MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli MHP grup toplantısında konuştu. MHP grup toplantısına katılan Devlet Bahçeli milletvekillerine seslendi. Devlet Bahçeli'nin MHP grup toplantısı konuşmasında çok sert ifadeler kullandı.
İşte Devlet Bahçeli'nin MHP grup toplantısı konuşmasından satır başları:
- Türkmenlere yönelik saldırılar devam ediyor. Geçtiğimiz hafta düzenlenen saldırıda 33 kişi hayatını kaybetmiştir. Bu saldırıyı kınıyorum. Son günlerde Türkmen şehirlerine yönelen terör vakaları kontrolden çıktı. Düzenlenen intihar saldırıları çok ciddi bir düzeye ulaştı. Kanlı eller Türkmenlerin sindirilmesi amacıyla sürek avı başlattı. ABD'nin Irak işgalinden sonra Türkmenlere yönelik saldırılar artış gösterdi.
AKP'DEN NEDEN SES ÇIKMIYOR?
- Kerkük zehirlenmektedir. Peşmerge güdümündeki güçler bölgede gözü olan emperyalistlerin hesabına tetikçilik yapan cellatlar Türkmen şehirlerine kan kusturmaktadır. Türkmenlere düzenlenen saldırılar etnik temizliktir. Ancak AKP'den ses çıkmamaktadır. Türkmenler Türk devletinin yardımından mahrum bırakılmıştır. Başbakan Erdoğan Gazze'de benzer hadiseler yaşansaydı çoktan tepki göstermişti. Türkmenlerin ilgisizliğe terk edilmesinin sebebi nedir? Irak Türkmenleri ölüme mahkûm edilirken Türkiye'deki siyasi iradenin sessizliğini neyle izah etmek gerekir?
- Başbakan Erdoğan Türkmenleri neden görmemektedir? Erbil'e teröristlerle müzakere amacıyla gitmeye hazırlanan memurların aklında Türkmenler de var mıdır? Peşmerge başı Barzani'ye bir vaat mi vardır?
- Gazze'de ağıtlar yakan Dışişleri Bakanı nedense Türkmenleri yok saymıştır. Oysaki geçtiğimiz yıl gerçekleştiremediğimiz Kerkük ziyareti öncesi apar topar kente giden Dışişleri Bakanı " Sizin burada parmağınıza kıymık batsa 75 milyon vatandaşımızın canı yanar" demişti.
TÜRKMENLER YÜZÜSTÜ BIRAKILDI
- Türkmenler kaderine terk edilmiş, Barzani'nin gönlü yapılmış ve Türkmen kentleri yüzüstü bırakılmıştır. Kerkük bizim için Ankara'dır, İstanbul'dur, Erzurum'dur. Nasıl ki vatanın pazarlığı olmazsa Türkmen elinde milli zihniyetlerin pazarlığı da olmayacaktır.
- Irak merkezi yönetimi Türkmenleri koruyucu tedbirler geliştirmelidir. Irak'ın iç karışıklıktan sıyrılarak düzen içine girmesi en samimi dileğimizdir. AKP hükümeti biraz insafı kaldıysa acilen Türkmen katliamının önüne geçmek için her türlü mücadeleye başvurmalıdır.
- Türkmen'e kalkan eli kıracak büyük bir güç vardır. O da büyük Türk milletinden başkası değildir.
BAŞARISIZLIĞIN GÖSTERGESİ
- ABD'nin Ankara Büyükelçiliği'ne yapılan canlı bomba saldırısı hepimizi üzmüştür. Elçilikte görev yaparken hayatını kaybeden kardeşimize Allah'tan rahmet diliyorum. Bu intihar saldırısının gerçekleşme zamanı dikkat çekicidir. Ankara'nın göbeğinde meydana gelmesi herkesi düşündürmelidir. Bu ne ilk ne de son vahşi saldırı olacaktır. Türkiye güvensizliği kol gezdiği bir ülke haline gelmiştir. Kan akıtmanın hedefindeki karanlık eller Ankara'nın göbeğine kadar gelebilmektedir.
- Cumhurbaşkanının "emniyet teyakkuzaydı maalesef önlenemedi" açıklaması da başarızlığın göstergesidir. Güvenlik konularından çok açık zaafiyet olduğu gün yüzüne çıkmıştır. Son derece kuşkulu bir ortam ve tehlikeli bir süreç vatandaşı tehdit etmekte ve gelecek hayallerini yok etmektedir.
- Bunlar olurken hükümet nerededir? Suikastçılar büyük şehirleri mesken tutmuşken Başbakan ve hükümeti nereye sinmiştir? Büyük bir eylemin olması halinde AKP hükümeti bunun hesabını nasıl verecek?
- Başbakan İmralı'da müzakerelere dalmıştık fark edemedik mi diyecek? Oslo’da PKK’yla yapılan görüşmelerde, MİT eski müsteşar yardımcısı tarafından gündeme taşınan, metropollere PKK tarafından yerleştirilen bombaların bulunup bulunmadığı, bunlar hakkında hangi işlemlerin yapıldığı hala muammadır.
- Kendisinden 12 gün haber alınamayan ve sonra cesedi bulunan ABD'li kadının failleri bulunmalıdır. Bu sorunun cevabı aydınlatılmalıdır. Türkiye iyiye gitmemektedir. Kışkırtmalara tuzaklara tahrik kampanyalarına gün doğmuştur. AKP hükümeti terörle açık açık müzakere yaparken terör örgütleri risksiz bir ortama ulaşmışlardır. Türk milleti böylesi bir rezilliği taşımaya mecbur değildir.
MİLLİ KİMLİĞİMİZ FİŞLENİYOR
- Ülkemiz kötü günleri normalleşme, özgürleşme adı altında yaşamak zorunda bırakılmamalıdır. Bölücülük narası atanlar her tarafı sardı. İçimizdeki yangın büyümektedir. Etnik temelli bölücü mihraklar AKP mutfağında sütten çıkma ak kaşık haline gelmektedir. Milli kimliğimiz fişlenmektedir.
- Türksüz millet milletsiz Türk arayışları ahlaksızca ilerletilmektedir. Irkçılık virüsü bizzat bölücülük limanına demir atan AKP BDP İmralı ve Kandil organizasyonuyla yürütülmektedir.
AKP, BDP’NİN KLONLANMIŞ HALİ
- AKP her şeyi ile köhnemiş sürecin devamını sağlamaktadır. Hükümet PKK ile müzakereleri sürdürmek amacıyla her değerimizi sindirmeye çalışmaktadır. İmralı canisi Başbakan'ın yeni sırdaşı olarak gittikçe sivrilmektedir. Bebek katilinden sihirli dokunuşlar beklenmektedir. BDP ise AKP ile bütünleşmekte, zaman zaman da mızıkçılık yapmaktadır. AKP tam olarak BDP'nin klonlanmış, PKK'nın genetiği değiştirmiş formatıdır.
- Bir BDP'li vekil "Kafkaslardan Boşnaklardan gelenler bu ülkenin sahibi değilsiniz haddinizi bileceksiniz" diyor. Bize göre dağda Mehmetçiğe sıkılan kurşunla bu sözlerin hiçbir farkı yoktur. Bu yurdumuzun asıl sahipleri onlardır. Hiç kimse bütünleşmiş kardeşlerimize sığıntı muamelesi yapamayacaktır. Bu ahlaksızlığa haddini bildirmekten çekinmeyiz.
- Başbakan'ın ani dönüşleri arşa varmış, eşikleri aşmıştır. Bir ara bölücü militanlarla buluşan bazı BDP'lilerin dokunulmazlığını kaldırmaktan bahseden Erdoğan çark etmiş, İmralı'yı da içine katan bir dokunulmazlık kümesi oluşturmuştur.
- Başkanlık sistemini tesis etmek ve üniter yapıyı eritmek için bölücü şebeke ve Başbakan birlikte hareket etmektedir. Türk milleti içimize kadar sızmış haçlı zihniyet tarafından tarihin derinliklerine gömülmek istenmektedir. Başbakan Erdoğan'ın Mart ayının sonuna kadar yeni anayasa çalışmalarına vade biçmesi kimlerle gizli kapaklı işler çevirdiğini göstermektedir. AKP CHP BDP PKK Türk milletini kimliğinden koparmak için çalışmaktadır.
ŞEREFSİZLİK BİR KEZ DAHA ASIL SAHİBİNİ BULDU
- Şerefsizlik bir kez daha asıl sahibini bulmuştur. AKP silahlı bölücülerin taleplerini milletimize hazmettirmek için olağanüstü bir çaba haline getirmiştir. Milletimiz aldatılmaktadır. Çözülen terör değil Türkiye Cumhuriyeti'dir. Başbakan Erdoğan PKK'ya pik yaptırmaktadır. PKK AKP'nin sırtını yere getirmiştir.
- Milliyetçiliğe Türkçülüğe millete olan her kıymete savaş açan Başbakan İmralı canisini memnun etmek için uğraşmaktadır. İmralı mesajları AKP'nin gözünü kör etmiştir.
- Başbakan Erdoğan, katıldığı bir televizyon programında; genelkurmay başkanlarına ve diğer generallere terör örgütü mensubu demenin ciddi bir yanlış ve affedilemez olduğunu söylemesi bizim tarafımızdan ilgi ve hayretle karşılanmıştır. Bilhassa Sayın İlker Başbuğ’un tutukluluk halini eleştirerek kendisine terör örgütü mensubu diyenleri tarihin affetmeyeceğini iddia etmesi de Başbakan için bir gelişme, ancak dünüyle de taban tabana zıtlıklar içermektedir.
- Bizim görüşlerimize gecikmeyle de olsa ulaşması kendisi adına her yönüyle sevindiricidir. Başbakan Erdoğan kendine güveniyor ve bu düşüncelerinde dürüst ise, o zaman elini taşın altına koyma vakti gelmiş demektir.
- Hatırlanacağı üzere, 17 Şubat 2012 tarihinde yapılan bir kanun değişikliğiyle MİT Müsteşarıyla ilgili İstanbul Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kesintiye uğratılmış ve Başbakan’ın iznine bağlanmıştır. Başbakan Erdoğan bu konuda büyük bir hassasiyet göstermiş ve partisini adete teyakkuza geçirmiştir. Bilindiği üzere, genelkurmay başkanları da Başbakan’a bağlı olarak çalışmaktadır. Aynı duyarlılık ve yakınlık Türk Silahlı Kuvvetleri’nin en yüksek noktasında bulunmuş komutanlar içinde sergilenmelidir.
- Başbakan Erdoğan televizyonlarda sızlansa da, Sayın Başbuğ başta olmak üzere, birçok muvazzaf ve emekli askerin tutukluluk halleri devam etmektedir. Bu haksızlıkları önleyebilmek, soruşturma ve kovuşturmanın sağlıklı ve adaletli yürüyebilmesi için bazı yasal adımların atılması mecburiyet halini almıştır.
- Başbakan Erdoğan ve partisini; Sayın İlker Başbuğ’un, görevde veya emekli olsun diğer askeri kişilerin muhatap kaldıkları usulsüzlük ve hukuksuzlukları ortadan kaldıracak kanuni hazırlıkları yapmaya davet ediyor, parti olarak atılacak her adıma sonuna kadar destek vereceğimizi buradan söylemek istiyorum.
- Bu gerçekler ışığında cevabını aradığım ve aslında doğru şıkkı tek olan sorum şu olacaktır: Tarih asıl kimi affetmeyecek, Türk milleti kimi bedduayla hatırlayacaktır? Başbakan bu sorunun cevabını verebilecek midir? Yoksa altından kalkamayacağı yeni bir şeref polemiğiyle işi yokuşa mı sürecektir?
- Türk Silahlı Kuvvetleri bugün terör örgütü, genelkurmay başkanları da teröristbaşı olarak alçakça suçlanıyorsa bunun gerisindeki zanlı ve müstehzi ifadelerle ellerini ovuşturan failler bellidir.
- Adalet ve Kalkınma Partisi ile işbirlikçilerini gören, tanıyan ve bu zamana kadarki icraatlarının bilincinde olan herkes siyasallaşmış yargı yoluyla Türk ordusunu köşeye sıkıştıran nankörleri, riyakârları ve helale yüzünü dönen gafilleri ayırt edebilecektir.
- Başbakan İsrail'in Suriye'ye saldırmasını pas geçmiştir. İsrail'in vahşi saldırganlığını basit sözlerle geçiştirmiştir. AB konusunda birbirini tutmaz çıkışları son günlerin ana gündem konuları arasına girmiştir. Yıllar evler AB ile nikah yapmayı planlayan Başbakan şimdi boşa atıp dolu tutmanın peşindedir. Başbakan madem AB'yi bu kadar sorguluyorsun, 50 yıldır oyalandığımızı ifade ediyorsun, üyelik sürecini tek taraflı askıya al da samimiyetini görelim.
