Ben siyasete girip elimi taşın altına koymayı istemedim mi, sanıyorsunuz. İstedim. Hatta bunu bir vazife bildim.
Yıl 2015…
Türkiye’nin karşı karşıya bulunduğu tehdit ve tehlikeleri tek tek ölçüp biçtim. Ve Türk varlığının, “Ne Mutlu Türk’üm” diyen Atatürk Cumhuriyeti’nin tehlikede olduğunu görüp, Milliyetçi Hareket Partisi’nde siyaset yapmaya karar verdim. Kimseye bir şey sormadım, kimseye danışmadım, kimseden icazet almadım.
Çankaya MHP İlçe teşkilatına gittim, üyelik kaydını yaptırdım. Bana ‘artık MHP’ye üyesiniz’ dediler hatta beni aldılar, MHP Çankaya seçim bürosuna götürdüler, halkımıza tanıttılar.
Peki ne oldu sonra?
Seçimler bitti. Ne arayan oldu ne de soran. Merak ettim, Yargıtay siyasi parti üyelik web portalından araştırdım. Bir de baktım ki ‘Ben hiçbir partiye üye değilmişim’!
Yani?
Yani Çankaya MHP ilçe teşkilatı bizi üye yapmış ama Bahçeli yönetimindeki MHP genel merkez kabul etmemiş. Türk Milletin sahip olduğu değerler üzerinden siyaset yapan MHP’ye üye olabilmek için Bahçeli’den icazet almak gerekiyormuş.
Niye?
Mhp’yi yükselten yücelten kim? Biz!..
Bahçeli’ye o koltuğu veren, vekil yapıp maaşını ödeyen kim? Biz!..
Biz var olduğumuz için MHP var, bizim gibi yüreği vatan ve millet sevgisiyle çarpan yürekler olduğu için Bahçeli o koltukta oturuyor.
Ama Allah büyük!..
Bugün de kimseye bir şey sormadım, kimseye danışmadım, kimseden icazet almadım. İYİ Partiye üye olmak için başvurdum. Beni içtenlikle karşıladılar. Bugün partiye davet ettiler. Üyelik kaydım yapıldı.
İYİ Parti Genel Başkanı sayın Meral Akşener nezaket gösterdi ve rozetimi bizzat eliyle taktı.
Şimdi İYİ parti çatısı altında milletime ve ülkeme hizmet etmek istiyorum. Bana bu imkanı tanıdığı için sayın Akşener’e şükranlarımı sunuyorum.
Sizlere bilgi vermek istedim.
Ne Mutlu Türk’üm Diyene!..
Erdal Sarızeybek
