Seçim yasakları perşembe günü başlıyor! Seçim yasakları perşembe günü başlıyor!
 Beşeri hadiselerin temeli, dünya milletler mücadelesidir. Bu alemde diğer milletler kendi isimleri ile anıldığı gibi, biz de gayet masum ve doğal olarak Türk milletiyiz. Dün hep birlikte Osmanlıydık, bugün hep birlikte Türk’üz. Dün Sultan Alparslan Gazi, Sultan Fatih idik, Atatürk olduk, Başbuğ Alparslan Türkeş ile yüceldik. Bugün her türlü soy, kültürel aidiyet ve birçok asgari müşterekle birlikte et tırnak olduk, Türkoğlu Türk olduk.

Bu ay Fetih ayı, Allah Resulünün övdüğü bu asil, necip millete mensup olmakla cennet mekan Fatih Sultan Mehmet Han’la şereflendik. Bu topraklarda dini ve milli hafızasını yitiren hiçbir millet yaşayamaz. Bu toprakların ortak aklı olan dini ve milli hafızayı her türlü tasarrufunun odağına koyamayan hiçbir idareci başarılı olamaz. Bu millete mensup olmayı ırkçılık olarak tu kaka ilan eden azgın bir iftira korosu tarafından linçle muhatabız bugün. Bu takım daha düne kadar sırtını darbeciler üzerinden Sam Amca’ya dayayan, önce ülkücüleri cuntanın mahkemelerinde bin bir türlü alçak işkenceye tabi tutan, sakat bırakan, gözyaşı ve kanı birlikte akıtan, idam eden bu zalimler, diğer tarafta bugünkü PKK örgütünün temelini Diyarbakır Cezaevi’nde atmışlardır. Ülkücülerin ülke sevdası, mazlumiyet, mağduriyet ve haklılıklarını Sam Amca ve Brüksel kapılarında aramaya el vermemiştir. Emperyalistlerin kendi dizlerinin dibine oturtarak görevlendirdikleri bütün taşeron rollerini, ülkücüler ellerinin tersiyle itmişlerdir. Ülkücülerin yerli, milli ve bu toprakların projesi olarak iktidara gelememesinin sancı ve sıkıntılarını milletçe yaşıyoruz.
          Bizim Müslüman Türk milletinin evladı olarak gidecek tek kapımız, Allah’ın emri doğrultusunda yüce Türk milletidir. Sadece ona secde eder, ondan her türlü destek, yardım ve iktidar isteriz. Sadece önce Allah’ın sonra Türk milletinin emrinde oluruz. Bu dünyanın geçici iktidar, makam, güç, servet ve iktidar hevesleri için Türk milletinin ve yüce dinimizin emri dışına çıkmayı en büyük aşağılık onursuzluk sayarız. Batılıların bu ülkeyi her türlü dini-milli ve devlet varlığı ile zapt u rapt altına alma hevesleri hep olmuştur. Batılıların “Türkiye Türklere bırakılacak kadar önemsiz bir ülke değildir.” anlayışı her türlü mahremlerimize, kırmızı çizgilerimize el atmada maalesef sınır tanımamıştır. 1980’li yıllara gelinceye kadar uluslar arası konjonktür ülkeyi ajanlar mücadelesinin arenası haline getirmiştir. Dün kuzeyden dayatılan dizayn hevesleri, kan ve gözyaşı getirmiş; binlerce evladımızı gençliğinin baharında kara toprağa gömmüştür. Dün yine Osmanlının son yıllarında Ermeniler üzerinden yürütülen fitne, fesat, kan, gözyaşı, bugün öz be öz kardeşlerimiz olan Kürt etnik ırkçılığı taşeronluğunu PKK’ya ihale ettirmiştir.
           Acı bir gerçektir ki bu topraklarda ajan da beşinci kol ve ihanet de bitmez. İktidar, makam, hırs ve zaafları her zaman bu milletin belini bükmüştür. Bu ülkede ırkçılık yapan her kimse onu şiddetle telin ediyoruz. Türk milliyetçilerini ırkçılıkla suçlayanlar, dünün irtica adı altında saldıran baykuşlardır. Bu baykuşlar Müslümanları yıllarca rencide eden, başörtülü kızlara saldırarak yazdıkları yazılardan aldıkları parayla ceplerini dolduranlardır. Bu takım şimdi akil adam olarak bizlere sunulmaktadır. Dün Müslüman’a saldıran, bugün Türk’e saldıran hep aynı korodur.
          Bu ülkeyi güneydoğuda İslami değerlerle buluşturacağını zannettiğimiz AKP’nin Allah inancı olmayan, asker, polis, öğretmen katilini ülkenin umudu olarak barış diye takdim etmesi son derece dramatik siyasi fiyasko ve kara bir tablo değil midir? Dünya lideri diye takdim edilen her türlü afra tafra yapan Sayın Başbakan’a sormak lazım, dünyada hangi ülke bu ameliyat ve operasyona razıdır? Dünyada kendi kuruluş kimliğini inkar ve değiştirmeye teşebbüs eden başka bir lider veya ülke var mıdır? Türkiye şartlarında çağın padişahlığı olacağı dillendirilen başkanlık sistemi ve özerk feodal derebeylik peşinde koşan PKK talepleri artık mideleri bulandırıyor ve herkesi iğrendiriyor. Türk kimliğinin bu kadar dışlandığı, tartışmalara konu edildiği başka bir kara dönem görülmüş müdür? Güneydoğu, feodal ağalardan kurtarılıp özgürleştirileceğine Kürt kardeşimizin temsilcisi PKK olarak kabul edilip daha da beter duruma düşürülmüştür. Sayenizde artık PKK terör örgütü olmaktan çıkarılmıştır.
           Müslüman Türk milletinin Müslümanlık ve Türk kimliği şahıslarla kaim değildir. Bu varlıklarımız milletçe ve ümmetçe varlık, yaratılış ve fıtratımızdır. Milletten her şeyi gizleyerek gizli görüşme gündem ve kararları, bu asil, necip millete dayatmak, karşı çıkanı aşağılamak, siyasi linç ve baskı altına almak, insan onuruna, yasalara, bu toprakların müşterek değeri olan birlikte yaşama kültürüne, dahası yüce dini ve milli değerlerimize aykırıdır.
Şah da olsanız padişah da olsanız Karun gibi zengin de olsanız ölüm mukadder, musalla vazgeçilmez, hesap çetindir.
          Dün ateizm, Marksizm ve laiklik adı altında dinsizlik yapanlardan şikayet etmek için onların da gittiği Sam Amca adresinde ülkeye balans ayarı yapmak milletin sinesinden, vicdanından dönecektir. Bizim yaşama alanlarımızı çizen Türk milletinin tarihi-milli hafızası, uğrunda hayatımızı feda edeceğimiz Kuran, sünnet ve İslam ahkamıdır. Dün dinime, bugün Türklüğüme saldıran aynı adrestir. Direnç kalelerimiz varlık sebebimiz olan dini ve milli mübarek değerlerimiz başımızın tacıdır; silinemez, aşağılanamaz. İslam fıtratı üzerine Türk doğduk öyle öleceğiz. Bu toprakların altından da üstünden de mahşere Müslüman Türk olarak gideceğiz inşallah!


Ey Millet evladı ;Öcalan sayın , PKK gerilla , ''Ülkücü katil''  ifadeleri  vicdanınıza sığıyormu?


Editör: TE Bilisim