Montrö Sözleşmesinin önemi... Montrö Sözleşmesinin önemi...
Balıkesir Elektrik Mühendisleri Odası Nazmi Kacar, Meclis'te görüşmeleri süren İç Güvenlik Kanun Tasarısı'nın, iddia edildiği gibi molotof ve bazı terörist eylemlerle ilgili olmadığını öne sürerek, "Bu kanun, demokratik tepkileri örtmeye yönelik, Alman Nazi yasalarına öykünen, bu ülkede demokratik tepkisini hiç kimseye, canlıya ve mala zarar vermeden dile getirmeye çalışan insanlara yönelik bir pakettir." dedi.

Kacar, oda binasında düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Yönetim kurulu üyelerinin de hazır bulunduğu toplantıda konuşan Kacar, AK Parti Balıkesir Milletvekili Tülay Babuşcu'nun, 2. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü hakkındaki çıkışına tepki gösterdi. Açıklamalardan utanç duyduklarını belirterek, "Özür dilemesi de bir şey ifade etmiyor. Bu açıklamaların ne mantıkla ne de tarihle bir alakası yok. Ulusal kahramanlarımıza ve cumhuriyetin değerlerine saygısızlıktan öte hiçbir anlam ifa etmiyor. Kendisini kınıyoruz." dedi.

İç Güvenlik Kanun Tasarısı hakkında da değerlendirmelerde bulunan Nazmi Kacar, söz konusu tasarının bazı maddelerinin, kavga gürültüyle geçtiğini hatırlattı. Bazı maddelerin gözden geçirileceğinden söz edildiğini belirterek, "İç Güvenlik Paketi'nden biz şunu anlıyoruz, iktidarın iddia ettiği gibi bu maddelerin molotofla, uyuşturucuyla, yüz kapatmayla ve bazı terörist eylemlerle ilgili olmadığı çok açık görüldü, çünkü muhalefet partileri, bu konularda TCK'da bir problem olması halinde destek olacaklarını açıkladılar ancak bu kanun demokratik tepkileri örtmeye yönelik, Alman Nazi yasalarına öykünen, bu ülkede demokratik tepkisini hiç kimseye, canlıya ve mala zarar vermeden dile getirmeye çalışan insanlara yönelik bir pakettir. Onların üzerindeki bir Demokles'in kılıcı olarak görüyoruz." dedi. Paketin terörle hiçbir ilintisinin olmadığını iddia eden Kacar, "İstiyorlar ki bazı şeyleri gizi kapaklı yürütelim, bu ülkenin aklı başında insanları, aydınları da bu konuda herhangi bir görüş belirtmesinler. Görüş belirtenlere de cezaevi yolunu açalım. Yargısız infaz yapalım, polise mahkemeye gitmeden insanları hukuksuz bir şekilde gözaltına alma yetkisi verelim, insanları taciz edelim. İç Güvenlik Paketi'nin ana çerçevesi budur. Başka da bunun bir gerekçesi yoktur. He bonzaiyle ne de molotof kokteyliyle alakası vardır, çünkü bunların TCK'da cezası var. Bu cezalar hafifse gerekirse ağırlaştırılabilir. Bu konuda muhalefet de işbirliğine hazır ancak burada niyet farklı. Amaç, ülkeyi Nazi Almanya'sına çevirmek." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, eskiden beri başkanlık sistemini dile getirip özendiğini söyleyen Balıkesir Elektrik Mühendisleri Odası Başkanı Kacar, şöyle devam etti: "Fakat şu anda mevcut Anayasamız'a aykırı hareket ediyor. Bu da ilginç bir şey. Diğer partileri Baas rejimiyle suçlarken anladığımız şu ki başkanlık rejiminden, Arap ülkelerindeki tek adam, tek parti rejimlerine öykünüyor. Onun dışında Cumhurbaşkanı'nın çıkıp, 'Ben 400 milletvekili istiyorum.' talebi, Anayasa'ya göre böyle bir lüksü yok. Başbakanlık yapmak istiyorsa oraya çıkmayacaktı. Türkiye Cumhuriyeti'nin cumhurbaşkanları tarafsızdır. Herkese, bütün partilere ve vatandaşlara eşit mesafededir. Cumhurbaşkanı, bu tarafsızlığını ve yeminini açıkça ihlal etmiştir."

Suriye'deki Türkiye toprağı Süleyman Şah Saygı Karakolu'nun taşınmasına da tepki gösteren Nazmi Kacar, bunu acizlik olarak değerlendirdi.

Editör: TE Bilisim