Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından yazılı olarak cevaplanması istemiyle TBMM Başkanlığına verdiği soru önerisinde, “25 Şubat tarihinde Taraf Gazetesi’ne ‘inceleme yapmak üzere’ üç Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) uzmanının gittiği ve bu üç şahsın gazetenin yazı işleri bölümünde, habercilerin toplantı yaptığı masada çalışma’ yürüttükleri basına yansımıştır.” hatırlatmasında bulundu.
Daha önce eşine rastlanmayan bu uygulamanın, basın özgürlüğü önündeki engellerin boyutlarını ortaya koyduğuna dikkat çeken CHP’li Tanrıkulu, “Gazetecilerin gizli tutma hakkına sahip oldukları haber kaynakları ve haberlerinin içeriği konusunda konuştukları bu mahrem alana uydurma gerekçelerle giren SPK uzmanlarının bu esnada nasıl bir 'inceleme' yürüttükleri izaha muhtaçtır. Söz konusu üç şahsın istihbarat mı yoksa gazetecilere ve gazete yönetimine gözdağı verme maksadıyla mı böyle bir adım attıkları da açıklanmalıdır. Gazetelerin en mahrem alanı olan yazı işleri bölümüne girip habercilerin toplantılarını dinlemeye kalkışmak kelimenin tek anlamıyla bir skandaldır ve bu skandala imza atanlar derhal görevden alınmalıdır.” görüşünü belirtti.
“SPK UZMANLARI HANGİ GEREKÇEYLE TARAF GAZETESİNE GİTMİŞTİR”
Tanrıkulu bu bağlamda Başbakan Davutoğlu’na şu soruları yöneltti:
"SPK uzmanları hangi gerekçeyle Taraf gazetesine gitmiştir ve ne tür bir inceleme yapmıştır?
Söz konusu incelemenin gazetenin yazı işleri katında, yazı işleri masasında yapılmasının sebebi nedir?
Gazetecilerin gündeme dair toplantılarını yaptıkları bir masada 3 SPK görevlisinin bulunması talimatını kim vermiştir?
Söz konusu görevliler, mali işler dışında gazetede duyduklarını başka birimlerle paylaşmak üzere mi görevlendirilmişlerdir?
Cumhurbaşkanının 'dünyanın en özgür basını bizde' iddiasıyla, bir gazetenin yazı işleri masasında üç SPK görevlisinin bulunması arasındaki çelişki nasıl açıklanmaktadır?
SPK görevlileri şu ana kadar başka hangi gazete veya televizyonlarda, yazı işleri masalarını kullanmışlardır?
Taraf Gazetesi’ne yönelik psikolojik bir baskı dolayısıyla SPK görevlilerine gazetenin yazı işleri bölümüne gidip oturma talimatı mı verilmiştir? Verilmişse, bu talimatı kim ya da kimler vermiştir?
AKP Hükümeti tarafından 'Yeni Türkiye' olarak ifade edilen sistemde bu durum açıkça özgür basına sansür değil midir?"
Editör: TE Bilisim
