Montrö Sözleşmesinin önemi... Montrö Sözleşmesinin önemi...
Siz liderler;

Yirmi senedir bir TV programında veya bir ülke meselesinin halli konusunda bir araya gelebilme yürekliliğini göstermeyecek kadar medeni olgunluğa sahip olamamış acizlersiniz. Sizler bunu başaramadığınız sürece ülkemizin modern ve müreffeh bir ülke olma yoluna girmesi mümkün değildir.

Otuz sene öncesinde; bugün özlemini duyduğumuz "Medeni siyaset üslubu"; zamanın liderlerinin müşterek tarzlarıydı. Bir Sayın Ecevit vardı ki ''Sayın'' kelimesini Türkçe'mize kazandıran insandır.

Arenaya bir adam çıktı, siyaset diline öyle bir hançer sapladı ki; yarası derin ve iyileşmesi de mümkün görülmüyor. İşin garibi diğer siyasetçileri de; kullandıkları dil itibariyle kendine benzetti. Ancak işin tuhaf tarafı bu dili halk ödüllendirdi. Küfür, hakaret dili ödüllendirildi. Lider ''Şerefsiz, alçak, namertsin'' diyor, halk ise ''Lafı nasıl koydu ama....'' diyerek, lideri ile övündü. Bu manada lider halkı, halk lideri besledi. Böylece topaç gibi bambaşka bir siyaset dili oluştu.

Hele birisi var ki, onu da aşarak kendi partili dava arkadaşlarına daha ağır ifadeler kullanabilmek için her gün bir başka bahane üretir oldu. 2001 yılından önce hiç bir siyasetçinin bir başka siyasetçi için ima yoluyla dahi olsa; ulu orta "Şerefsiz, alçak, çukur, hain, müptezel.." sıfatlarını kullandıklarına şahit olmadık. Bu eski siyaset diline dönülmediği sürece sistem değişse ne olur ki. Siyaset dili ve ahlakı değişmedikçe.  

Aslında bugün ''Sistem değişimini'' millete dayatanların; yaşanan olumsuzluklara binaen sözde bahane ettikleri ''Parlamenter sistemin çalışmaması''nın çok önemli nedenlerinden birisinin de siyaset dili ve ahlakının bizzat yine kendilerince yerle yeksan etmeleridir.

Oysa siyaset diline ahlaki bir seviye kazandırabilselerdi; belki de demokrasiyi, demokratik bir ortamda yaşama yolunda büyük mesafe katedilmiş olacaktık.

Mehmet Soral


Editör: TE Bilisim