31 Mart yerel seçimi için 5 adımda oy kullanma rehberi 31 Mart yerel seçimi için 5 adımda oy kullanma rehberi
Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Mustafa Kamalak, Papa Francesco’nun Türkiye ziyaretini "Papa Türkiye için değil, Cumhurbaşkanı’nın daveti için değil, Patrikhane için geliyor" diye yorumladı.

SP Genel Merkezi'nde yapılan Genel İdare Kurulu (GİK) toplantısında seçime hazırlık çalışmaları, milletvekilleri aday belirleme ve güncel konular masaya yatırıldı.
Kamalak, toplantıda yaptığı konuşmada, Papa'nın Türkiye ziyaretini değerlendirdi. Kamalak, şunları söyledi: "Türkiye’de istenmeyen olaylar meydana geliyor. Papa Türkiye’yi ziyaret ediyor ama ‘Türkiye’yi ziyaret ediyorum’ demiyor, ‘Konstantinapolis’i ziyaret ediyorum’ diyor. İki kilise arasındaki ittifakları gidermek için geleceğini söylüyor. Bu millet İstanbul Konstantinapol olmasın diye 450 bin şehit verdi. Bu ifadeler Papa’nın zihniyetini ortaya koymaktadır. Bu bir turistik gezi değildir. Çok önemli hedefleri ve amaçları vardır. En önemlisi de Ekümenik diyerek Patrikhaneye özel statü vermektir. Papa Türkiye için değil, Cumhurbaşkanı’nın daveti için değil, Patrikhane için geliyor."

'BİZİM İNANCIMIZDA KİMSİYE KUTSİYET ATFETMEK YOKTUR'

Papa’nın Türkiye’ye gelişini değerlendiren Mustafa Kamalak, gerçeklere rağmen Cumhurbaşkanı’nın Papa’ya hitaben yazdığı davet mektubunda 'kutsiyetpenahları' diye hitap etmesini eleştirdi. Kamalak, "Cumhurbaşkanı hiç lüzum yokken yazdığı mektupta ‘kutsiyetpenahları’ diye hitap ediyor. Kutsiyetpenahı sığınılacak yer, sığınılacak merci anlamına geliyor. Bizim inancımızda kimseye kutsiyet atfetmek yoktur. Bizim inancımızda peygamberler bile önce kuldur. Bu yüzden ‘abduhü ve rasulühü' diye geçer. Yani önce kul, sonra resul." ifadelerini kullandı.

'BUNUN AYIBI İKTİDARA VE BAŞBAKAN'A AİTTİR'

Tunceli tartışmalarına da değinen Kamalak, bir takım olayların tekrar gündeme getirilmek istendiğini belirterek, şunları dile getirdi: "Başbakan ‘siz oraya gidemezsiniz diyor’. Eğer bir ülkede, herhangi bir insan o ülkenin sınırları içinde herhangi bir yere gidemiyorsa, bunun sorumluluğu o iktidara aittir. Ülkeyi yöneten Başbakan’a aittir. Eğer herhangi bir yere gidilemiyorsa, bu iktidarın orada güvenliği sağlayamadığını gösterir. Bu da o ülkeyi yönetenlerin ayıbıdır. Yani Sayın Başbakan'ın ayıbı olur. Ama bakıyoruz bu hükümet, acziyetinden dahi siyasi prim çıkarmaya çalışıyor. Hem suçlular hem güçlüler."

'BASINA SANSÜR ANAYASA SUÇUDUR'

Konuşmasında, 4 bakanla ilgili yolsuzluk komisyonu haberlerine getirilen yayın yasağını da sert bir dille eleştiren Kamalak, "Yolsuzluk iddiaları ile ilgili bir komisyon kuruluyor. Ancak şimdi de çalışması engelleniyor. Basın özgürlüğü Anayasa’nın bir gereğidir. Basın hürdür ama basının haber kaynağına ulaşması engelleniyor. Bakanlarla ilgili haber yapmak yasak. Bu Anayasa suçudur. Kim yapıyorsa suç işliyor. Komisyonun böyle bir hakkı da yetkisi de yoktur. Bu tür baskılarla gerçeklerin ortaya çıkması engellenemez. Hakikatin en önemli özelliği er ya da geç ortaya çıkmasıdır." değerlendirmesini yaptı.

Editör: TE Bilisim