Böyle büyük bir kitlenin MHP'den kopup gitmesine neden olan her tavır sorgulanmalıdır.
Çünkü seçim zamanlarında sadece bir tek oy için bile akıtılan ter, kan ve gözyaşının 3 milyonla çarpımı kadar büyük bir zarar verilmiş demektir.
Genel Merkez tamamını hain ilan edemez. Çünkü 3 milyon seçmen hain olamaz! ANCAK KRİZ YÖNETİLEMEMİŞTİR! Sonucu budur! Elbette önce bu kitleyi bir arada tutmayı beceremeyenler hesap vermelidir. Bunun hiç bir özrü olamaz. Kimse kendini karşı tarafın yaptıklarıyla da aklayamaz! Bir aileyi bir arada tutamayanlar hesap verir!
Kimse öteye gitmesin... sen eğer SENİ SEÇİP BAŞA GETİREN DELEGENİN önemli bir bölümünü "hain" diye yaftalayıp ihraç ediyorsan, bu eylemin de ağır bir siyasi sonucu oluşmuşsa, tarihe geçmişsin demektir! Tarih seni bu sonuçla anacaktır.
Gazeteci yazar İsmet Özçelik, Türkiye’de olayların çok hızlı geliştiğini ve siyasetin de giderek ısındığını ifade ederek partiler içinde yaşanan iç kargaşalara değindi.
Karar sonrası muhalif isimlerle konuştuğunu yazan İsmet Özçelik, MHP’li muhaliflerin kararı “sürpriz” olarak karşılamadığını MHP Lideri Bahçeli’nin kendisini kurtardığını ama partiyi mahvettiğini yazdı.
İsmet Öçelik’in Aydınlık’taki “MHP bölünüyor” yazısı şöyle:
“Türkiye’de olaylar çok hızlı gelişiyor. Parti yönetimlerinin tavırları tartışılıyor. İç kargaşalar yaşanıyor, partiler bölünüyor. Bu AKP için de, CHP için de, MHP için de geçerli.
AKP’de yapıştırıcı güç iktidar. İktidarın nimetleri, bölünmenin açığa çıkmasını engelliyor. Ama iktidar zamkı her geçen gün zayıflıyor. AKP kulislerinde bir saat geçiren bunu hemen hisseder. Sıkıntı azalmıyor, artıyor.
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan sık sık “metal yorgunluğu”ndan şikayet ediyor. Sorunun sadece “yorgunluk” olmadığının herkes farkında.
Yapılacak ilk seçimde Erdoğan kazanamazsa, AKP’yi ANAP’ın sonu bekliyor.
Bu tespiti bizzat AKP’nin kurucuları da yapıyor.
CHP’DE FIRTINA ÖNCESİ
CHP’de de durum farksız. Partide kaç grup olduğu konusunda farklı değerlendirmeler var. Grupların sayısı 3’le 8 arasında değişiyor. Şu anda yürüyüşteler. Bütün gruplar orada fotoğraf vermeye özen gösteriyor.
Kalabalığa karışarak durumu kurtarmaya çalışanlar da var. Bir sakinlik havası olsa da bunu, “fırtına öncesi sessizlik” olarak yorumlayanlar çoğunlukta.
MHP’DE ÇATLAK BÜYÜK
MHP’de 1 Kasım yenilgisi sonrasında başlayan kriz giderek büyüdü. Muhalifler olağanüstü kurultayı toplamayı başardı. Ama Bahçeli ve arkadaşları kabul etmedi. Bahçeli’yi başkanlıktan indirmenin önünü açan tüzük değişikliği mahkemeye taşındı.
Taraflar mahkemeyi beklerken, Bahçeli Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın önünü açan bir hamle yaptı. Erdoğan’a “denetimsiz başkanlık” yolunu açtı. Bu hamle MHP’de var olan çatlağı daha da büyüttü. Farklılıklar 16 Nisan halk oylamasında doruğa çıktı.
MHP fiilen bölündü. Bahçeli “Evet” kampanyası yürütürken, muhalifler “Hayır” kampanyası için yollardaydı.
10 DAKİKADA İPTAL
Sıra yargı kararına geldi. Muhalifler, “Ankara’da yargıçlar var demek istiyoruz” deseler de umutları yoktu. Ama yine de son kararı beklemeye başladılar.
Dün mahkemelik olan olağanüstü kurultayın duruşması vardı. Mahkeme işi uzatmadı. 10 dakikada kararını verdi. Kongre de alınan kararlar da iptal edildi.
MHP DOĞURUYOR
Karar sonrası muhalif isimlerle konuştum. Pek sürpriz olmamış. “Bahçeli kendini kurtardı, ama partiyi kurtaramadı, mahvetti” dediler.
“Muhalifler için MHP defteri kapandı mı?” diye sordum. “Hayır” demediler. Bir süreden beri hazırlık yaptıkları anlaşılıyor. “Mahkemeden çıkacak kararı tahmin ediyorduk. Elbette B, C planlarımız var. Önümüzdeki günlerde neler olacağını göreceksiniz. Bundan sonrasını Bahçeli düşünsün!” ifadelerini kullandılar.
“MHP doğuracak mı?” diye ısrar ettim. Şu yanıtı verdiler:
“MHP’nin karnının ne kadar şiş olduğu ortada. Bu şişlik gazdan değil. Hatta son mahkeme kararından sonra sancı bile başladı. Doğum kesin. Ama kız mı, oğlan mı belli değil”
Bahçeli Erdoğan’ın fiili durumunu resmileştirmek için anayasa değişikliğine “Evet” demişti. Şimdi MHP’deki fiili durum resmileşiyor.
Fiilen bölünen MHP, resmen de bölünüyor!”
