Muradı şehitlerin koltukları üzerinden kendine makam ikbal ve gelecek hesabı yapanlara Allah fırsat vermesin.İstanbul'da aday olmak dile kolay, tam beş kez belediye başkan adayı olmak,iki kez milletvekili adayı olmak silindiğimiz aday adaylıklarını da sayınca her seçim sürecinde defalarca alanda bıkmadan usanmadan yorulmadan ideallerimizin kavgasını verdik.
Çekilen çileler ödenen bedeller geçen yıllar ister istemez bir vicdan muhasebesini gerektiriyor.Yani bu kadar aday olmak ne anlama geliyor? Bizlerde bu kaynak ve imkanları şahsımız adına harcayıp güç odaklarına iktidar kapısına yönelir servet elde etmekte sınır tanımazdık. Bizi tanıyan bilenler bilirler bu teklifleri elimizin tersi ile ittik.Biz haktan adaletten mazlumdan haksızlığa uğrayandan yana tavır koyduk.Dün"Ferman sizinse dağlar bizimdir" diyenlerin dağlarda değil, Ümraniye ve İstanbul sokaklarında bugünkü temsilcisi olduk.
Bizi tanıyanların tanımlaması gereken aktarması anlatması gereken sevda çeken yiğitlerin ayağının tozu olmak kaygısı ile onların zafer yoluna kutlu yola çıktık.Biz ülkemize milletimize milli ve mukaddes değerlerimize karşılıksız sevdalandık. Anladığımızı hissettiğimizi aktarmak için adeta dayatmalara çok büyük imkan ile bize abanan mağrura karşı yiğitçe direndik. Bu hesap elbet kapanmaz bunun öteki tarafı var.Hak üzerine hakikat üzerine giden kim olursa olsun başımızın tacıdır. Ama ölçüler rafa kaldırıldı dünyevileşti ve adeta akıl tutulması yaşıyoruz. Bu yerel ve genel iktidarı daha fazla sürdüremeyiz.
Bu artık ilahi vicdanı milli ölçülerimizin her türlü bilimin siyaset ilminin dünya gerçeklerinin evrensel değer ve örneklerin kantarına acilen çekilmesi gereken bir süreci yaşıyoruz. Bu böyle gidemez artık sürdürülebilir olmaktan çıkmıştır.Bu necip millet artık daha fazla kendi gerçeklerinden bihaber bırakılamaz. Bu ülkede siyaset yapan aklı kesen herkes şayet insan onurundan zerre miskal vicdanında kırıntı varsa bu millete her şeyi açık açık anlatmak ve onun kararına rıza göstermek zorundadır. Siyaseti kaynağı belirsiz rant ile finanse ederek halk yalakalığı ve dalkavukluk ile sonuç almak kolaycılıktır.Bu kolaycılık belki arızi saltanat sunsa da gerçekler çok acıdır. İşte artık telafisi çok acı olacak sona geldik. Bizler bu millet ve ümmet geleceğini ruh ve mana dünyamıza yerleştirmeye çalışan iliklerimize kadar kendimizi sorumlu hisseden bir ideolojik gelenekten geliyoruz. Bize teslim edilen kutlu sancak ve bayrağı emin olarak gelecek kuşaklara teslim etme adına alandayız.
Çok büyük teveccüh gördüğümü biliyorum. Bunu şehitlerin Başbuğun partisinin hanesine bir siyasal başarı olarak yazdırmayı ve Türk milletinin yediden yetmişe hep birlikte ebedi var olmasına katkıyı en büyük rütbe ve onur sayıyorum. Ümraniye'de ortaya koyduğumuz performans ve bize gösterilen ilgi elde ettiğimiz netice aslında toprağa bırakılan baharla birlikte haziranda yeşerecek tohumdur. Ümraniye'de ve Anadolu yakası başta İstanbul'da oy patlaması yapacağız.İstanbul bu start ve sinerjiyi sayın il başkanı Mehmet Bülent Karataş beyle başlatmıştır. İstanbul'un her tarafında bilenmiş inanmış Ülküdaşlarımızın gayreti ve samimi ilgisi inşallah bize hareketin tarihinde en başarılı sonucu ortaya çıkaracaktır.
Şahsen büyük patlama yapmak için kendimi çok hazır hissediyorum.Zafere olan inancım tamdır. Yürüyünce dağların milyonların arkamızdan yürüyeceğine olan inancım tamdır. Ümraniye'de geçmiş seçimlerde yeterince yanımızda olmayanlara şunu söylemek istiyorum. Artık bu sefer bıçak kemiğe dayanmış telafisi olmayan 7 Haziran kader seçimlerinde yanımızda olunuz. Zaferin ve başarmanın lezzetini tadını birlikte yaşayalım artık Türk milletinin başarısı için vakit tamamdır. Kendimizi anlatmanın zorluğunu takdir edersiniz.Kendimi siz değerli dava arkadaşlarıma ve kardeşlerime hepimizi Allah'a emanet ediyorum. Artık şahsımla alakalı gerçek meseleye vakıf olan herkesin şahsım üzerinden hareket karşı vicdan borcudur. Ama şunu çok iyi fark ediyorum artık kararan geleceğimizi aydınlatma adına MHP İstanbul'a fetih yıl dönümünde o ruhla güneş gibi doğacaktır.
Editör: TE Bilisim
