Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) 73. Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada “BM’yi insanlığın adalet beklentisinin sözcüsü ve uygulayıcısı haline getirelim” dedi. 140’tan fazla devlet ve hükümet başkanının katılımıyla gerçekleşen genel kurul, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in konuşması ile başladı. Genel kurulda Brezilya, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve Ekvator’un ardından Türkiye’nin hitap edeceği program yer aldı. ABD Başkanı Donald Trump’ın gecikmesi nedeniyle sırasını Ekvator Devlet Başkanı Lenin Moreno Garces aldı. Böylece Trump ve Erdoğan’ın konuşmaları arka arkaya denk geldi. Trump’ın konuşması başlayınca Erdoğan, konuşma sırası kendisinde olduğu için yerinden kalkarak bekleme salonuna geçti. Erdoğan, BM Genel Kurulu’na hitabı öncesinde de Trump ile kısa bir görüşme gerçekleştirdi.

TÜRKSAM Genel Sekreteri A. Gencehan Babiş, TRT Radyo Haber’deki Radyo Ajandası programında ve KRT’deki Gün İzi programında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın New York temaslarını ve BM Genel Kurulu’ndan verdiği mesajları değerlendirdi.


Gencehan Babiş’in değerlendirmelerinden satır başları söyle…

BM’nin bu yılki teması “Birleşmiş Milletler’i Tüm İnsanlarla İlgili Kılmak: Barışçıl, Adil ve Sürdürülebilir Toplumlar için Küresel Liderlik ve Ortak Sorumluluklar” oldu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve BM’den bir arada söz ettiğimiz zaman aklımıza hemen gelen bir motto var; “Dünya beşten büyüktür”. Bu, aynı zamanda yeni bir küresel yönetim sistemini öngörüyor ve dünyaya anlatmaya çalışıyor. Sayın Erdoğan, konuşmasında öncelikle BM’nin yapısal bir reform geçirmesi gerektiğini vurguladı. Bunu da adalet bir prensibi çerçevesinde ifade etti. İnsani, ticari, siyasi birçok alanda bu söylemin yansımalarını Erdoğan’ın konuşmasında görmek mümkündü. Recep Tayyip Erdoğan’ın BMGK’daki konuşmasından bir eşitlik mesajı da çıktı.

“İTİRAZIM VAR!”

Bazı dikkat çeken istatistikleri de paylaştığı konuşmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin dünyanın 17. en büyük ekonomisi olmasına rağmen insani yardımlar konusunda ilk sırada yer aldığını vurguladı. Son dönemde yaşananlardan da yola çıkarak ticari konularda dayatmacılığın son bulduğu bir işbirliği mekanizmasının ortaya konması gerektiğini işaretlerini konuşmasında verdi. Erdoğan, konuşmasında genel itibariyle uluslararası ilişkilerde ters giden şeyleri, sorunları ifade etti. Kısaca ifade etmek gerekirse; Cumhurbaşkanı Erdoğan bunlara “itirazım var” dedi. Dolayısıyla bir küresel vicdan çağrısı yaptığından da söz edebiliriz.


Malcolm X’ın Kızı Şahbaz’ın Demecinde Türkiye’nin İnsani ve Girişimci Dış Politikasının İzleri Var

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın BM Genel Kurulu için gittiği ABD’de başka temasları da olmuştu. Bu kapsamda Malcolm X’in kızı İlyasa Şahbaz ile de bir araya geldi. Şahbaz’ın Erdoğan’a ilişkin babasının mirasını temsil ettiğine ilişkin açıklaması basına yansıdı. Bu açıklama, Erdoğan’ın BM Genel Kurulu’ndaki konuşmasıyla birlikte değerlendirildiğinde insani konularda Türkiye’nin ne şekilde aktif bir politika yürüttüğünü, Dışişleri Bakanlığımızın Türk dış politikasının genel konsepti olarak belirlediği “insani ve girişimci dış politika”nın yurtdışında sadece siyasi olarak değil toplumsal olarak ve dünya çapındaki popüler figürlerde karşılığının olduğunu bu şekilde görmüş oluyoruz.


ABD ve Rusya ile İlişkilerin Erdoğan’ın Konuşmasına Yansımaları

Erdoğan’ın konuşmasında öne çıkan iki bölge Suriye ve Filistin oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye’de uzun yıllardır devam eden iç savaşta Türkiye’nin son süreçte İdlib’de devreye girip çatışmayı önlediğini ifade etti. Aslında, ABD ile Türkiye’nin son dönemde izlediği politikaların birbirine uzak olmasının izleri ve Rusya ile yakınlaşmanın etkileri konuşmasının satır aralarından anlaşıldı. New York’ta Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD’nin FETÖ’nün charter school’larına 700 milyon dolardan fazla mali destek verdiğini ifade etti ve terör örgütleri konuşmasında önem verdiği bir diğer nokta olarak öne çıktı. Sadece FETÖ değil, PKK/PYD/YPG konusunda bazen isim vererek bazen de dolaylı yoldan Cumhurbaşkanı Erdoğan ABD’ye ve uluslararası kamuoyuna eleştirilerini yöneltti. Böylece ABD’nin politikalarından hoşnutsuzluğunu belirtmiş oldu. Terör örgütleri konusunda Irak Şam İslam Devleti’ne (IŞİD) de değinildi.

BM’YE YENİ BİR ÖNERİ  

BM’nin yapısal dönüşümünü öngören konuların yanı sıra Erdoğan’ın BM bünyesinde İstanbul merkezli bir gençlik teşkilatının kurulması önerisinin son derece yerinde olduğunu belirtmek gerekir. Özetle, Erdoğan uluslararası toplumun ve genel kurulda hazır bulunan birçok devlet başkanının içinden geçenleri kürsüde söyledi. Genel anlamda, Recep Tayyip Erdoğan, uluslararası bir işbirliğinin hayata geçirilmesi ve ortaya Türkiye’nin ve diğer aktörlerin hepsinin fayda sağlayacağı “kazan  – kazan” sonucunun ortaya çıkacağını ifade etti.

ERDOĞAN VE TRUMP’IN BM’DEKİ KONUŞMASININ FARKI

Adil bir seçim olsun millet iradesi yok sayılmasın Adil bir seçim olsun millet iradesi yok sayılmasın

ABD Başkanı Donald Trump ve kendisinin konuşmalarının arka arkaya gelmesi de aslında taraflar arasında uluslararası ilişkileri yorumlama konusundaki farkları yorumlama bakımından isabetli oldu. Trump, konuşmasında özellikle ABD’nin uluslararası örgütlere verdiği desteği çektiği bir dönemde bir bakıma “Herkes kendi başının çaresine baksın” mesajı verirken Cumhurbaşkanı Erdoğan ise “dünyayı beraber yönetelim” ve Mevlana’ya da atıfla “hakkaniyeti sağlayalım” diyerek önemli bir vurguda bulundu.

Editör: TE Bilisim