MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli MHP grup toplantısında konuştu. 2013 yılının ilk MHP grup toplantısına katılan Devlet Bahçeli milletvekillerine seslendi. Devlet Bahçeli'nin MHP grup toplantısı konuşmasında İmralı görüşmeleri ile ilgili çok sert sözler söyledi.

Devlet Bahçeli İmralı görüşmeleri konusunda bir yandan iktidar partisini eleştirirken bir yandan da muhalefet, medya ve hatta İbrahim Tatlıses'e de sert tepki gösterdi.

İşte Devlet Bahçeli'nin MHP grup toplantısı konuşmasından satır başları...

- Hükümet geride kalan 1 yılı tamamen günübirlik meselelerle geçiştirmiştir. AKP kendisine verilen demokratik krediyi cebine doldurmak için fırsat görmüştür. Türkiye'nin milli çıkarlarını ucuz siyaset malzemesi yapma girişimleri hız kazanmış, yasama yürütme ve yargı arasındaki çekinme sıklaşmıştır.

- Bu yılın ilk haftasındaki PKK havariliğindeki heves 2013'ün nasıl geçeceğinin sinyalini vermiştir. Tüm vatandaşlarımızın yeni yılını bir kez daha kutluyorum.

AKP-PKK-İMRALI KÖPRÜSÜ

- Milletimizi ilgilendiren her meselenin siyaset tarafından imkan ve kaynakların gözetilerek makul bir çözüm yoluna ulaştırılması gerekmektedir. AKP PKK İmralı arasında kurulan diyalog ve müzakere köprülerinin yeni yılla birlikte başlaması üzerine bu değerlendirmelerimizi paylaşmayı umuyoruz.

- Dürüstlükten yoksun, idealden mahrum siyasi yönetimler milletimizin hak ettiği seviyelere gelmesine katkı vermemişlerdir. AKP hükümetinin tehlikeli yol geride bıraktığımız tüm olumsuzluklardan çok daha keskin sonuçlara yol açmaktadır. Etrafı ateşle çevrilmiş, kara ve ara bir dönemden geçen Türkiye millet olarak çok ciddi beka sorunuyla karşı karşıyadır. Türkiye'nin milli varlığı tehlikededir. Ülkemizi etnik tuzakların içine çekmek isteyen küresel oyunların AKP'yle başını kaldırıp inisiyatif elde ettiği anlaşılmaktadır.

MİLLİ KUVVET ÜÇ HİLALDE CANLANDI

- İşbirlikçiler sıra sıra dizilmiş, emperyalizmin uşakları saf saf hizalanarak AKP'de buluşmuştur. 1919'lu yıllardaki milli kuvvet üç hilalde canlanmıştır. Milli bağımsızlık ve Türkiye'nin dirliği ve birliği milliyetçilere emanet edilmiştir.

- Fikir ve figüranı belli niyetler olan senaryosu kan, çirkeflik ve düşmanlıkla yazılan bir oyun yazılmaktadır. AKP zihniyetinin teslimiyet siciline bu yıl da yenileri ilave olacağı şimdiden belli olmuştur. Türkiye'nin yıkılması amacıyla kavramsallaştırılan yıkım yolunun birinci aşamasında PKK dayatmalarının hayata geçirilmesinin altyapısı hazırlanacaktır. Türk kavramının engellenmesine yönelik idari adımlar ve İmralı canisinin hapishane şartlarının iyileştirilmesi ilk adımdır. TBMM ihanete ortak edilmeye çalışılacaktır.

- Türkiye'nin bu yükü taşımaya artık mecali kalmamıştır. Türkiye'nin geleceğinin kurtarılmasının buna bağlı olduğu unutulmamalıdır. İçine sürüklendiği bu senaryo karşısında harekete geçmek her Türk vatandaşının kaçamayacağı bir sorumluluktur.

- Türkiye yeni yılın ilk günlerinden itibaren İmralı canisini odağına alan yeni bir müzakereye sahne olmaktadır. Başbakan Erdoğan müebbet hapis cezası hükümlüsü terörist başı ile görüştüklerini ikrar etmiştir. Bu cüretkar beyana rağmen AKP'nin İmralı canisine yakınlığı yeni değildir. Yeni olan Başbakan'ın pervasızlığı ve meseleyi sıradan görerek topluma kabul ettirmeye çalışmasıdır. Terörle müzakereyi gizleme gereği dahi duymayan vicdan fukaralığı ile birebir muhataptır. Başbakan Bölücü örgütün kanlı limanına hükümetini demirlemiştir.

Demokrat Parti Yomra belediye seçimlerinde iddialı Demokrat Parti Yomra belediye seçimlerinde iddialı

KANDİL ŞEBEKESİ AKP'Yİ TUŞ ETTİ

- Kendisi, 22 Ağustos 2010 günü Kayseri Cumhuriyet meydanındaki konuşmasında aynen şöyle demiştir:

“Bizim PKK ile bir araya geldiğimizi söyleme şerefsizliği yapanlar, bu alçakça iftirada bulunanlar, bunun hesabını her yerde vereceklerdir. Biz terör örgütüyle hiçbir zaman masaya oturmadık, hiçbir zaman da oturmayacağız. Bizim felsefemizde, anlayışımızda böyle bir şey olmaz. Şunu bilin, Tayyip Erdoğan’ın başında bulunduğu bir iktidar hiçbir zaman terör örgütüyle masaya oturmaz.”

- Bir sonraki gün, yani 23 Ağustos 2010 tarihinde, katıldığı bir televizyon programında ise, Kayseri’deki konuşmalarını inkar edercesine İmralı’yla görüşmeleri kabul etmek durumunda kalmıştır. Bir suçlunun telaşıyla sorumluluğu kendisinden uzaklaştırmak adına Türk siyasetine yeni bir yorum getirmiş ve “biz hükümet olarak görüşmüyoruz, devletin istihbarat örgütleri görüşüyor” diyerek korkudan ve çekindiğinden dolayı devleti sorumlu ilan etmiştir.

- Ne ilginçtir ki, iki gün sonra bu kez de partisinin İstanbul’daki açık hava toplantısında şahsımı ve partimizi hedef alarak, “iddia sahibi, iddiasını ispatla mükelleftir. Benim veya arkadaşlarımın masaya oturduğunu ispat edemezseniz şerefsizsiniz.” kabalığını ve kalitesizliğini göstermiştir.

- Allah büyük ve adaletlidir. Doğrunun, hakkın ve haklının yanındadır. Yalancının mumu her zaman yatsıya kadar yanmış, gizli kapaklı işler kimseyi mutlu etmemiş, pinokyoluk kimseye fayda sağlamamıştır.

ŞİMDİ ŞEREFSİZ KİM?

- Yıllardır soruyoruz, yıllardır sorguluyoruz; İmralı canisiyle görüşme ve müzakereler hiçbir şüpheye yer bırakmayacak şekilde ortaya çıktığına göre şerefsiz kimdir? Şerefsizlik kimin payına ve hanesine düşmüştür?

- PKK'nın bir numaralı faili siyasetçi mertebesine çıkarılmaktadır. İmralı'nın ayağına gidenler Genelkurmay Başkanlığı yapmış bir kişiyi polis nezaretinde Ankara'ya getirmekten utanmamıştır.

ERDOĞAN'I SÖZDE KÜRDİSTAN'A BAŞKAN MI YAPACAKLAR?

- Teröristlerle kucaklaşan BDP'lilerin dokunulmazlıklarının kaldırılmasını isteyen sen değil miydin? Eşbaşkan gibi oldun. Başbakan'ın aklını kimler çelmiştir, Kendisini Başkan, İmralı canisini de sözde Kürdistan’a baş mı yapacaktır? Kimliği defolu zihniyeti küflü, milliyet sevgisi noksan olanlar İmralı'da buluşmuşlardır.

İBRAHİM TATLISES İÇİN DE AÇTI AĞZINI YUMDU GÖZÜNÜ

- PKK terörü ve İmralı canisi Türk milletinden hınçla bedel istemektedir. CHP komşu da pişer bize de düşer mantığıyla AKP ve PKK'nın ihanet yarışına sözüm ona kredi açarak rol kapmaya çalışmaktadır.  Medyadan sivil toplum kuruluşlarına isimlendirilen herkes İmralı'ya methiye düzmektedir.

- Milletimizin yakından tanıdığı Urfalı bir türkücü bile sanal ortam vasıtasıyla, insan sevdalısı bir sanatçı olduğunu ileri sürerek, özlediği barış yolunun önüne hendek değil, köprü kurulmasını istemektedir. Bu köprünün altından şehit kanı aktığını, karşı tarafında ise Kandil ve İmralı olduğunu ya anlamamakta ya da anladığı halde bundan bozuk zihniyeti gereğince gocunmamaktadır.

MUZ CUMHURİYETİ'NİN BAŞBAKANI MISIN?

- Sen Muz Cumhuriyeti'nin mi başbakanısın, Patagonya'dan mı göç ettin? Başbakanlık görevinden hiç bahsetmemen ve evinin yolunu tutman en iyi yöntem olacak. Başbakan'a tavsiyemiz ve teklifimiz var: Nereye çalıştığı aşağı yukarı malumunuz olan Cengiz Çandar'ın moderatörlüğünde bir televizyon programına İmralı canisiyle birlikte katılın. Sorunun teşhisinde anlaşırsanız, çözümden ne kast ettiğinizi açıklayınız. Çözüm dediğiniz önce özerklik sonra bağımsızlık mıdır? Vatanın ikiye ayrılması sizin için önemsiz midir? Anlaştığınız ve uzlaşmaya vardığınız hususlar nelerden ibarettir?

- Bizce çözüm şöyle olur: Önce PKK'nın militanları silahlarıyla birlikte teslim alınacaklardır. Sonra Türk adaletinin alacağı kararlar kabul edilecektir.

İLKER BAŞBUĞ'U ZİYARET EDECEK

- Madem İmralı’ya ziyaret sıklaşmıştır, değil mi ki terörist başına gitmek kutsanmıştır; bu durum karşısında İmralı’daki terörist sizin olsun.

- Biliniz ki ben de Silivri’ye gidip, terörist olmakla ve terör örgütü kurmakla suçlanan, bize göre de terörle mücadelede tarihi vazife üstlenen ve bu konuda eşsiz hizmetleri bulunan 26’nci genelkurmay başkanımızı ziyaret edeceğim ve onunla Allah’ın izniyle kısa süre içinde kucaklaşacağım.

Editör: TE Bilisim