Demokrat Parti Yomra belediye seçimlerinde iddialı Demokrat Parti Yomra belediye seçimlerinde iddialı
TBMM Başkanı İsmail Kahraman başkanlığında toplanan Genel Kurul'da 65. Hükümet Programı üzerinde gruplar adına görüşmeler yapıldı.

Gruplar adına ilk konuşmayı MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay yaptı. MHP’li Akçay Hükümet programında terörle mücadele ifadesinin sadece 4 paragrafta geçtiğini, ancak bu mücadelenin nasıl yapılacağının yer almadığını ileri sürdü.

Akçay şöyle konuştu: “Bugün yaşadığımız sürecin çözüm süreciyle ilişkisini bilmeyen yoktur. 1 Kasım seçimlerine giderken AK Parti’nin seçim beyannamesinde 'Çözüm sürecini kararlıkla sürdüreceğiz' ibaresi tarihi bir vesika olarak yerinde durmaktadır. Peki hiç kendinize sordunuz mu, “çözüm süreci” diyerek teröristlere göz yummasaydınız neler olmayacaktı? PKK şehirlere bombalar, patlayıcılar, silahlar yığamayacak; tüneller açılamayacak; barikatlar kurulamayacaktı. PKK şehirlere teröristleri yığamayacaktı. PKK’nın bölücü talepleri ve söylemleri siyasi alana taşınmayacaktı. Terör örgütü ülke yönetimine ortak edilemeyecekti. Teröristler yol kesip, haraç toplayamayacak; mahkemeler kuramayacaktı. Kamu yönetimi terörist faaliyetler karşısında aciz konuma düşmeyecekti. PKK ‘silah bırakıyorum’ diye hükümeti kandıramayacaktı. Hastaneler, okullar, camiler terörist saldırılara hedef olmayacaktı.”

HDP grubu adına konuşan Genel Başkan Yardımcısı Meral Danış Beştaş, iktidar partisi milletvekillerinin hükümet programı görüşmelerine ilgi göstermediğini savundu. Beştaş, “Hükümet programında Kürt meselesi ve çözüm sürecine hiç değinilmemesi en büyük handikaplardan biridir.” dedi.

AK Parti Grup Başkanvekili Naci Bostancı, HDP’li Beştaş’ın konuşmasının ardından 'sataşma' nedeniyle söz aldı.

Bostancı, konuşmasında Beştaş’a tepki gösterdi. Bostancı şunları söyledi; “Ne demek ‘kadına tecavüzü meşrulaştıran AK Parti iktidarı.’ AK Parti’nin arkasında en fazla kadınlar var Meral hanım. Açın gözlerinizi görün. ‘Kolonyal yapı’ ifadesini kullandı. Utanç verici bir değerlendirme. Türkiye her bölgede yatırımlar yapıyor bölgeler arası farklılıkları gidermeye çalışıyor. Kolonyal yapının ne olduğunu Avrupa’nın tarihinden öğrensin. Baştan aşağı demagojik konuşma. Niçin kendi dahlinizi düşünmüyorsunuz? O çocuklar barikatların arkasında ellerinde silahla dikilirken bir tanesinin hayatını kurtarmak için elinizden bir şey gelmedi ama sizin işinize gelen propaganda için ölü bedenlerdir.”

CHP Grubu adına ise Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan konuştu. Konuşmasında hükümeti 'laiklik ve eğitim' tartışmaları üzerinden eleştiren Tezcan şöyle konuştu: “Meclis Başkanı İsmail Kahraman, dünya siyasal İslamı terk ederken ‘Anayasa’dan laikliği çıkaralım’ diyor. Hepimiz oturup aklımızı başımıza alalım. Mustafa Kemal Atatürk’e dönün yüzünüzü. Aynı anlayış eğitime geldi bulaştı. Laik bilimsel aklın egemen olmadığı bir eğitimde dünya ile rekabet edebilecek kuşakları nasıl yetiştirirsiniz? Atanamayan 300 bin öğretmen var ama bütün hesap Anadolu liselerini imam hatiplere çevirmek. Niye bütün genel liseleri imam hatip yapıyorsunuz?”

Meclis Başkanı İsmail Kahraman, Tezcan’ın konuşmasının ardından laiklikle ilgili açıklamalarına cevap verdi. Kahraman şöyle konuştu:
“Yeni bir anayasa yapılıyorsa kavramlar tarifle buluşmalıdır. Sayın Tezcan ‘laiklik 1937’de anayasaya girdi’ dedi doğru. 1927’de CHP 2. Kurultayını yapar. Burada dört umde kabul eder. Bunlar Cumhuriyetçilik, Milliyetçilik, Halkçılık ve Laikliktir. 1931’de yapılan 3. Kurultayda Devletçilik ve İnkılapçılık eklenir. Bu altı umdeyi Halk Partisi tek başına iktidardı, tuttu Anayasaya ikinci maddeye ekledi. Dolayısıyla Cumhuriyetin temelinde herhangi bir altı ilke mevzubahis değil. Bilahare eklenen bir madde var. Nasıl o anayasaya ekleniyorsa ben bir anayasa eklentisi demiyorum. Demokrat, herkesin hür olduğu, ifade edebildiği; din, vicdan, fikir, düşünceyi açıklama hürriyeti doğuştan vardır. Bunu ifade edebilmesi açısından güzel bir anayasa olsun istiyoruz. Elbette ki Kuzey Kore gibi olamaz. Kimse Türkiye’ye diktatörlüğe götüremez."

AK Parti grubu adına ilk konuşmayı yapan Grup Başkanvekili Naci Bostancı, “AK Parti hükümetleri milletin bunlar daha iyi yönetir diye getirdiği iktidarlar. Sonuçta milletimiz AK Parti’ye yola devam diyor. 65’inci hükümet de böyle bir gerçeklikle burada. Burada hükümet programının çok hızlı bir şekilde yazıldığı söylendi. Bir silsile var. Değişen burada oturan insanların bir kısmı ama AK Parti bu milletle nasıl bir toplumsal sözleşme yaptıysa bu değişmedi. Bu her hükümet programında kendisini ortaya koyar. Onların bu memlekete ilişkin gelecek tasavvurları nasıl oluştu derseniz yaşı tutan herkes fikir sahibidir. O hükümet programının arkasında balkan savaşlarının acısı, Trablusgarp, Kafkas cephesi vardır, hep birlikte okuduğumuz Yemen Çanakkale türküleri, cumhuriyeti kuran kudretli irade vardır. Bir Anadolu bozkırında çağdaş uygarlık düzeyinin üzerini hedefleyen kolektif akıl vardır.” ifadelerini kullandı.

Dış politikayla ilgili muhalefetten gelen eleştirilere de yanıt veren Bostancı şunları ifade etti:
“Biz dış politikada önemli işler yaptık. Zorlu bir coğrafyadayız. Bu coğrafyada insanı rahat bırakmazlar. Türkiye komşularıyla olan ilişkilerinde adil ve hakkaniyetli bir dünya, demokrasi ve insan hakları temelinde bir yaklaşımı temel aldı. Suriye konusunda iki eleştiri var. Siz mezhepçi bir politika yürütüyorsunuz, ‘dün Esed’le kol kolaydınız bugün düşman oldunuz’ diyorlar. Eğer biz mezhepçi bir politika gütmüş olsaydık Esed’le ne işimiz olurdu. Esed mezhebini mi değiştirdi hayır. İran mezhebini mi değiştirdi hayır. Esed o zaman daha farklı vaatlerde bulundu, demokrasiyi getireceğini vadetti, biz de ‘evet’ dedik destekledik. Sonra Esed eli kanlı bir katil oldu. Esed’e mezhebi nedeniyle değil eli kanlı katil olduğu, halkına zulüm ettiği için karşı olduk.”

Aileyi önemsediklerini belirten Bostancı, “AK Parti döneminde kadınlar kamusal hayata en fazla katıldığı dönemdir. Kadınlar politik hayatın içindedir. Kadın üzerinden spekülasyon yapanlar toplumsal gerçekliği ıskalıyorlar ama millet ıskalamıyor.” diye konuştu.
CHP’den gelen “diktatörlük” söylemlerine de yanıt veren Naci Bostancı şöyle konuştu: “Diktatörlük mevzusu. CHP’liler oturuyorlar kalkıyorlar sayın Cumhurbaşkanımıza ‘diktatör’ diyorlar. Daha önce de Menderes’e Özal’a dediler. Menderes’i, Özal’ı, Erdoğan’ı millet getirdi. Millet kimi getirdiyse sizin gözünüzde diktatör oldu bu normal bir şey mi?

Kılıçdaroğlu genel başkan olduğu kongrede ‘korku imparatorluğunu yıktık’ dedi. Eski CHP’de bir imparatorluk vardı demek ki. Üstelik CHP’yi korkuyla yönetiyordu. ‘Şimdi korku imparatorluğu yıkıldı yerine yeni CHP geldi’ dedi. Yeni CHP’ye meydan okuyan Muharrem İnce ‘asıl diktatör sensin’ dedi. CHP bu diktatör meselesine o kadar takıntılı ki, elde başka bir malzeme yok."

Konuşmasında HDP’yi de eleştiren Bostancı “terör meselesini çözmemiz lazım. HDP’ye sadece şunu söyleyeceğim. Geçmişte Anadolu’yu dolaşırken ‘HDP’nin Türkiyelileşme projesi var HDP’yle aynı kanaati paylaşmıyorum ama HDP’ye oy vermeyi düşünebilirim’ diyorlardı. Bugün dolaşırken arkadaşlar ‘HDP’yi Meclis’te istemiyoruz’ diyorlar. Ben halkın söylediğini söylüyorum.” dedi.

AK Parti grubu adına ikinci konuşmayı Grup Başkanvekili Mehmet Muş yaptı. Mehmet Muş, AK Parti’nin icraatçı ve reformcu yönünün, 2002’den bu yana iktidarda olmasında önemli bir unsur olduğunu kaydetti. İhracatın büyümeye katkısının artırılacağını belirten Muş, enflasyonun daha da aşağı düşmesini sağlayacaklarını ifade etti.

Şahısları adına ilk konuşmayı yapan MHP Afyonkarahisar Milletvekili Mehmet Parsa, “görüşmelere katılımın az olduğunu ve bir heyecansızlık olduğunu savundu. Parsak “İçişleri Bakanı Efkan Ala, ‘kapılarını kırıp gazetecileri gözaltına almak için yasalara gerek olmadığını, Anayasayı ise zaten tanımadığını’ söyleyebilen bir İçişleri Bakanı olarak kayda geçmiştir” diye konuştu.

Parsak’ın sözleri üzerine kürsüye çıkan İçişleri Bakanı Efkan Ala, “Bir paralelci yalanı bana izafe ederek bana söyledi. Elinize tutuşturulan kulağınıza üfleneni burada söylemeyin. Bizim siyaset yapma nedenimiz bizim dünyaya geliş nedenimizdir. Sizler mevzuata hapsolan bir siyaset izleyebilirsiniz. Bizler mevzuata uyuyoruz ama değiştirmek için burada siyaset yapıyoruz. Türkiye’de darbe teşebbüsü olmuştur. Darbeyi neyle önleyeceğiz, tankla gelirlerse tankın üzerine çıkarız, kapıların arkasında planlarsalar kapıları kırarız.” şeklinde konuştu.Cihan

Editör: TE Bilisim