Mersin Akdeniz ve Toroslar ilçelerinde hangi güç kazanacak? Mersin Akdeniz ve Toroslar ilçelerinde hangi güç kazanacak?
GENEL BAŞKAN
SAYIN DEVLET BAHÇELI’YE…

Hatırlar mısınız yıl 2011 milletvekili seçimlerinden 3 ay önceydi... 2007 yılında sizden randevu talep etmistim.Lütfedip 4 yıl sonra 2011 milletvekili seçimleri arifesinde randevuma cevap vermiş ve kabul etmişsiniz.Yıllarca randevu talep edip de,bu hareketin destanını yazan nice Ülkü devlerinin randevu gününü beklerken bu dünyadan terki diyar edenleri hatırlayınca yinede kendimi cok şanslı hissetmiştim..

Yapmış olduğumuz görüşmede önce Türkiyenin, AKP İktidarının ihanetlerinden ve karanlık bir dönemden geçtiğimizi,sanki ben konunun bölgenin yabancısıymışım gibi Doğu ve Güneydoğu anadoluda yaşananları duyduklarınızı bana anlatırken, bizzatihi bölgenin bir ferdi olan yıllardan berri bire bir yaşayan,ihanetin kol gezdiği,yılanın çiyanının cirit attığı mayın tarlasında yaşayan biri olarak sizi nezaketen dinlemistim.

Sonra çok önemli bir konuyu benimle paylaşmak istediğinizi belirterek,şu an AKP genel merkezinin 3.katının (üçüncü katının..!!) MHP ye karşı her türlü tezgahın ve kirli oyunların düzenlendiği,başlarındada Efgan Ala’nın bulunduğu ve ekibin içindede merhum Nevzat Kösoğlu,

Hakkı Şafak Ses,Ramiz Ongun,Mustafa Çalık ve ismini hatılayamadığım beşinci kişiden oluşan arkadaşlarımızın olduğu (arkadaşlarımızı tenzih ederim.) ve bu ekibin her türlü melaneti ve kirli oyunu MHP üzerine oynadığını belirtmiştiniz.Öyle bir profil çizmiştiniz ki AKP genel merkezi gözümde ALAMUT KALESİ gibi görünmeye başlamıştı….sizin anlatımlarınızdan sonrada bende yıllarca AK ve PAK olduğuna inandığım …!! AKP nin o saatten sonra en büyük muhalifı kesilmiş en acımasız eleştirileri yapmaya başlamıştım…

O 3.kattadaki kirli tezgahları anlattığınızdan bir iki ay sonra 2011 milletvekili seçimleri arafesinde MHP tarihinin en utanç verici kaset olayı patlak verdi…Allah yalanı sevmez,o kaset olayından sonra bende sizin Bilgeliğinize inanmaya başladım.

Sizden sonra ben düsüncelerimi anlatmaya çalıştım.

Yıllarca görev yaptığım Doğu Anadolu’yla ilgili her partilimizin her dava adamının hatta partimiz dışında her vatanseverin altına imza atacağı Doğu Anadolu’da gerçek bir kardeşliķ projesini sunmuş siz de beni sabırla dinleyerek başinizla onaylamış ve sonradan tam aksini yapmıştınız..

Şayet o düşüncelerim ve proje tahakuk etmiş olsaydı bu gün o bölgede yaşanan felaketleri 
asgariye indirmiş olacaktık….

Bu düşüncelerimi 2005-2007 yıllarında size ulaşmamız mümkün olmadığından başkanlık divanı üyemiz Genel sekreter yardımcısı Sayın Faruk Keskinkılıç bey beynimde şimşekler çaktı çok güzel bir düşünce bunu genel başkana arzedeceğim dedi ve sizinle görüstü..o zamanda bu düşünceler çöpe atıldı.

Hatırlar mısınız 1989 mahalli seçimler öncesiydi, Merhum Başbuğumuz siz ve benim de katılmış olduğumuz bir MYK toplantısında bizlere dönerek arkadaşlar bu seçimlerde ne pahasına olursa olsun mutlaka her yerde aday göstereceğiz,unutmayın sürekli altımızı oyan Anavatan partisini cökertmediğimiz (bu günkü AKP gibi) müddetçe bizim MÇP olarak yükselmemiz mümkün degildir. Her yerde aday göstere ceğiz KAYIP ETTİĞİMİZ YERDE KAZANACAĞIZ ve Başbuğumuz bu on ön görüsü ve ileri görüslülüğüne bizzat şahit oldum.1984 mahalli secimlerinde Türkiye genelinde 54 Belediye başkanlığı kazanan Anavatan partisi 1989 seçimlerinde bir tek Malatya belediye başkanlığını kazanmıştı. O secimlerde bende Van,Hakkari,Bitlis,Ağrı ve Muğla sorumlusu olarak Doğuda görevliydim,bildiğiniz gibi 3 ay evimden uzak kaldım aday bulmakta zorlandığımdan akrabalarımın büyük bir kısmını Başbuğumun emri yerine gelsin diye aday göstermiştim. Merhum Kardeşim Kenan Çavuşoğlu'nu Hakkari, yeğenim Yusuf Akyolu da Bitlis' ten aday yapmıştım.

Ne tesadüf, o seçimlerde Hakkari ve Bitliste Anap ve Sodep esit oy aldıklarından secimler 6 ay sonra yenilenmisti.Şayet Başbuğumun emirleri doğrultusunda Aday göstermemiş olsaydık Anavatan partisi bir değil üç Belediye kazanmış olacaktı.Ne demişti merhum Başbugumuz? kayıp ettiğimiz yerde kazanacağiz ve öyle de oldu.

Sonuç olarak şu an Balgatta o ihtisamlı binada oturuyorsanız merhum Başbugumuzun ön gorüsü ve büyük mücadelenin sonucudur…

Yine 1989 yılı,sizinde bulunduğunuz MYK toplantısında merhum Başbuğumuz Balikesir Sıngırdı ilçe başkanın kendilerine
efendim adayımız çok sevilen biri bizim MÇP olarak kazanmamız imkansız,ne varki Anavatan partisi arkadaşımıza Belediye Başkanlığı adaylığı teklif ediyor,kazandıktan sonra istifa edip MÇP ye geçecek bu konuda emir ve görüşlerinizi almak istiyoruz deyince Başbuğumuz hiddetle yetkiliye dönerek,oğlum sen bana ZAFER HIRSIZLIĞI teklif ediyorsun, Biz Ülkücülerin zafer hırsızlığına ihtiyacı yoktur. Biz adayımızı göstereceğiz ve mertçe mücadele edeceğiz.Hatta bu konuyla bağlantılı olarakta Büyük İskenderle Persler arasında geçen bir mücadeleyı örnek göstermişti.
Devamında , biz Ülkücü Milliyetçi hareket olarak onlara ve başkalarına destek verip kuyrukçuluk yapamayız,kimsenin figüranı olamayız,Türkiye için bir senaryo yazılacaksa onu biz yazar rolleri de biz dağıtırız….

Bunları yaşayanlar olarak, şimdi size soruyorum Başbuğumuzun rahle-i tedrisinden geçtiğini iddia eden bizler hiçmi nasip alamadık…..AKP kuyruğuna takılmakla onurlu ve şereflı bir maziye sahip Milliyetçi Ülkücü Hareketi derinden yaralamıyor mu?

Sizin iddianıza göre sayın Erdoğan hukuku ve Anayasayı yok sayıp fiili başkanlik yaparken referandumla Türkiyenin yine düşmanca kamplara bölünmesine sebep olabilecek hukuki bir kılıf ararken Referandumun (Baskanlik sisteminin partimize nasıl zararlar vereceği belliyken) … Siz de Üst kurul delegelerinin en demokratik hakkı olan kurultay taleplerini yok kabul edip elinizin tersiyle iterek,tıpkı sayın Erdoğan gibi hukuku yok sayıp fiili Genel Başkanlığınız ne derece doğrudur?

Bir de çok merak ettiğim o fitne yuvası kabul ettiğiniz AKP Genel merkezinin 3.Katı halen faaliyette midir???

Gültekin ÇAVUŞOĞLU




Editör: TE Bilisim