Mersin Akdeniz ve Toroslar ilçelerinde hangi güç kazanacak? Mersin Akdeniz ve Toroslar ilçelerinde hangi güç kazanacak?
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, AK Parti’nin Suriye politikası için “Türkiye Cumhuriyeti, dış politikasını nasıl Katar’a, Suudi Arabistan’a ihale edebilir? Bunun hesabını bu milletin sorması gerekiyor. Ölen her Müslüman’ın kanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ellerindedir.” dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, dış politikanın özenle üzerinde durulması ve düşünülmesi gereken bir konu olduğunu vurguladı. Kılıçdaroğlu, “Dış politikada bir hatanın bedelini ülke çeker. Suriye konusunda defalarca uyardık, yanlış yapıyorsunuz, dedik. Hayır biz doğruyu yapıyoruz, dediler. AKP hükümetinin Suriye politikası Türkiye’nin dış politika tarihindeki en büyük hezimettir, en büyük yanlış politikadır. Bedelini sadece Suriyeliler, sadece Türkiye değil Ortadoğu coğrafyası çekiyor.” diye konuştu.

Dış politikada blöf olmayacağını söyleyen Kılıçdaroğlu, eleştirilerini şöyle dile getirdi: “Dış politikada inandığınız şeyleri söylersiniz, ülkenin çıkarlarını savunursunuz. Kendi ülkenizin çıkarlarını başka ülkelerin çıkarlarına heba etmezsiniz. Asıl hedef budur, kendi ülkemizin, kendi insanımızın çıkarları üzerine inşa edilmiş bir dış politika... Böyle olmak zorundadır. Geldiğimiz noktada bakalım kim kazandı. Düşmanlık kazandı, kaybeden barıştır. Ne kazandık? Yeni yeni terör örgütlerinin mensuplarını kazandık. Ne kazandık? Kendi topraklarımızda Suriye’ye göndereceğimiz terör kamplarını kazandık. Böyle bir anlayış olabilir mi? Açıkça yasalara göre AKP hükümeti suç işlemiştir. Başka ülkelere, terör örgütü elemanlarını göndermek için kendi topraklarını açmıştır. Kendisini ilk uyardığımızda Suriye’de 4 ölü vardı, bugün ölen Suriyelilerin sayısı 200 bini aşmış durumda.”

"KARDEŞ KARDEŞİ BOĞAZLIYOR"

İslam coğrafyasında kardeşin kardeşi boğazladığını kaydeden Kılıçdaroğlu, “Bizim de düşünmemiz gerekiyor. AKP hükümeti militanları buraya getirip eğitiyor. Eline silah veriyor, cebine para koyuyor. Burada eğitiyor ve gönderiyor Suriye’ye. Git orada kardeşini öldür, diyor. Böyle bir şey olabilir mi? 90 yıllık Cumhuriyet tarihine yakışır mı bu?” diye sordu.

Suriye konusunda daha önce de basınla paylaştıkları görüşleri kapsamında uluslar arası bir konferansa ihtiyaç olduğu görüşünü dile getirdiklerini hatırlatan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: “Biz söyledik onlar, uluslar arası konferansın zamanı geçti, dediler. Siz olayları arkadan izliyorsunuz, dediler. Böyle bir şey olmaz, dediler. Biz bildiğimiz yoldan devam edeceğiz, dediler. Yani radikal unsurları Türkiye’ye getireceğiz, Katar’dan Suudi Arabistan’dan parayı alacağız, burada silahlı eğitim vereceğiz, git kardeşim orada kardeşlerini öldür diyeceğiz. Bu politikayı izlediler, halen de izliyorlar. Halen suç işliyorlar… Brüksel’de liberal sosyalist ve demokrat milletvekillerinin katıldığı bir toplantıda, düşüncelerimizi açıkça söyledik. Dedim ki, Suriye konusunda sizler verdiğiniz sözü tutmadınız. Nasıl, dediler. Başbakan çıktı, Batılılar Suriye konusunda bizi yalnız bıraktılar, dedi. Benim bildiğim Batı etik değerlerine bağlıdır, bir söz verdiyseniz arkasında durmanız gerekir. Neden verdiğiniz sözlerin arkasında durmadınız ve bizim Başbakanı Suriye konusunda yalnız bıraktınız? Söz alan milletvekilleri, hayır biz böyle bir söz vermedik, dediler. Yalan söyleyenden Başbakan olmaz… Şimdi Recep Tayyip Erdoğan’a bir görev düşüyor. Yalan söylemediysen çık milletin önüne kim sana söz verdi, onun kimliğini açıkla. Suriye konusunda bir ülkeden parasal yardım alıp politikanızı belirlerseniz dış politikanızı Katar’a satmış olursunuz. Dış politikanızı Suudi Arabistan’a ihale etmiş olursunuz. Koskoca Türkiye Cumhuriyeti dış politikasını nasıl Katar’a, Suudi Arabistan’a ihale edebilir. Bunun hesabını bu milletin sorması gerekiyor. Bu milletin vicdanına havale ediyorum. Ölen her Müslüman’ın kanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ellerindedir.”

Editör: TE Bilisim