Büyükataman'ın açıklamasının tam metni;
Başbakan Erdoğan Mehmet Akif Ersoy’u anma gecesindeki konuşmasında diyor ki; “Birileri ellerinde döner bıçaklarıyla dolaşabilir, birileri ellerinde molotoflarla dolaşabilir, birileri ellerinde sapanlarla demir bilyelerle dolaşabilir, birileri ellerinde birçok çeşitli, akla hayale gelmez, kilit taşlarıyla, şunla bunla dolaşabilir.”
Hayır Sayın Başbakan hiç kimse bu ülkede ellerinde bu saydıklarınızla dolaşamaz, şayet dolaşabiliyorsa siz ne yapıyorsunuz? Bu ülkenin yönetimini ve güvenliğini bu millet sizlere emanet etmiştir. Şayet bu görevinizi yerine getirmekten acizseniz, o koltukları boş yere işgal etmeyiniz. Ülkenin güvenliğini sağlayacak olanlar gelsinler ve bir türlü sağlayamadığınız nizamı sağlasınlar.
Başbakan’ın mantığı tam liberal bir bakış açısıdır. Molotofla, kalaşnikof arasında fark görmeyen bu zihniyet ülkemizin içerisinde elinde silahla gezenlere de “gezebilirler” mantığıyla yaklaşmaktadır.
Üniversitelerde eğitim ve öğretim kaygısı olmayan, bir yolla içeri sızmış, bölücü terör örgütü ve değişik istihbarat oluşturmaya çalışanlara dikkat etmek ve gereğini yapmak hükümetin görevidir.
Başbakan’ın bu söylemlerinin yanı sıra yandaş medyanın, üniversitelerdeki terör saldırılarını karşıt görüşlü öğrencilerin kavgası diyerek vermesi de ayrıca maksatlı, tek yanlı ve sübjektif yargılara dayalı yayıncılığın sonucudur.
Sayın Genel Başkanımız Devlet Bahçeli’nin Ortadoğu Gazetesine verdiği röportajda söylediği gibi;“Üniversitelerde karşıt görüşlerin mücadelesi değil, etnik temelli bölücü teröristlerin saldırısı ve kırsaldan inerek eylem alanlarını üniversitelere taşımaları söz konusudur. Şunu da hiç kimse unutmamalıdır ki, teröristlere teslim edilecek, bayat tehditlere teslim olacak bir insanımız bile yoktur.”
Yaşanan son olaylar neticesinde; üniversite gençliğinin sağduyunun rehberliğinden, aklın yol göstericiliğinden ayrılmaması hayati bir önem taşımaktadır.
Milliyetçi Hareket, Başbakan’ı ve hükümeti üniversitelerde artan terör olayları karşısında defalarca uyarmasına rağmen, Sayın Başbakan bu ikazlar karşısında tepkisiz kalmayı tercih etmiştir.
Bundan sonrası için temennimiz; Başbakan’ın bahsi geçen gecedeki konuşmada yaptığı ve Genel Başkanımızın söylemi olan “Gençliğin elinde bilgisayar olacak” söylemini doğru anlaması ve “AK Parti'nin gençliği bilgisayarıyla dolaşacak” yerine Türk gençliği ile ilgili aynı hassasiyetleri taşıması ve daha önce “dindar gençlik” diyerek yaptığı gibi “Ak Gençlik” “beyaz gençlik” söylemleriyle Türk gençliğini bölen söylemlerden kaçınmasıdır.
