"Emevi Camii'nde cuma namazı kalacağız diyenler, dönüp aynaya bakmalıdır." diyen Vural, "İçimizin dış güçler tarafından karıştırılabileceği bir döneme gidilmektedir. Tehdit Türkiye'ye yönelmiştir." ifadelerini kullandı. Vural, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Amerika'ya yönelik açıklamalarının ise 'iç politika ifadesi' olduğunu savundu.
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Türkiye Belediye Başkanları Birliği'ni Meclis'te MHP Grup Yönetim Toplantı Salonu'nda kabul etti. Türkiye Belediye Başkanları Birliği temsilcileri, Vural'a çeşitli hediyeler sundu. Türkiye-Amerika ilişkileri ve konuya ilişkin Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarının sorulması üzerine Vural, tüm bu yaşanılanların Türk dış politikasının iflasını ortaya koyduğunu öne sürdü.
Amerika'nın terörle mücadele eş başkanlarından birinin Türkiye olduğuna dikkat çeken Vural, "Geldiğimiz bütün bu süreç içinde bu dış politikanın mağduru Türkiye olmuştur. Milli güvenlik tehditleri artmıştır. Bütün bunlarla ilgili söylemler kullanılırken, Türkiye'yi yöneten hükümetler, yönettikleri devletin gücünü kullanarak neden bu güçleri caydıramadığını hep beraber soralım. Devleti yönetme yeri, bir şikayet etme yeri değildir." diye konuştu.
"Amerika PYD'ye silah yardımı yaptığı zaman, Kobani düştü düşecek dendiği zaman, peşmergeye ağır silahlarla vatan toprağını açanlar, Kobani'nin düşmemesinden dolayı Amerika'ya plaket verilirken; acaba Türkiye'yi yönetenler dönüp bakıyorlar mı? Kobani'ye verdikleri destek, şu an terörist dediklerine destek değil miydi?" diyen Vural, "Türkiye kendi milli menfaatleri doğrultusunda bir politika oluşturmuş mudur? Yoksa bu söylenilenler, iç politika malzemesi haline getirilerek gerçekler toplumdan saklanmakta mıdır?" diye sordu.
Amerika ile Rusya'nın beraber hareket edecek noktasına geldiğini anlatan Vural, ABD ile Rusya'nın ikinci dünya savaşından bu yana bir araya getirilmesi, aynı eksene getirilmesinin bu dönem olduğunu ifade etti. Dün Rusya'da PYD temsilciliği açıldığına dikkat çeken Vural, şöyle devam etti: "Hükümet Türkiye'nin gücünü kullanamamıştır, caydırıcılığını sıfırlamıştır. Bütün bunlar olurken; sonuçta bu coğrafyada maalesef bu büyük güçlerin menfaatleri doğrultusunda olurken; Türkiye, bu şekillenmeyi etkileyecek insiyatifi geliştirememiştir.
Emevi Camii'nde cuma namazı kalacağız diyenler, dönüp aynaya bakmalıdır. İçimizin dış güçler tarafından karıştırılabileceği bir döneme gidilmektedir. Tehdit Türkiye'ye yönelmiştir. İfadelerin iç politika ifadesi olduğunu düşünüyorum."
Eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Ankara'da yaptığı görüşmelere ilişkin bir soruya ise Vural, "Çok derin bir çatlak olduğu açık ve net. Cumhurbaşkanı Erdoğan, hukuken yetkisi ve sorumlu olmamasına rağmen bakanlar kurulu ve hükümetin önüne geçerek siyaseti dizayn etme, yönetme gayretindedir. Fiili darbedir. 30 bin öğretmen ataması bile cumhurbaşkanı tarafından yapılıyor. Bunun bedelini aziz milletimiz ödüyor." dedi.
"Abdullah Gül'den Arınç'la ilgili bir aracılık yapma talebi olacak ki 'o zat' dediği zatla, bir aracı ile görüşme ihtiyacı içinde olmuştur." diyen Vural, Türkiye'ye bedel ödettiren politikaların maliyetini başkalarına yükleme gayretinde içinde olduğunu ifade etti.
Bugün yine 3 şehit olduğunu dile getiren Vural, "Çözüm sürecinin sorumluları olanlar; hepiniz sorumlusunuz, hepiniz oradaydınız demek gerekiyor. Cumhurbaşkanı başta olmak üzere hepsi, iç politika, dış politika, çözüm sürecinin bir numaralı sorumlusu hiçkimse, başkalarını suçlayarak bu sorumluluktan kurtulamayacak. Adalet ve Kalkınma Partisi milleti kandırıyor." diye konuştu.
Editör: TE Bilisim
