine nasıl baktığı sorusu üzerine ise Meclis Başkanı Çiçek, “Benim sözlerimi günlük tartışmalarla bağdaştırırsanız o zaman Meclis Başkanı sıfatım halen devam ettiğine göre ‘şundan yana, buna karşı’ gibi yarın yanlış sonuçlar çıkar. Ama şunu söyleyeyim; Türkiye, 1950’de çok partili hayata geçti. 60 senenin yarısı siyasi istikrarın olduğu dönem, yarısı koalisyonların olduğu dönem. Biz, koalisyonları çalıştıramadık. Birlikte bir uzlaşı kültürü olmadı. Mesela, birlikte bir iç tüzük yapamadık. Siyasi partiler yasası olmadı. Bakınız, tutuklu milletvekilleri meselesi. Arkadaşlar çıktı, dert unutuldu. Halbuki o sıkıntıyı çıkaran maddeler orada duruyor daha. Üstelik o maddelerde de anlaşamadılar. Herkes grup toplantılarında söylem konusu yaptı ama arkasını bir türlü getirmedi.” diye konuştu.

“BİR KISIM REFORMLAR YA UZLAŞARAK YA DA SİYASİ İSTİKRAR YOLUYLA OLUR”

Vaka olarak koalisyonları yürütemediklerini ifade eden Çiçek, Türkiye’nin de istikrara ihtiyacı olduğunda herhangi bir tereddüttün olmadığını kaydetti. Türkiye siyasi tarihinde neredeyse bir senede bir hükümetin kurulduğunu söyleyen Çiçek, “Dört ay pazarlığı sürüp, üç ayda yıkılan hükümetler var” dedi. Tablonun ortada olduğunu ifade eden Çiçek, “Türkiye, bir kısım reformları yapacaksa ya uzlaşarak yapacak ya siyasi istikrar yoluyla yapacak. Bir parti tek başına iktidar olacak öyle yapacak. Vatandaş şimdi buna karar verecek.” dedi.

‘SİZİ NEREDE GÖRECECEĞİZ’ SORUSU ÜZERİNE ÇİÇEK: BEN ANKARA'DA OTURUYORUM

Üç dönem kuralına takılan Cemil Çiçek’e oluşturulacağı ifade edilen AK Parti’deki akil insanlar heyeti hatırlatılarak “Sizi nerede göreceğiz” sorusuna TBMM Başkanı Çiçek, “Ben Ankara’da oturuyorum” cevabını vermekle yetindi.

Editör: TE Bilisim