İdris Naim Şahin, Sarıkamış Şehitlerini Anma Etkinlikleri kapsamında 'Türkiye Şehitleriyle Yürüyor' programının açılışında konuştu.
Bakan Şahin, milletin topyekün kurtuluş mücadelesi verdiğini belirterek, "Bu vatanın evladını 50 biniyle 70 biniyle Allah-u Ekber Dağları'nda yok olmasını sağlayan düşman, önce bitiremediğini görünce, 'bunlar ölürken de toplu ölüyorlar, o halde biz bunları yaşarken öldürelim, yaşarken dağıtalım' felsefesini düşünüyor. Ne yazık ki bazen bu düşman oyununa, düşman taktiğine alet olan az sayıda bedbaht bu ülkenin vatandaşı, başka ülkelerin hainleriyle de birleşerek vatan toprağının parçalanmasının sonuçlanacağı maceralarına hainliklere girebiliyor, yönelebiliyor.'' ifadelerini kullandı.
"Vatanın değerini anlamak için illa düşmanla savaşıp on binleri yüz binleri şehit etmemize gerek yok. Vatanın değerini anlamak için illa vatansız kalmaya da ihtiyaç yok." diyen Şahin, şöyle devam etti: "Biraz akıl biraz insaf biraz geçmişe bakmak dedelerimizin tarihine hatırasına kulak vermek herhalde yeterlidir diye düşünüyorum düşünüyoruz. Ve burada hayatlarını kaybeden herkes her yörenin insanıdır."
"ŞAHİN, SARIKAMIŞ OLMASAYDI BAŞKA NE KAYIPLARIMIZ OLACAKTI?"
"Hatay, Hakkâri, Karadeniz, Akdeniz, Ege, Marmara ve İç Anadolu’nun yiğitleri hepsi birlikte bir mücadelenin sonucunda bu vatanı bize bıraktılar." ifadelerini kullanan Şahin, "Sarıkamış bir kayıp gibi gözüküyor ama Sarıkamış olmasaydı acaba başka ne kayıplarımız olacaktı? Onun için Sarıkamış şehitlerimiz kendilerini ortaya koyarak kurşun sıkmaya fırsat bulamadan hayatlarını söndürdüler ve Sarıkamış şehitlerinin kanını bu toprağa akıtan şehitlerimize göre kanını akıtamadan kanını dondurarak adeta ağaçlar gibi ayakta ölürcesine onlar dimdik ağaçlara paralel, Sarıkamış’ın çamlarıyla birlikte donarak hayatlarının son anını yaşadılar. Acaba son anını mı yaşadılar bunu da bilmiyoruz.” şeklinde konuştu.
BAKAN KILIÇ: SARIKAMIŞ İÇİN 'EMRİ SORGULASAYDILAR' DİYENLERE ŞAŞIYORUM
Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç ise "Sarıkamış'ta söz konusu vatan, bayrak, milletin birliği ve dirliği olduğunda, aldığı emri sorgulamayan, üzerindeki elbisenin, kumaşının, kışlık mı yazlık mı olduğunu aldırmayan 'bir günlük yiyeceğim var Ertesi gün hayatta kalmamı gerek hissettirtecek, hayatta kalmamı temin ettirecek, ekmeğim teslimiyetim yok' demeyen ertesi günün planına programına girmeyen askerin kahramanlık destanı Sarıkamış’ı düşündüğü zaman bugün için üzülüyorum." ifadelerini kullandı.
Bakan Kılıç, “Emri sorgulasalardı' diyenler var. 'Yazlık kıyafetle Allah-u Ekber Dağları'nda ne işleri vardı' diyenler var. 'Çantasında erzağı olmadan o dağlara hangi akılla gittiler diyenler' var. Bunu diyenlerin aklına doğrusu şaşıyorum. Şaşılacak olan Allah-u Ekber Dağları'nda aldığı emirle harekete geçen 90 bin askerimiz değil, şaşılacak olan emri sorgulamadan milleti ve bayrağı için harekete gecen şühedanın adeta şahadet şerbetini bile onlara çok gören bugünkü bazı kısır, saçma ve millilik ruhundan yoksun olan kişileredir şaşkınlığımız.” diye konuştu.
"Eğer her defasında alınan emrin mantığı sorgulasaydık muhtemeldir ki 1071 yılında Malazgirt zaferi gibi bir zaferimiz olmayacaktı. Eğer her defasında alınan emrin mantığı sorgulansaydı muhtemelen gemiler karadan Haliç’e indirilemeyecek ve muhtemelen Sultan Mehmet Fatih olmayacak, İstanbul'da da Türk bayrağı dalgalanmayacaktı." diyen Kılıç, "Tarih her zaman akılla mantıkla tarih her zaman matematikle hareket edenlerin kazandığı bir saha değildir. Çoğu zaman imana bakmak lazım ferasete bakmak lazım vicdana bakmak lazım. Bizi biz yapan milleti ayakta tutan değerlerin ikbaline bakmak ve hayata ilişkin kalan her şeyden vazgeçmek feragat etmek lazımdır. Sarıkamış’ta bu vardır Çanakkale’de de bu vardır Dumlupınar'da da bu vardı. O yüzden biz gençlik şühedanın izinde diyerek bu yıl 10bin gençle Sarıkamış’taki bu ruha ortak olmaya içinde yer almaya gayret ettik.” dedi.
Editör: TE Bilisim
