Yerel seçime bir hafta kaldı! İşte detaylar.. Yerel seçime bir hafta kaldı! İşte detaylar..
 Katıldığı Söz Hakkı programında Oğan, Türk milliyetçilerini ilgilendiren açıklamalarda bulundu, Türkiye’deki başkanlık tartışmalarını ve Türkiye’nin hemen yanı başında yaşanan Orta Doğu’daki son gelişmeler hakkındaki görüşlerini dile getirdi.

“Türkiye'nin En Büyük Sorunu Öngörü Sahibi Olmayan Siyasetçilerdir”

Musul’da Türk konsolosluğu terör örgütü IŞİD tarafından basılmadan saatler önce TBMM kürsüsünden uyaran Oğan, Orta Doğu politikaların son derece iyi analizler ve isabetli öngörülerle hayata geçirilmesi gerektiğinin altını şu sözlerle çizdi;
“Bugün Türkiye'nin en büyük sorunu öngörü sahibi olmayan siyasetçilerdir. 2 sene önce Musul'un işgalinde 49 diplomatımız IŞİD’e esir verildi. IŞİD Türkiye'yi vurmaya başladı. PKK’nın bir kolu olan YPG’nin Türkiye'de tedavi edildiğini Suruç Kaymakamı açıklamıştı. Biz o gün uyardık. Bu YPG’liler, PKK’lılardır. Bunları tedavi ediyorsunuz  ama bunlar yarın başımıza bela olacaklar. Biz bunu mecliste söyledik. AKP’liler bizimle dalga geçtiler. Bu milli bir meseleydi. Biz milli meselelerde siyaset yapmayız. Biz söyledik ertesi gün IŞİD, konsolosluğumuzu işgal etti. Türkiye'nin bölgede mevzi kaybetmesi konsolosluk işgali ile başladı. Siyasetçilerin öngörülü olması lazım Türkiye'nin en büyük sorunu bugün bu öngörüye sahip olmayan insanların Türkiye’yi yönetiyor olmasıdır. Fırat Kalkanı Operasyonu'nda Türk ordusu ciddi bir mücadele sergiliyor, geç kalınmış olsa da bu ciddi bir başarı. Allah orada mücadele eden askerlerimizin yardımcısı olsun. Türkiye Suriye'de bu yanlış politikaları izlemeseydi bu başımıza gelenlerin hiçbiri olmazdı.” Oğan ayrıca dış politikanın devlet politikası olması gerektiğinin de altını şu sözlerle çizdi; “Türkiye'nin en büyük sorunu dış politikasını iç politikaya alet etmesidir. İç politikada yapa cağınız yanlışların telafisi olabilir ama dış politikadaki hataların telafisi mümkün olmuyor. Bu sebeple dış politikada parti politikası değil, devlet politikası uygulamak zorundasınız.”

“Sayın Devlet Bahçeli Başkanlık Sistemini Türkiye’nin Gündemine Getirdi”

Oğan dış politikanın yanı sıra son günlerde gündeme oturan başkanlık sistemi tartışmaları ile ilgili de önemli açıklamalar yaptı. Oğan şöyle konuştu;
 
“Türkiye'de 15 Temmuz'dan sonra başkanlık tartışması yoktu. Sayın Devlet Bahçeli sebebini anlayamadığımız bir şekilde gündemden düşen başkanlık sistemini Türkiye’nin gündemine soktu. Denildi ki, fiili bir durum var. Bu çok yanlış bir söylem. Allah korusun yarın ülkemizin güneydoğusunda bir fiili durum ortaya çıkarsa siz bununla mücadele mi edeceksiniz yoksa bu fiili duruma ayak mı uyduracaksınız?
 
15 Temmuz’un ardından toplumun bütünlüğünün sağlanması gerekirken toplumu bölecek bir tartışmanın fitilini neden ateşleniyorsunuz? Bu toplum, 15 Temmuz'daki hain darbe girişiminde ağır bir yara almıştır. Böyle bir yarayı sarmamız gereken bir zamanda toplumu yeniden bölecek yeniden karşı karşıya getirecek bir adımı neden atıyorsunuz? Bugün Türkiye’de ciddi bir güvenlik sorunu var. Genelkurmay Başkanlığı Anıtkabir’deki programını iptal etti. Ankara'nın göbeğinde Anıtkabir’de güvenliği sağlayamıyor bu hükümet, Türkiye'nin ücra köşelerinde referandum sandığının güvenliğini nasıl sağlayacak. Bahar aylarında PKK'nın tam da ininden başını çıkardığı bir sırada referandum güvenliğini nasıl sağlayacaksınız?”
 
Bunların yanı sıra Oğan, Bahçeli’nin geçtiğimiz günlerde AKP’nin ve PKK’nın projesi olduğunu ifade ettiğini hatırlatarak “19 seneden bu yana ülkücü camiaya başkanlık sisteminin kötülüklerini anlatan Sayın Devlet Bahçeli ne oldu da bugün bebek katili Öcalan'ın istediği başkanlık sistemine geldi.” diye konuştu.

Ülkücü Hareket Başkanlık Sistemine Karşıdır ve Kongre İstemektedir”

Ülkücü hareketin merakla ve heyecanla beklediği kurultay ile ilgili konuşan
Sinan Oğan şöyle devam etti;
“Ülkücü irade değişimi istedi biz Türkiye’yi karış karış gezdik ve bu isteği gördük. Ancak AKP bu isteğin önüne geçti. Ülkücü hareket başkanlık sistemine tamamen karşıdır ve acilen bir kongre istemektedir. Sayın Genel Başkanımızın bu ani başkanlık çıkışı karşısında ülkücü camiaya bir diyet borcunun olduğundan bahsediyor. Her gün yüzlerce telefon alıyorum insanlar ağlıyor telefonda. Biz yıllarımızı ülkücü camiaya verdik ancak ülkücü harekete başkanlık çıkışı nerden geldi diyor.”

“Doğan Görünümlü Şahin Modeli”

Oğan, metinde “cumhurbaşkanlığı” olarak geçen ama aslında özünde “başkanlık” olan değişikliği “Doğan görünümlü Şahin modeli” diyerek açıkladı ve konuşmalarını şöyle sürdürdü;
 
Adına cumhurbaşkanlığı deseniz de, her ne kadar siz cumhurbaşkanlığı kılıfıyla bunu sunsanız da bu bir Başkanlık Sistemidir. Ülkücü hareket de buna onay vermiyor. Sayın Bahçeli eğer Türk milletini sadece AKP’lilerden ibaret saymıyorsa o zaman bizim de söz hakkımıza saygı göstermelidir. Türk milleti başkan seçecekse, del
ege de genel başkanı seçsin. Bundan niye korkuyorsunuz? Kazanan kim olursa olsun yolumuza devam edelim. Başbuğ ne demişti: "Ülkücü ülkücünün öz kardeşidir"
Bu ihraçlar nereye kadar? Biz doğru söylemeye devam edeceğiz, biz Türkiye içinde partiler içinde de demokrasi istiyoruz. Biz söz hakkı istiyoruz. Bunun yolu ekranlar ve kurultaylardır. Bize maalesef ekranlarda kurultay yolu da kapandı.

“Bu Sistem Değişikliğinin Yarın Bir Rejim Değişikliğine Gitmeyeceğinin Garantisi Yok”
 
“Bir sistem değişikliğine gittiğimiz kesin ama bir kararlılık yönetimine gitmiyoruz. Bu açıdan bakarsanız bir rejim değişikliğimden ziyade şu an bir sistem değişikliği ile karşı karşıyayız. Ancak bu sistem değişikliğinin yarın bir rejim değişikliğine gitmeyeceğinin garantisi yok.
Diyorlar ki bu, sistemde federatif sistem yok. Yarın federatif sistem gerekir, başkanlık sistemi federasyon sistemidir derlerse ne yapacaksınız.” diyen Oğan başkanlığın hiçbir derde deva olmayacağını da söyledi;
“Sürekli soruyorum yine soracağım: Başkanlık Sistemi gelince terör bitecek mi?  Ortadoğu'da herkesle düşmanız, herkes bize düşman yarın siz Başkan olduğunuzda, bu düşmanlık bitecek mi?
Bugün Türkiye'de işsizlik ciddi oranlara yükselmiş durumda. Üniversite öğrencileri mezun oldukları anda diplomalı işsizler. Başkanlık sistemi geldiğinde bu gençler iş mi bulacak?
Başkanlık sistemi geldiğinde, ekonomi düzene mi girecek?
Başkanlık sistemi gelince patron zammını mı durduracaksınız?”
 

“Zor Günleri Ayrışarak Değil Bir Araya Gelerek Aşarız”

Birlik beraberlik mesajı da veren Oğan, “Her şeyden önce içinde bulunduğumuz zor günlerden toplumu ayrıştırarak değil, toplu başkanlık yanlıları, başkanlık karşıtları diye bölerek değil, tam tersine ortak değerlerimiz etrafında bir araya getirerek aşarız.” dedi. Oğan’ın ekonomi ile ilgili tespitlerini “Ekonomimiz maalesef ki kötü günler geçiriyor, öyle anlaşılıyor ki, daha da kötü günler bizi bekliyor. Türkiye cam fanus içinde yaşamıyor, Türkiye’yi dünyadan soyutlayarak bir işi çözemezsiniz.” diyerek özetledi.

“Kurtuluş Turan’dadır

Oğan’ın programın sonlarında üzerine basa basa belirttiği “Kurtuluş AB’de değil, kurtuluş Turan’dadır. Kurtuluş Arap Birliği’nde değil Türk birliğindedir.” sözleri  büyük beğeniyle karşılandı. Program sonrası yine yüzlerce ülkücü Oğan’a birçok kanaldan tebriklerini ileterek, gönüllerinden geçenleri ekranda ifade ettiğini söyleyerek başarılar diledi.

(Kaynak: Haber3Hilal)



Editör: TE Bilisim