CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP grup toplantısında milletvekillerine seslendi. Kemal Kılıçdaroğlu, CHP grup toplantısında çarpıcı açıklamalarda bulundu.

İşte Kemal Kılıçdaroğlu'nun CHP grup toplantısı konuşmasından satır başları:

-Türkiye'nin zor bir süreçten geçtiğini herkes kabul ediyor. Türkiye'de sağlıklı çalışan bir demokraside olması gereken kurallar çalışmıyor. Bir iktidar herşeyi ben bilirim anlayışı içinde. Bu anlayıştan yola çıkıldığı zaman Türkiye'nin önünde ciddi sorunlar birikiyor.

- Bundan 3-4 hafta önce Silivri duruşmalarına değinmiştim. hukuk eğitimi alan hiç bir kişi orada sağlıklı bir yargılama yapıldığını kabul etmiyor. Türkiye'nin her tarafından insanlar duruşmayı izlemeye gidiyor. Anayasaya göre duruşmalar aleni mi? Aleni... Sen misin gelen!

- 60 bin kişinin telefonu dinlendi bu davalarda. Toplam 17 bin sayfa hazırlandı. Dava görüşülürken 7 kişi kanse oldu, 7 kişi kanser oldu.

31 Mart yerel seçimi için 5 adımda oy kullanma rehberi 31 Mart yerel seçimi için 5 adımda oy kullanma rehberi

- Sayın Başbakan bugün 'mahkemeler bağımsızdır' demiş. Gerçekten komedi. Şunu önce bilmemiz gerekiyor. Sağlıklı işleyen bir demokraside sıkı yönetim mahkemeleri olmaz. Bu mahkemelerin olduğu bir ülkede yargı bağımsız olmaz.

- CHP'li vekilleri oraya niye gittiler diye suçluyor. Yasak mı getireceksin. Senin gücün yetmez. 'Yargı gereğini yapacaktır' diyor. 15 dakika sonra soruşturma başlatılıyor. Bağımsız yargıya bak sen!

- Özel yetkili mahkemelerin bağımsız olduğunu söylemek için hukuk cahili olmak gerekiyor. O mahkemelerdeki yargıçlara yargıç denmez. Biz CHP olarak dokunulmazlıkların arkasına saklanmadık. Senin dokunulmazlığın sende kalsın. Bizim dokunulmazlıklarımızı kaldırmazsan namertsin!

- Malum bir süreç var. Son günlerde moda. CHP neden konuşmuyor. Oysa konuşuyoruz. Aslında söyledikleri şu; Bizim duymak istediklerimizi neden söylemiyorsunuz. CHP sürece neden destek vermiyor? Sürecin ne olduğunu bilen var mı?

- Bir kitap düşünün üstünde şöyle yazıyor, İmralı süreci, barış süreci üstleri çizilmiş. Yazarları da Recep Tayyip Erdoğan ve Abdullah Öcalan. Kitabı önünüze koyuyorlar. Yorum yap diyorlar. Hayır okuyamazsın diyorlar. Okumadan bilmeden nasıl konuşacaksınız, nasıl yorum yapacaksınız. CHP'ye zorla gelin bu sürecin içine girin diyorlar.

- Sorun nedir biliyor musunuz? Milyonlarca yurttaşın umuduyla oynamaktır. Eğer bu sürecin sonunda bir başarısızlık çıkarsa bunun faturasını 76 milyon yurttaş ödeyecektir. Büyük öfkeler, büyük hayal kırıklıkları sonunda çıkar. Bu Türkiye'ye yapılan en büyük ihanettir.

- 'CHP ile görüşmek zaman kaybıdır' diyen bir Başbakan düşünün. Bu Başbakan şimdi neden ısrarla CHP'de sürecin içinde olsun diyor.

- 63 kişi vekil listesini belirliyor gibi akil adam belirledi. Akil İnsanlarla ilgili olarak size bir bilgi vermek isterim. 7 Haziran 2012 atvde Sayın Başbakan konuşuyor. CHP'nin bir önerisi var diyorlar. Akil adam biziz zaten diyor. Yahu sen akil adamsan niye bunları seçtin o zaman ayrıca.

- Nedeni şu. Bana güvenmiyorsanız bari şu 63 kişiye güvenin diyor. Bunu da medyanın gücüyle yapmak istiyor.

- Akil adamlar ne yapacak? Bir grup gitti Trabzon'a ya da Mardin'e... Bizim insanımız hoşgörülüdür. Baş köşede bir yer ayrılacak. Akil Adamlar oturmuş sizi dinliyoruz diyecekler. Barış'a ihtiyacımız var diyecekler. Evet haklısınız diyecekler. Birisi soracak bunu nasıl yapacağız diye. Onu biz bilmiyoruz diyecekler. Bunlar nasıl akil adam peki? Konuyu bilmiyorsun, çözümü bilmiyorsun.

- Sorunu çözmek istiyorum diyorsun, çöz sorunu. Samimi ve dürüst ofGl dedik. Samimi mi? Değil. Millete bilgi vereceksin dedik, verdi mi? Vermedi. Sorunu çözmek için yola çıkıyorsan yalan söylemeyeceksin.

- Pazarlık yapmadık diyorsun. O zaman o mektuplar nedir? Yapılan pazarlıkları dolaylı yoldan öğreniyoruz. Bir televizyon programında eyaletlerden söz ediyor. Durduk yere bir Başbakan neden eyaletlerden, federasyondan söz eder? Pazarlık yapmayacaksın dedik şakır şakır yapıyor. Sorunu çözmek için yalan söylemeyeceksin çünkü yalancıdan Başbakan olmaz. E kusura bakma ama bu mektuplar aşk mektubu değil dimi? Oslo'da görüşen kimdi?

- Ne dünya tarihi ne Osmanlı tarihi konsuunda kırıntı bilgisi varsa ben bu Genel Başkanlığı bırakırım. Pazarlık yapmış ya gereği için kamuoyu oluşturmaya çalışıyor. Siyasi rekabet daha iyi olacakmış. Buna ancak tarih cahili denir.

- Yasama, yürütme ve yargu dışında 3 kural var. Birincisi demokrasi gelmeden barış da gelmez. 16 maddelik demokrasi manifestosu yayınladık. Erdoğan ve onun yandaşlarına tek soru soruldu mu? Niye sorulmuyor, ayrıcalığı mı var? Demokrasi 4 yılda bir oy verdiğimiz bir şey değildir. Demokrasilerde gazeteciler, öğrenciler, avukatlar hapse atılmaz. İkincisi, Bir ülkede hukuk yoksa barış da yoktur. Hukuku katlettiğiniz yerde barış olmaz. Milletin seçtiği milletvekillerini hapiste tutacaksınız benim ülkemde demokrasi var diyeceksiniz. Üçüncüsü toplumsal uzlaşma olmadan barış olmaz.

- Demokrasi istiyorsan çık adam gibi söyle yasaları çıkaralım. Gel yargıyı bağımsız kılalım. Şimdi yine CHP neden sessiz diyecekler? Neden Erdoğan'a neden konuşmuyorsun diye sormuyorsun? Bizim söylediklerimiz eksik olabilir yanlış da bulabilirsiniz. Çıksın Başbakan bizim yol haritamız hakkında konuşsun.

- Ekonomi konusunda bütün vatandaşlarımız sıkıntılı. Bütün göstergeler SOS veriyor. En son Trabzon'da genç bir çocuk işsizlik nedeniyle kendisini yaktı. İşsizlik bu yıl 214 bin kişi daha arttı. 20 kişinin alınacağı yere 1200 kişi başvuruyor, Ziraat Bankası 3200 kişi alacak 500 bin kişi başvuruyor. Ama Türkiye'nin yakıcı gündemi bu sorunları yeterince tartışmamıza olanak vermiyor.

- Tek tek illeri gezeceğim, iş adamlarıyla konuşacağım. Hiçbir işveren artık CHP'nin görüşü yoktur diyemez. Yeni bir ekonomi politikasına ihtiyaç var. Her alanda kan kaybediyoruz. Bunu herkese anlatacağız.

Editör: TE Bilisim