Mansur Yavaş'tan Turgut Altınok'a belgeli yanıt. Kızının Londra'daki evini nasıl aldığının belgelerini paylaştı Mansur Yavaş'tan Turgut Altınok'a belgeli yanıt. Kızının Londra'daki evini nasıl aldığının belgelerini paylaştı
Bunlar...

Ülkücü düşmanlıkları kadim bir düşmanlıktır bunların, yenemedikleri bir düşmanlık. Sıkılı yumruklarla bezenmiş “lâ ilâhe illâllah” yazılı afişlerin altında bin bir afra tafra ile mücahit pozları verdikleri, fakat bırakınız cihat etmeyi, tek yumruk sallayacak cesaretlerinin olmadığı, ‘70’li yıllarda üniversitelerde sol örgütlerin tahakkümünü ‘işbirliği’ veya ‘korkuyla sinerek’ savuşturdukları yıllarda yüreklerine yerleşmiş bir düşmanlıktır bu.

Ülkücüler kadar cesur, Ülkücüler kadar gözü kara, Ülkücüler kadar özü sözü bir, Ülkücüler kadar fedakar, Ülkücüler kadar vatansever, Ülkücüler kadar memleket sevdalısı, Ülkücüler kadar idealist, Ülkücüler kadar hasbi, Ülkücüler kadar hesapsız ve Ülkücüler kadar mert olamadıkları yıllardan gönüllerine yerleşmiş bir düşmanlıktır bu.

Kervan, katar, kafile önlerinden geçen ‘Al-bayraklara sarılı Ülkücü şehitlere yüzlerini buruşturarak baktıkları yıllardan kalma bir düşmanlıktır bu.

En üst düzey siyasetçisinin bile bir semt ocak başkanımızın yanında ezilip büzüldüğü yıllardan kalma bir düşmanlıktır bu.

12 Eylül darbesinin tankları altında ezilen, Mamak’ta akıl almaz işkencelerden geçen, başından namaz takkesini çıkarmadığı için dipçik darbeleriyle şehit olan, dillerinde Kelime-i Tevhit, erkekçe idam sehpalarına yürüyen Ülkücülerin destanlaşan mücadeleleri altında ezildikleri yıllardan kalma bir düşmanlıktır bu.

Ülkücülerin Dudayev’e cephe arkadaşı, bunların ise Hikmet yar’ın dizinin dibine çöktükleri yıllardan, Ülkücülerin Butros Gali’yi Türkiye ’ye gelmekten alıkoyarken, bunların Kaddafi’nin çadırında azar işittikleri yıllardan kalma bir düşmanlıktır bu.

Ülkücülerin “Namlusunu milletine çevirmiş tankı selâmlamam” dedikleri, 28 Şubat’ta, önlerine konan kararları uysal bir koyun gibi imzaladıkları, liderlerine ‘sin-kaf’lı hakâret eden bir general için, “O da bir gün RP’li olacak” dedikleri yıllardan kalma bir düşmanlıktır bu.

Ülkücülerin ‘bu ülke’nin Enverleri, Akifleri, Kuşçubaşıları, Zenci Musaları olduğu, bunların ise Damat Feritleri, Ali Kemalleri olduğu yıllardan kalma bir düşmanlıktır bu.

Onulmaz bir yaradır Ülkücüler bunlar için.

Bunlar, referandum öncesinde timsah gözyaşlarıyla Mustafa Pehlivanoğlu’nun mektubunu TBMM ’de okurken ‘riyakar’, bunlar, mitinglerine İ. Melih Gökçek’in sahte ülkücülerini doldurup, Bozkurt pankartları açtırırken ‘sahtekâr’, bunlar Ülkücüler için “doğru dürüst Fatiha okumayı bile bilmezler” derken ‘müfteri’, bunlar, Kazlı çeşme’de Muhsin Yazıcıoğlu’nun fotoğrafıyla “buradayım” yazan pankartı açarken ‘istismarcı’, bunlar, gencecik çocuklara biber gazı sıkılırken, sokak aralarında sopalarla dövülerek öldürülürken haksızlık karşısında susan ‘dilsiz şeytan’, bunlar…

Apo posterlerinin açıldığı, PKK’nın kimlik kontrolü yaptığı gösterilerde ‘korkak’, Lice’de 170 çukur kazılan ve adına şehitlik denen çukurluğun açılışında yol emniyeti sağlarken ‘gafil’, bunlar…

Oslo’da devletin haysiyetini yatırdıkları pazarlık masalarında ‘işbirlikçi’, bunlar, 9 vatandaşımızın İsrail askerleri tarafından katledildiği Mavi Marmara’da ‘kolpacı’, bunlar, İmralı’da ‘süt dökmüş kedi’, Kabataş’ta ‘yalancı’, bunlar…

Bunlar, ‘siyasal İslâm’ın cahil çocukları...

Bunlar, zinayı suç olmaktan çıkarırken ‘hayâsız’, bunlar, PKK’nın ekin gibi biçtiği şehitler için ‘varsayın ki trafik kazasında öldüler’ derken ‘insafsız’, bunlar, belediye şirketlerinin içini boşaltırken, ‘beyt’ül mal faresi’...

Bunlar, ne kadar atıl dururlarsa dursunlar, ‘açılım süreci’ adı altında başlattıkları bölünme süreci karşısında, bu aziz milletin istikbali için en güçlü fikrin Ülkücülük ve en güçlü potansiyelin Ülkücüler olduğunu bildikleri için siyasi nezaketi ve Üzerlerinde zaten sakil, iğreti ve emanet duran devlet terbiyesini bir tarafa bırakıp Ülkücülere savlet ederler.

Ülkücülerin vatan sevgileri imanların-dandır, millet sevgisi imanların-dandır, ölümler karşısındaki umarsızlıkları imanların-dandır, şehitliğe ve şehitlerle sadakatleri imanların-dandır, vatanın ve milletin bekası için gerektiğinde hem yardan hem serden hemen vazgeçebilmeleri imanların-dandır.

Hüseyin Çelik’in hakaretlerinin muhatabı Ülkücüler değil, olsa olsa açılım süreciyle içine düştükleri psikolojileri sebebiyle cami duvarıdır. (a.i)

Editör: TE Bilisim