Metin Külünk: Geri Kabul Anlaşması iptal edilmeli, Türkiye Avrupa'nın göçmen parkı değildir Metin Külünk: Geri Kabul Anlaşması iptal edilmeli, Türkiye Avrupa'nın göçmen parkı değildir
Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanan 'Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Tasarısı' Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına gönderildi. 28 maddeden oluşan tasarıda, kişisel verinin bireylerin kimliklerini belirli hale getirmeye elverişli her türlü bilgi olarak tanımlanabilir olduğu ifade edildi. Bu bağlamda kişinin kimlik, iletişim, sağlık ve mali bilgileri ile özel hayatına, dini inancına ve siyasî görüşüne ilişkin bilgilerin, kişisel veri olarak nitelendirildiği vurgulandı.

Günümüzde bu verilerin, gerek özel sektör ve gerekse kamu sektörü tarafından bilişim sistemleri üzerinden otomatik yollarla sıkça kullanıldığının belirtildiği gerekçe bölümünde, "Bu bilgilerin kullanılması bireyler ile mal ve hizmet sunanlar bakımından bazı kolaylıklar veya avantajlar sağlasa da, bu durum söz konusu bilgilerin istismar edilme riskini de beraberinde getirmektedir. Bu verilerin yetkisiz kişiler tarafından elde edilmesi, kullanılması ve ifşa edilmesi gerek taraf olduğumuz sözleşmeler ve gerekse Anayasamızda koruma altına alınan temel hakların ihlali olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu iki menfaat arasında makul bir dengenin oluşturulması gerekmektedir. Toplumumuzda yasal dayanak olmaksızın kişisel verilerin işlenebilmesi ve etkin bir denetim mekanizmasının bulunmaması 'fişleme' olarak adlandırılan olumsuz bir algının oluşmasına da sebebiyet vermektedir. Çağımızda insan haklarının korunması bilincinin gelişmesine paralel olarak, kişisel verilerin korunmasının da önemi her geçen gün artmaktadır. Bu nedenle günümüzde gelişmiş ülkelerde kişisel verilerin korunması alanında detaylı yasal düzenlemelerin uygulanmakta olduğu görülmektedir. Buna karşın ülkemizde, kişisel verilerin korunmasına ilişkin alanı bütüncül olarak düzenleyen bir kanun bulunmamakta, bu konuya ilişkin hükümler farklı kanunlarda yer almaktadır. Ayrıca ülkemizde kişisel verilerin işlenmesi sürecini kontrol edecek ve denetleyecek bir kurum da bulunmamaktadır. Bunun bir sonucu olarak, halen kişisel veriler hiçbir kurala ve denetime tabi olmaksızın, yetkili-yetkisiz birçok kişi veya kurum tarafından kullanılabilmekte ve bu durum bazı hak ihlallerinin yaşanmasına sebep olabilmektedir." denildi.

Editör: TE Bilisim