Montrö Sözleşmesinin önemi... Montrö Sözleşmesinin önemi...
MHP Manisa Milletvekili Erkan Akçay, kamu ve özel sektörde engelli çalıştırma kontenjanının yüzde 40’ının boş olduğunu bildirdi. Modern devletin en önemli görevlerinden birinin de engelli bireylerin haklarını geliştirmek, yetenekleri ve potansiyelleri doğrultusunda gelişmelerini, eşit fırsatlara sahip olmalarını güvence altına almak, ekonomik ve sosyal refahlarını sağlamak olduğunu söyledi. Türkiye’de ise engellilerle ilgili hizmetlerin farklı kurum ve kuruluşlarca yapıldığı, bunlar arasında işbirliği ve koordinasyon sağlanamadığı için engellilerle ilgili milli politikalar oluşturulamadığını belirten Akçay, bu sebeple yaklaşık 10 milyon engelli vatandaşın eğitimden sağlığa, istihdamdan ulaşıma kadar her alanda onlarca sıkıntı yaşadığını kaydetti.

'BAKAN, ENGELLİ VATANDAŞLARIN SAYISINI BİLMİYOR'

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı'nın, engelli vatandaşların sayısını dahi bilmediğini ileri süren MHP Milletvekili Akçay, 13 yıllık AK Parti iktidarı döneminde engellilerle ilgili geniş kapsamlı bir araştırma yapılmadığını söyledi. Sadece 2010 yılında Ulusal Özürlüler Veritabanı'ndaki engelli vatandaşlarla, “Özürlülerin Sorun ve Beklentileri 2010” çalışması yapıldığını belirterek, “AKP dönemindeki kadın ve aileden sorumlu bakanlar ile Aile ve Sosyal Politikalar bakanları, açıklamalarında 2002 yılında yapılmış olan Türkiye Özürlüler Araştırması 2002 sonuçlarını kullanmaktadır. Dolayısıyla Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı yetkilileri, sorumluluk alanındaki engelli vatandaşların sayısını, engel durumunu, eğitim, sağlık ve istihdam durumunu bilmemektedir. Engelli örgütlerinin, engellilerin sorunlarının çözümü için devlet desteğiyle hayata geçirmek istedikleri projeler ise ‘kaynak yok’ gerekçesiyle geri çevrilmektedir. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, bina ve araç kirasına milyonlar harcayacağına öncelikle Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nün bütçesini arttırmalıdır.” dedi.

'ENGELLİLERİN EN ÖNEMLİ SORUNU İSTİHDAM'

Engellilerin en önemli sıkıntılarından birinin istihdam olduğunun altını çizen Erkan Akçay, “2002 yılında yapılan Türkiye Özürlüler Araştırması sonuçlarına göre ülkemizdeki engelli nüfusun toplam nüfusa oranı yüzde 12,29’dur. Dolayısıyla ülkemizdeki engelli vatandaşlarımızın sayısı 10 milyonu geçmiştir. Engellilerin en önemli sorunlarından biri de işsizliktir. Türkiye Özürlüler Araştırması 2002 sonuçlarına göre engellilerin yüzde 77.8’i işgücüne dahil değildir. 2013 Özürlü Memur Sınavı verilerine göre 6 bin 121 boş kadro için 126 bin 175 engelli başvuru yapmış ve 5 bin 926 engelli vatandaşımız yerleştirilmiştir.” diye konuştu. Engelli işçi kadrolarının boş tutulduğunu söyleyen Akçay, “4857 Sayılı İş Kanunu'nun 30. maddesine göre işverenler, 50 veya daha fazla işçi çalıştırdıkları özel sektör işyerlerinde yüzde 3, kamu işyerlerinde ise yüzde 4 engelli çalıştırmak zorundadır. Kanuna göre kamuda çalıştırılması gereken engelli işçi kontenjanı 13 bin 525 kişidir. Kamuda çalışan engelli işçi sayısı 12 bin 515, boş engelli kontenjanı sayısı bin 10 kişidir. Özel sektörde çalıştırılması gereken işçi kontenjanı 102 bin 16 kişidir ancak özel sektörde çalışan engelli sayısı 78 bin 863 kişidir. Özel sektördeki 23 bin 153 engelli kadrosu boştur. Dolayısıyla kamu ve özel sektörde 24 bin 147 engelli işçi kontenjanı boştur. AKP hükümeti 2010 yılının başında, bu yılın ‘Engelliler Yılı’ olacağını iddia ederek, kamudaki açık kadroların tamamının doldurulacağı sözü vermişti ancak görüldüğü gibi kamuda dahi engelli kontenjanının yüzde 40’lık bölümü boştur.” dedi.

'İŞVEREN ENGELLİ ÇALIŞTIRMAK YERİNE PARA CEZASINI ÖDÜYOR'

Kota tekniğinin engellilerin istihdam sıkıntısını çözmediğini belirten Akçay, “4857 Sayılı İş Kanunu kapsamında, engelli işçilerin istihdamından Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) Genel Müdürlüğü yetkili ve sorumludur ancak İŞKUR piyasaya işgücü sunma görevini yürütememekte, sadece kendisine gelen talepler kapsamında istihdam görevini sürdürmektedir. 50’den fazla işçi çalıştıran işyerleri, genel olarak büyük şehirlerde ve özellikle sanayi ve hizmetler sektörünün gelişmiş olduğu belirli yerleşim yerlerindedir. Kırsal bölgelerde ve az gelişmiş yörelerde 50’den fazla işçi çalıştıran işyerlerinin az olması nedeniyle bu yörelerde yaşayan engelliler, kota sisteminden faydalanamamaktadırlar. Engelli işçi çalıştırma yükümlülüğüne uymayan işveren veya işveren vekiline, çalıştırmadığı her engelli işçi ve çalıştırmadığı her ay için İŞKUR tarafından bin 900 lira idari para cezası uygulanmaktadır. Bu ceza miktarı caydırıcı olmadığı için işveren, engelli çalıştırmak yerine para cezası ödemeyi tercih etmektedir.” şeklinde konuştu.

Editör: TE Bilisim