Taksim'deki Cezayir Toplantı Salonu'nda savaşa karşı kurulan 'Barış Bloku' ile ilgili bir basın toplantısı düzenlendi. Toplantıya; CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, HDP Milletvekilleri Ertuğrul Kürkçü, Levent Tüzel, Garo Paylan, Ferhat Encü, Beyza Üstün, Ali Kenanoğlu, Sezai Temelli, Ali Haydar Konca, HDK Eş Genel Sözcüsü Sebahat Tuncel, , DİSK Genel Başkanı Kani Beko, EMEP Genel Başkanı Selma Irmak, ÖDP Eş Genel Başkanı Alper Taş ve çok sayıda akademisyen katıldı.
Barış bloku adına basın metnini okuyan Gencay Gürsoy, blokun temel hedefinin ülkeyi savaşa sürüklemeye çalışanların karşısına dikilmek olduğunu vurguladı. Gürsoy, Ortadoğu'da barışı savunarak barıştan yana olan kitlelerin harekete geçirilerek ölüm çemberinin durdurulacağını kaydetti.
“Ortadoğu uzun süredir emperyalist çıkarlar doğrultusunda dayatılan politikaların eseri olan bir ateş çemberinin ortasında bulunuyor.” diyen Gürsoy, “AKP, Suriye'deki savaşa birinci dereceden müdahil olmak için elinden geleni yapmış, IŞİD'in büyüyüp palazlanmasında doğrudan ya da dolaylı rol oynamıştır.” dedi.
TANRIKULU: SAVAŞIN ATEŞİ SİZİ YAKAR
Bloka bireysel olarak destek veren CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, “Umarım bu girişim Türkiye’de başka girişimlerin öncüsü ve habercisi olur. Türkiye Suriye’deki savaşın hazırlayıcılarından bir tanesi haline geldi bu hükümet sebebiyle. Şimdi Suriye’ye müdahale ederek başka bir aşamaya getirmek istiyor. Bu çok açık bir şekilde Suriye’deki savaşın Türkiye içine taşınması olacaktır. Biz yıllardır savaştan ve çatışmadan zarar gören yurttaşlarız. Bunun için burada sesleniyorum bu savaşın ateşi sizi de herkesi de yakar." ifadelerini kullandı.
HDP İzmir Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, de şunları dile getirdi: “Adalet ve Kalkınma Partisi'nin siyasi meşruiyetini kaybetmiş hükümetiyle halkımızın başına bir çorap örmeye hazırlandığı bu zamanda halklarımızın dikkat ve enerjisinin bir ifadesi oldunuz, olduk. O yüzden Türkiye'de hala iktidarların başı boş gezemeyeceklerinin en önemli kanıtı bugün burada ortaya çıkan iradedir. O yüzden hakikaten ve samimiyetle buna ön ayak olan herkese müteşekkir olduğumuzu söylemek isterim. İkinci nokta bugün karşı karşıya kaldığımız savaş riski gerçekte hiçbir sahici, ciddi, anlaşılabilir, uluslararası meşruiyeti olan bir endişeden, bir güvenlik endişesinden kaynaklanmıyor. Tam tersine Türkiye ilk kez belkide güney sınırlarında tarihinde olmadığı kadar güvenli bir noktadadır. Türkiye halklarına kuzeyde yaşayan kardeşlerine dost, müttefik ve siyasi hareket, Türkiye'nin bin kilometrelik güney sınırlarının 800 kilometresi boyunca güvenli bir alan yaratmıştır. Rojava'da ortaya çıkan özel halk yönetimi IŞİD barbarlığına karşı Suriye'ye yönelik Birleşmiş Milletler'e giden uluslararası harekatın sebebi olan IŞİD canavarlığına karşı güçlü, halkçı, sağlam, meşru, özgürlükçü bir iradeyi burada sürdürmektedir. Türkiye'yi yönetenleri endişeye sevk eden sınırlarının güvenlikli olması değil, sınırlarının ilk kez IŞİD'e karşı güven altına alınmasıdır. Türkiye'nin karşısındaki en büyük askeri tehdit Adalet ve Kalkınma Partisi'nin meşruiyetini kaybetmiş hükümetinin güvenlik siyasetidir. Bundan daha büyük bir güvenlik tehdidi Türkiye'nin karşısında yoktur. Onun için bu girişim için mesele, sadece Suriye meselesi değildir. Aynı zamanda Türkiye ola ki bir gaflete kapılıp Suriye'ye asker soktuğunda ortaya çıkacak olan olası zincirleme bütün çatışmalara karşı da bugün vaziyet alıyoruz.”
KANİ BEKO: SAVAŞ ÇIĞLIKLARI ATANLARA KARŞI BARIŞ ÇIĞLIKLARI ATACAĞIZ
Yazılan metnin arkasında olduklarını vurgulayan Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Başkanı Kani Beko ise şunları söyledi: “Biz DİSK olarak kurulduğumuz günden savaşlara karşı gelen her zaman barış ve kardeşlikten yana, dostluktan yana olan bir konfederasyonuz. Gündem’de olan Irak, Suriye ve Ortadoğu’nun işgaline karşı olduğumuzu ifade etmek istiyorum. Bu kurulmuş olan bloğun alacağı kararların yanında yer alacağımızı, savaş çığlıkları atanlara karşı barış çığlıkları atacağız.”
Editör: TE Bilisim
