31 Mart yerel seçimi için 5 adımda oy kullanma rehberi 31 Mart yerel seçimi için 5 adımda oy kullanma rehberi
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile aralarında uyuşmazlık olduğu iddialarını reddederek, "Cumhurbaşkanımız ile tam bir uyum içindeyiz ve aramızdaki bu uyumun bozulmasına hiçbir şekilde izin vermeyiz." dedi.

Davutoğlu, iddiaların çıkmasına sebep olan 19 Ocak'taki Bakanlar Kurulu toplantısı için de "Cumhurbaşkanımızla yaptığımız Bakanlar Kurulu toplantısı tam bir istişare ve fikir zenginliği içinde cereyan etmiştir. Ama bütün hesap sorma ve sorumluluk anlamında muhatap Bakanlar Kurulu’dur. Ola ki eleştirilecek bir husus olursa hiçbir şekilde Cumhurbaşkanımız ilzam edilemez." ifadelerini kullandı.

Başbakan ve AK Parti Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, TBMM’de AK Parti Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, muhalefet tarafından çok eleştirilen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlık ettiği 10 Ocak’taki Bakanlar Kurulu toplantısına da değindi. “Türkiye'de birileri Ankara'nın dar koridorlarında küçük hesaplar içindeydi.” değerlendirmesini yapan Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında Bakanlar Kurulu'nun toplanmasının ardından muhalefetin hemen istismara yöneldiğini savundu. Davutoğlu, “Oradan hareketle bir takım tahrikleri, küçük hesaplara dayalı tahrikleri sürdürmeye çalıştılar. Bu kürsüden de başka kürsülerden de defaatlerce söyledim. Cumhurbaşkanımız ile tam bir uyum içindeyiz ve aramızdaki bu uyumun bozulmasına hiçbir şekilde izin vermeyiz. Bizim siyasetimiz vefa siyasetidir. Bir dava ahlakı ve devlet geleneği içinde hareket ederiz. Bu sabah dahi Bahçeli, muhtemelen de öğleden sonra Kılıçdaroğlu, aynı konuda istismar yapmaya çalışacaklar. Biz bütün bu kadrolar olarak yola birlikte çıktık. İstikametimiz de bellidir. O istikamet büyük yükselen güç Türkiye istikametidir. O istikametten bizi kimse koparamaz. Cumhurbaşkanımızın bakanlar kuruluna, talep etmesi halinde başkanlık yapması anayasal bir yetkidir ve bu daha önceki cumhurbaşkanları tarafından da kullanılmıştır.” diye konuştu.

"CUMHURBAŞKANIMIZ İLZAM EDİLEMEZ, HESAP VERECEK OLAN BİZİZ"

AK Parti kurucu genel başkanı olarak, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile bu kadar yakın bir temas ve çalışma içinde olmalarından 'daha doğal birşey olmadığını' ifade eden Davutoğlu, “Kıskanmasınlar. Kimse herhangi bir şekilde Cumhurbaşkanımızla benim, cumhurbaşkanlığı ile başbakanlık ya da bakanlar kurulu arasında ihtilaf çıkacağı ve buradan hareketle Türkiye’de bir siyasi kriz olur onlara alan açılacağı hesabına girmesinler. Biz onların bildiği siyasetçiler değiliz, biz onların bildiği devlet adamları değiliz. Biz hem dava ahlakını hem de devlet geleneğini aynı kararlılıkla sürdürürüz. Yine bu çerçevede bir yetki çatışması olduğundan bahisle bir takım istismarlara kalkıştılar. Cumhurbaşkanımızla yaptığımız bakanlar kurulu toplantısı tam bir istişare ve fikir zenginliği içinde cereyan etmiştir. Ama bütün hesap sorma ve sorumluluk anlamında muhatap Bakanlar Kurulu’dur. Ola ki eleştirilecek bir husus olursa hiçbir şekilde cumhurbaşkanımız ilzam edilemez. Hesap verecek olan biziz. Cumhurbaşkanımız ile istişare ederek bu kararlı yola devam edecek olan da biziz. Buradan herhangi bir şekilde siyasi istismar konusu çıkarmaya kimse yeltenmesin. Bu kutlu yolun yolcuları arasında hiçbir şekilde fitneye izin vermeyiz. Kararlı bir şekilde yolumuza devam ederiz.” şeklinde konuştu.

"17-25 ARALIK’IN DARBE OLDUĞUNU TBMM TESCİL ETTİ"

Bir başka istismar olarak da Soruşturma Komisyonu raporunun TBMM Genel Kurulu’nda oylanması konusunda istismarlar yapıldığını öne süren Davutoğlu, “Soruşturma Komisyonu raporu, TBMM Genel Kurulu’nda teyit edildi. Bu ne anlama geliyor? 17-25 Aralık operasyonlarının bir darbe teşebbüsü olduğunun Genel Kurul’ca tescil edildiği anlamına geliyor. Birincil mahkemeler tarafından verilen takipsizlik kararının genel kurulca da tescil edildiği anlamına geliyor.” dedi.

"BAŞTAN KARARINIZ BELLİYSE NİYE O KOMİSYONA KATILIYORSUNUZ"

Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Birincil mahkemeler tarafından alınan takipsizlik kararında herhangi bir siyasi boyut olmadığı gibi soruşturma komisyonu raporunda da TBMM’nin bu raporu oylamasında da herhangi bir siyasi boyut yoktur. Tamamıyla hukukidir. Peki bu konuda kim hukuka uygun davranmıştır? AK Parti davranmıştır. Yasal ve anayasal çerçeve der ki komisyonda bulunanlar herhangi bir ihsas-ı reyde bulunamaz. Yine bu yasal çerçeve der ki TBMM’nde oylama yapılırken kimse herhangi bir grup kararı alamaz. Yönlendirmede bulunamaz. Herkes kendi özgür iradeleri ile karar verir. Biz soruşturma komisyonu esnasında hiçbir AK Parti yetkili ne komisyon yetkilisi ne ben veya parti yetkilim ihsas-ı reyde bulunmadı. Halbuki diğer partilerin üyeleri ihsas-ı reyde bulundular, suç işlediler. Soruşturma Komisyonu neden vardır? Bir olayın olup olmadığını veya bir suçun işlenip işlenmediğini teyit etmek araştırmak için vardır. Baştan kararınız belliyse niye o komisyona katılıyorsunuz. Bizden ihsas-ı rey olmadı. TBMM Genel Kurulu’nda da oylamada da hiçbir şekilde yönlendirme baskı yapmadık. Çünkü bu bir yasal suç olurdu. Ama diğerleri baskıyla yönlendirmeyle bir takım kendi aralarındaki çalışmalarla belli bir kanaate doğru genel kurulu yönlendirme çabası içine girdiler. Bizim TBMM’den çıkan bu karar, genel kurulun ortak aklını temsil eden bir karardır. Nasıl bir koalisyonla karşı karşıya kaldık? Hani şu Hazreti Peygamber’e hakaret eden karikatürleri basan gazete var ya? Hani Ergenekon Balyoz davalarına sahip çıkan gazete var ya? Birkaç gündür dönemin savcısı, dönemin başbakanı dedikleri Tayyip Erdoğan bugünün cumhurbaşkanıdır ama o dönemin savcısıdır, o dönemin savcısıyla röportaj yapıyorlar. Nasıl bir koalisyon? Ergenekon, Balyoz, paralel çete yan yana. Ve arkalarında CHP. Bu röportajın bir ibret vesikası olarak saklanmasını tavsiye ediyorum.”

"HESAP SORULMASI GEREKEN HERKESTEN GEREKLİ HESAPLAR SORULACAK"

Davutoğlu, bu konudaki değerlendirmeleri şöyle noktaladı: “Son 1,5 yıldır işte böyle bir koalisyonlar biz mücadele ediyoruz. Biz milletle beraberiz. Onlar ise sadece AK Parti’ye zarar vermek için bütün şer odakları yan yana. Bütün şer odakları yan yana olsun, biz hayır yolundan ayrılmayacağız. Herhangi bir şekilde grubumuz içinde bunun bir ihtilaf konusu olduğu konusunda da kimse spekülasyona kalkışmasın. AK Parti grubu doğru olanı yapmıştır. Eğer AK Parti grubu blok olarak bir yönde hareket etmiş olsaydı bu sefer de diyeceklerdi ki ‘talimatla oy kullandılar’. Hayır bu grubun bütün değerli mensupları onurlu milletvekillerimizin hepsi kanaatlerini beyan ettiler. Oylarını kullandılar. Hepsine buradan saygıyla selamla bu kararları dolayısıyla takdirlerimi ifade ediyorum. Hiç kimse nihayetinde AK Parti grubu çoğunluğu ile bütün bu teşebbüslerin bir ihanet teşebbüsü olduğunu, bir darbe teşebbüsü olduğunu ortaya koydu. Daha çok hesap soracağımız husus var bunlardan, daha hesap soracağız. 12 yıl birileri Türk siyasi hayatı için uzun bir iktidar dönemidir ama tarih için daha bizim yolumuzun önsözündeyiz. İnşallah daha nice on yıllar bu kervan yürüyecek ve hesap sorulması gereken herkesten de gerekli hesaplar sorulacak.”



Editör: TE Bilisim