1845 yılında İrlanda’da baş gösteren ve İrlandaca’da Gorta Mor olarak anılan Büyük Kıtlık felaketi, 19. yüzyılın en büyük kitlesel yıkımlarından birine sebep olmuştur.

Mansur Yavaş'tan Turgut Altınok'a belgeli yanıt. Kızının Londra'daki evini nasıl aldığının belgelerini paylaştı Mansur Yavaş'tan Turgut Altınok'a belgeli yanıt. Kızının Londra'daki evini nasıl aldığının belgelerini paylaştı

O yıllarda Birleşik Krallığın bir parçası olan İrlanda topraklarında yaşanan bu felaket, başta İngiltere olmak üzere birçok batılı devlet tarafından göz ardı edilmiş; yok olmanın eşiğine sürüklenen İrlanda halkının bu trajedisi karşısında Osmanlı Padişahı Abdülmecit Han dışında hiçbir hükümdar samimiyetle harekete geçmeyi tercih etmemiştir. Zira Sultan Abdülmecit, söz konusu felaketi, aslen İrlandalı olan Joseph isimli şahsi tabibinden öğrendiğinde dönemin İngiltere Kraliçesi Victoria’dan, İrlanda halkına 8.000 sterlinlik nakdi yardımda bulunmasına icazet vermesini talep etmiştir. Ancak Kraliçe Victoria, muhtaç İrlanda halkına daha önce yalnızca 2.000 sterlin göndermekle yetindiği için Sultan’dan nakdi yardım miktarını 1.000 sterline düşürmesini ister. Bunun üzerine Sultan, 1847 yılında Kraliçe Victoria’dan gizli olarak yardımların geri kalan kısmını erzak yüklü gemiler vasıtasıyla İrlanda halkına ulaştırmak üzere yeni bir plan geliştirir…

Osmanlı’nın İrlanda’ya büyük yardımının 170. yıldönümü

İrlanda’ya Osmanlı yardımlarının 170. yıldönümünde bugüne dek birçok yönüyle bir sır olarak kalan bu tarihi realite,  Cem Budan'ın kaleminden çıkan Büyük Açlık romanı ile Türk okuyucusunun ilgisine sunularak yeniden gün ışığına çıkarılıyor.

Romanda Sultan Abdülmecit ile Kraliçe Victoria arasında bu dönemde yaşanan politik gerilim ekseninde, bir halkın açlıkla imtihanı, Osmanlı yardımlarını İrlanda’ya ulaştırmakla vazifelendirilen Flavio isimli İtalyan denizcinin Dublin’de Sultan’ın şahsi tabibinin geride bıraktığı Coreen isimli sevgilisiyle yaşadığı yasak aşk ve İngilizlere karşı verilen mücadele anlatılıyor. Zengin bir içeriğe sahip romanda Sultan Abdülmecit’in de merkezi bir figür olarak sunulduğunu görüyoruz. Batılılaşma sürecindeki Osmanlı’nın en zor döneminde dahi cihan imparatorluğu vasfıyla üzerine kurulu olduğu geleneksel değerler adına mazluma inayet elini uzatma sorumluluğu, romanda Sultan Abdülmecit’in şahsında somutlaştırılıyor. Bu itibarla roman, aynı zamanda Osmanlı Devleti’nin “kurtlar sofrası”nda, kendi değerleriyle ayakta kalma mücadelesi verdiği bir dönemin kaotik siyasal atmosferinin, batılılaşma sancılarının, savaşların ve iç isyanların gölgesinde yabancısı olduğu bir halka yardım elini uzatmaktan geri durmamasının anlatısını kurmaca bütünlüğü içinde okuyucuya sunuyor.

BÜYÜK AÇLIK, Altın Bilek Yayınları tarafından yayımlandı.





Editör: TE Bilisim