Montrö Sözleşmesinin önemi... Montrö Sözleşmesinin önemi...
AĞIR İTHAM (!).. ÖYLE GELEBİLİR SİZE AMA DEĞİL. 25 GÜNDE KURULUP SEÇİME YETİŞTİRİLEN PARTİNİN O İSTİSNA ŞARTLARDAKİ YAPILANMA ZORLUKLARI SEBEBİYLE, ATANMIŞTAN SEÇİLMİŞ İLLERİN ATAYANI KORAY AYDIN.. İL LİSTELERİNDEN SEÇİLEN GENEL KURUL DELEGELERİNİ DE O İL BAŞKANLARI YAZDI. İLLİYET BELLİ YANİ.. 
ŞİMDİ MAHSUL ZAMANI, İLK BAHARDA EKİLEN TOHUMLARIN HASADININ YAPILDIĞI SON BAHAR !.. AMA BİLİN Kİ, HERKES DE BİLSİN Kİ GERÇEKTEN “SON” BAHAR.. O TOHUMLARIN MİADI DOLDU.. ŞİMDİ OLAĞAN KONGRE SÜRECİNDE MAHALLELERDEN SEÇİLECEK 400 İLÇE DELEGESİNİ ATANMIŞ İLÇE BAŞKANI SEÇ MEYECEK.. ÜYELERİN SEÇTİĞİ 400 DELEGE İLÇE BAŞKANINI SEÇECEK.. ZİNCİR BÖYLE AŞAĞIDAN YUKARIYA DEĞİŞECEK.. “ORTAK AKIL” İLE.. 
BU DURUM AKŞENER’İN “TAM DEMOKRASİ” KARARLILIĞINA GÖLGE DÜŞÜRMEZ.. ÇALIŞMA ARKADAŞLARINI (Muhtemelen böyle bir sonuçla karşılaşacağını da bilerek) DELEGEYE SEÇTİRDİĞİ GERÇEĞİNİ DEĞİŞTİRMEZ.. İSTESE O DA BİR ANAHTAR LİSTE HAZIRLATABİLİRDİ.. ( Herkes “Anahtar Liste” hazırlayıp Delegelere dağıtırken meşru ve mübah olan Akşener yapınca mı ayıp olacaktı ?!.. Hem de kendi çalışma arkadaşları seçilirken..) HATTA UNUTULMASIN BLOK LİSTE DE ÇIKARABİLİRDİ..ÇIKARSA KİM NE DİYEBİLİRDİ, KILIÇ ONUN ELİNDEYDİ.. 

* * *
Okuyanlar hatırlayacaktır, daha bir hafta önce yazdığım “HİÇ YAZMADIM FARKINDAYSANIZ” başlıklı yazımda;
“Zaten ilçelerden başlayarak atanmıştan seçilmiş bir yapı hiçbir şekilde kabulümüz değildir. Olağanüstü şartların dayattığı bir zorunluluktu, yalan yanlış işler yapıldı ve şimdi onlar onarılmaya çalışıyor.. 
Bunlar da çok ilgi sahamızda değil.
Biz hemen sonrasında başlayacak olan “OLAĞAN KONGRE” sürecine odaklıyız.. Oraya bakacağız..” demiştim.. 
“ATANMIŞTAN SEÇİLMİŞ” delegelerin takdir ve tasarrufları (en iyi sonuçları doğurmuş olsaydı bile) prensip itibariyle “Demokratik” addedilemezdi.. Bunu belirtmiştim.
Şimdi de yaşanan örnek ile bunun gerekçesinin HAKLILIĞINI dikkatlere sunmak çabasındayım..
“TAM DERSLİK” oldu bu gelişmeler yani..
Tam ibretlik..

Beni izleyenler, yazdıklarımı uzun zaman öncesinde takip edenler hatırlayacaklar..
İyi Parti’nin kurulma aşamasında Koray Aydın çekimser duruyordu.. Esasen partiyi kurmaya niyetlenenler de (Akşener dahil) Koray Aydın ismine biraz mesafeli duruyordu.. Söylenenlerden ve söylenmeyenlerden bu anlaşılıyordu..
İşte o günlerde;
Ardarda yazılar yazdım, “KORAY AYDIN DA YAPININ İÇİNDE OLMALI” diye.. 
Gerekçelerimi de detaylı anlattım..
Şimdi özetleyeyim ; 
Akşener’in Devlet tecrübesi yüksek ama siyaseti, hele ki particiliği bilmez.. 
Ümit Özdağ’ın ideolojik birikimi onu “en iyi ülkücü” yapmaya yeter ama onun da siyaset tecrübesi yoktur..
İçlerinde siyaseti bilen, hem de iyi bilen, fazladan “nerede kim var kaç kırat eder” onları da onca yıllık Genel Sekreterlik görevi sebebiyle en iyi bilen, bir tek Koray Aydın’dır..
Her ne kadar ona mesafeli duranların kaygılarına hak versem de, neticede birlikte sürdürdükleri “Olağanüstü Kongre” sürecinde kürsülerde mikrofonlarda “PARTİ İÇİ DEMOKRASİ” ve “ORTAK AKIL” konusunda çok değerli cümleler kurmakta idi.. Elbette ki bu sözler onun için ‘BAĞLAYICI’ olurdu..
Sanmıştım..
Ama işte..
Ne demeli ; “Huylu huyundan vazgeçmez” mi demeli, “Beşer şaşar” mı demeli ?..

KORAY AYDIN MUHTEŞEM SİYASET BİLGİSİNİ İYİ PARTİ’DE HİÇ ‘RAHMANİ’ KULLANMAMIŞTIR !..
Herkes de bunun farkındadır..
Bu son hamlesi de tabir caizse “kendi topuğuna sıkmak” olmuştur..
Önümüzdeki 8-9 ay içinde yapılacak olan “OLAĞAN KONGRE” sürecinde, ona diş bileyenlerin ekmeğine yağ sürmüştür..

Ben Akşener’in ona yine fırsat vereceğinden de pek umutlu değilim.. 
Ama dilerim güvenli bir ilişki tesis edilir ve onun siyaset bigi ve tecrübesinden ‘RAHMANİ’ olarak istifade edebilir İyi Parti.. (Ben de hiç akıllanmıyorum galiba..Ne bileyim, insanların içinde iyi bir taraf olduğuna inanıyorum, onun bir gün yüzeye çıkabileceğine de..)


* * *

Bir şeye daha açıklık getireyim..
Herkesin olduğu gibi Koray Aydın’ın da ‘Anahtar Liste’ çıkarmak hakkı vardır.. ( Ya da işte böyle müracaat sırasını organize etmek gibi bir hinlik yapmak bile..) Kimse “Bu ‘çarşaf liste’nin içine bir ‘ANAHTAR LİSTE’ neden gizlenmiş?” de diyemez.. 
Herkesin hakı olan Koray Aydın’ın da hakkıdır..
Adalet bu ise, herkese !..

Ama, “Müracaat sırası” uygulaması yanlıştır diyebilir.. Onun yerine “Alfabetik sıra” yada “Kur’a” da önerebilir.. AMA SORARIM, KORAY AYDIN  ÖYLE BİR DURUMDA ANAHTAR LİSTESİNİ ÇARŞAFIN İÇİNE GİZLEMEK YERİNE DİĞER HERKES GİBİ AÇIKTAN DAĞITMIŞ OLSAYDI ONUN NESİ YANLIŞ OLACAKTI ?
DEEGE BU “ATANMIŞTAN SEÇİLMİŞ” DELEGE OLDUKTAN SONRA NE DEĞİŞECEKTİ ?

Demek ki arıza bu “Müracaat sırası” veya “Kur’a” yönteminde filan değil.. Arıza, ilçelerden başlayarak DELEGELERİN NASIL SEÇİLDİĞİNDE !..

Bir de dip not : 
Koray Aydın’ın “Anahtar listesi”nde adı bulunan, bir kısmını şahsen ve yakınen tanıdığım,  müstesna değerlerinin şahsi tanığı olduğum, (ve de benim kendilerini tanımadığım) güzide isimleri  BİR SUÇUN SUÇ ORTAĞI GİBİ değerlendiren akıllar olursa YANLIŞTIR.. 
Eminim ki haberleri bile olmamıştır bu hinlikten, onların isimleri vitrini güzelleştirmek için kullanılmıştır.. Ve iyi de olmuştur ihtiyaçtan mecburiyetten  doğan bu mevcudiyet.. 50 kişinin içinde 5 sağlam adam var ise yeter bu kısa süreçte işlerin iyi gitmesine.. İnanarak söylüyorum, 5 sağlam Ülkücü suyun yönünüdeğiştirmeye muktedirdir.. Davaları haklı çünkü..

GAM YOK.. TÜRKMEN GÖÇÜ GİDE GİDE DÜZELİR..

Göreceksiniz yakın gelecekte, HER ŞEY ÇOK “İYİ” OLACAK ! 

Editör: TE Bilisim