Adil bir seçim olsun millet iradesi yok sayılmasın Adil bir seçim olsun millet iradesi yok sayılmasın
CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, kişilerin demokratik protesto hakkını kullandıkları sırada, doğrudan şiddet eylemine girmedikleri halde, sırf şüphe üzerine tutuklanmasının 12 Eylül rejiminin en temel uygulamalarından biri olduğunu belirterek "AKP hükümeti darbe hukukunu tekrar yürürlüğe sokarak Türkiye’yi net bir biçimde darbe düzenine sürüklemiştir." dedi.

Yazılı bir açıklama yapan Tanrıkulu, İstanbul Sarıgazi’de bir protesto gösterisi sırasında boyunlarında poşu ve şal olduğu için gözaltına alınan üç gencin kuvvetli suç şüphesi gerekçesiyle tutuklanmış olmasının, İç Güvenlik Yasası’nın şimdiden bir cadı avı için kullanılacağını ortaya koyduğunu vurguladı. Kişilerin demokratik protesto hakkını kullandıkları sırada, doğrudan şiddet eylemine girmedikleri halde, sırf şüphe üzerine tutuklanmasının 12 Eylül rejiminin en temel uygulamalarından biri olduğunu dile getiren Tanrıkulu, ancak bu tür uygulamaların OHAL döneminde bile AKP iktidarındaki yoğunlukta devreye sokulmadığına dikkat çekti.

"AKP hükümeti darbe hukukunu tekrar yürürlüğe sokarak Türkiye’yi net bir biçimde darbe düzenine sürüklemiştir." diyen Tanrıkulu, şöyle devam etti: "İç Güvenlik Yasası’yla birlikte darbe hukuku resmen devreye sokulmuştur. Puşiyi tutuklama gerekçesi yapan bir sistemde demokrasiden, insan haklarından, adaletten söz etmek mümkün değildir. Başından beri yasanın kolluk güçlerinin istismarına açık, keyfiyeti gerekçelendiren unsurlarla dolu olduğunu ifade ettik. Nitekim İstanbul’da tutuklanan üç gençten biri, soğuktan korunmak için boynuna taktığı puşinin, polis tarafından zorla başına geçirilerek fotoğrafının çekildiğini ifade etmiştir. Polis devletinde keyfi uygulamalar ve adalet sistemini yanıltmaya dönük delil üretme/yaratma operasyonları olağandır. AKP de bu olağanüstü hali olağanlaştıran ve kolluk güçlerinin keyfi olarak suç delili üretmesine müsaade eden bir yasaya imza atmıştır. Benzer bir biçimde Mersin’de polise taş attığı gerekçesiyle 15 yaşındaki üç çocuk için “terör örgütüne üye olma” suçundan açılan davada ağırlaştırılmış müebbet hapis istenmektedir. Bu, dünyanın hiçbir yerinde izahı olmayacak bir hukuksuzluktur. Sırf taş attı diye çocuklar hakkında müebbet hapis istemek, olsa olsa IŞİD hukukunda olabilecek bir uygulamadır! AKP hükümetini ve onun çıkardığı yasalarla çocuğundan yaşlısına tüm yurttaşları potansiyel düşman olarak görüp hedefe sokan kolluk güçlerini bu korkunç uygulamalardan bir an önce vazgeçmesi konusunda uyarıyorum! Çocuklardan, gençlerden korkan, onlara düşman hukuku uygulayan bir iktidarın sonu, yine o çocukların ve gençlerin demokrasi, adalet ve hukuk mücadelesinin eliyle gerçekleşecektir! Bundan kimsenin kuşkusu olmamalıdır."

Editör: TE Bilisim