Mersin Akdeniz ve Toroslar ilçelerinde hangi güç kazanacak? Mersin Akdeniz ve Toroslar ilçelerinde hangi güç kazanacak?
CHP, son yıllarda görülen hayvan sayısındaki düşüşün ve et fiyatlarındaki yükselişin sebeplerini tespit etmek amacıyla Meclis Araştırması açılmasını istedi. CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu tarafından verilen Meclis Araştırması önergesinde, "Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre 2010-2014 döneminde 188 bin 131 baş damızlık düve, 594 bin 857 baş besilik sığır, 508 bin 146 kesimlik dana olmak üzere toplam 1 milyon 291 bin 134 baş hayvan ithalatı yapılmıştır. Aynı dönemde 193 bin 45 ton karkas sığır eti ithal edilmiştir. Bu ithalat için 5.1 milyar lira ödenmiştir. Aynı dönemde damızlık olmayan koyun-kuzu ithalatı ise 2 milyon 144 bin 451 baş olmuştur. Karkas sığır eti ithal edilişinin, son yıllarda görülen hayvan sayısındaki düşüşün ve et fiyatlarındaki yükselişin sebeplerini tespit etmek amacıyla Anayasanın 98. Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün 104 ve 105. maddeleri uyarınca bir Meclis Araştırması açılması hususunda gereğini saygılarımla arz ederim." ifadeleri kullanıldı.

Kırmızı etin yüksek biyolojik değere sahip olan iyi bir protein kaynağı olduğuna dikkat çekilen gerekçe bölümünde, Türkiye'nin coğrafi özellikleri ile her türlü hayvansal üretim açısından uygun ortam ve önemli bir potansiyele sahip olduğu ifade edildi.

Son yıllarda uygulanan yanlış tarım ve hayvancılık politikaları sebebiyle Türkiye'de hayvan sayısında çok ciddi bir şeklide azalmalar olduğunun belirtildiği gerekçede, şunlar kaydedildi: "TÜİK verilerine göre, 1991–2014 yılları arasında toplam hayvan varlığında yaklaşık 9 milyon baş gerileme yaşandığı ortaya çıkmaktadır. Türkiye’de hayvan miktarı son 23 yılda yüzde 16 oranında düşmüştür. Küçükbaş hayvan sayısındaki azalma ise 10 milyonu aşmıştır. Deve, domuz, at, eşek ve katırı içeren diğer kategoride 1991 yılında 1,6 milyon baş hayvan bulunurken, 2014 yılında bu rakam 300 bin civarına gerilemiştir. Böylece bir zamanlar ihracatçı konumunda olan Türkiye bu gelişmeler sonucunda et ithalatçısı ülke konumuna gelmiştir. Tarım sektörü içinde yer alan hayvancılık, dünya genelinde sektördeki toplam gayrı safi hasılanın yüzde 40’ını ve yaklaşık 1,3 milyar insanın geçimliğini oluşturmaktadır.

Dünya genelinde kırmızı et üretimine bakıldığında, 2013 yılı itibariyle toplam 4 milyar 613 milyon büyük ve küçükbaş hayvandan 2 milyar 660 milyonu kesilmekte olup toplamda 189 milyon ton kırmızı et üretilmektedir. Dünya genelinde türlere göre kırmızı et üretim oranlarına bakıldığında sığır eti yüzde 33’lük bir paya sahiptir. TÜİK verilerine göre Türkiye’de büyükbaş hayvan sayısı bir önceki yıla göre yüzde 2 azalırken, küçükbaş hayvan sayısı ise yüzde 7,7 artmıştır. Yılsonu itibariyle sığır sayısı 14 milyon 123 bin baş, koyun sayısı 31 milyon 115 bin baş, keçi sayısı ise 10 milyon 347 bin baş olarak gerçekleşmiştir.

Türkiye et üretimi 1970 yılında 572 bin ton iken 2012 yılında yüzde 401 artarak 2.9 milyon tona ulaşmıştır. Dünyada kişi başına ortalama yıllık et üretimi 42 kg iken Türkiye için bu miktar 39 kg olarak gerçekleşmiştir. Ulusal Kırmızı Et Konseyi rakamlarına göre 2015 yılı itibariyle 140.000 başlık hayvan açığı bulunmaktadır. Et tüketimindeki artış ise 2000 yılında kişi başına 7.2 kilo iken 2013'te 13 kiloya çıkmıştır.

Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre 2010-2014 döneminde188 bin 131 baş damızlık düve, 594 bin 857 baş besilik sığır, 508 bin 146 kesimlik dana olmak üzere toplam 1 milyon 291 bin 134 baş hayvan ithalatı yapıldı. Aynı dönemde 193 bin 45 ton karkas sığır eti ithal edildi. Bu ithalat için 5.1 milyar lira ödendi. Aynı dönemde damızlık olmayan koyun-kuzu ithalatı ise 2 milyon 144 bin 451 baş oldu.

1940 yılında 44 Milyon hektar olan çayır ve mera alanları günümüzde TÜİK verilerine göre 2014 yılı itibariyle yüzde 15.4 düşmüştür. Gerilemedeki diğer bir etken ise yem, mazot ve gübre fiyatlarında yapılan önemli orandaki artışlardır.
13 yıllık AKP Hükümetleri döneminde hayvancılığa verilen teşviklerin yetersiz olması nedeniyle çiftçilerimiz hayvancılık yapmayı bırakmış, köyden kente göç edip işsizlik ve yoksulluk içinde gecekondularda yaşamaya mahkum edilmiştir. AKP tarafından çıkarılan genelgelerde ise hayvancılıkta aile işletmeciliğini geliştirmek yerine, zengin ve parası olanlara yönelik düzenlemelere yer vermiştir.

Aile işletmeciliğini geliştirmek için 50 baş ve üstü hayvan teşviğinden yararlanmak yerine, 10 baş ve üstü hayvan besleyenlere teşvik ve hibe yardımı olursa hem aile işletmeciliği geliştirilmiş olacaktır. Bu nedenle hayvancılığın gelişmesi ve et açığının kapanması için aile işletmeciliğinin desteklenmesi gerekmektedir. Kapalı sistemde hazır yeme dayalı yapılan büyükbaş besi üretimi oldukça maliyetli olup hayvancılıkta girdi maliyetlerinin yüzde 70'ini yem oluşturmaktadır. Bugün Türkiye'nin ihtiyacı olan kaba yem hammaddesinin yaklaşık yüzde 41'i ithalat yoluyla karşılanmaktadır."

Editör: TE Bilisim