Türk milletinin temelini teşkil eden milli ve manevi değerlerin yuvası aile kurumu sarsılıyor. Sözlü ve yazılı medyada, internet medyasında tecavüzle alakalı en basit haberler rekor seviyede okunuyor. Bu ne anlam ifade ediyor? Bu hayra alamet bir gelişme değildir. Bugün insanlık şehvetin, cinselliğin girdabında çırpınıyor. Mutluluğu bataklıklarda arayan bir hayat tarzı, modernlik diye takdim ediliyor. Kadın bedenini ticari meta olarak olabildiğince sömüren ahlaksız bir hayat tarzı, kokuşmuş kültür insanlığın son merhalesi midir? Çarşaf çarşaf kadın resimleri, yüz kızartıcı cinsellik sahneleri  reyting için hiçbir ahlaki ve yasal müeyyide tanınmadan zoraki izlettiriliyor. Her toplumun yaşamını belirleyen kültürel kalıplar ve inançlar vardır. Bu değerler bugün küresel bir tehditle yok olmaya zorlanıyor. Tek temeli Yahudi-Hristiyan hayat tarzı hiçbir sınır tanımadan çocuk, genç ve yetişkin demeden insanlarla buluşturuluyor. Dünyanın tek renge boyanması gibi birkaç kültürün, medeniyetin ve inancın doğal etki alanı ilan ediliyor. İnsanoğlu, bu kültürel saldırıları modern diye takdim edilen hayat tarzı karşısında savunmasız ve yalnızdır. Batı toplumlarının emperyalist uygulamaları ile kendilerine kurdukları dünya kendi insanlarına mutluluk getirememiştir. Sanki kendileri dışındaki insanlar, onların her türlü doğal yaşama alanıymış gibi her geliştirdikleri kavram ve imkanlar ahlaksızca dayatılıyor. Ülkemizde genç nüfus, başta hiçbir etik sınılama tanınmadan tüm toplumsal varlığımız manen yok olmaya zorlanıyor. İnanç ve kültürel kodlarımızın içleri boşaltılmış, bu değerler bir samyeline maruz bırakılmıştır. Bu azgın şehvet, sınırsız ahlak tanımayan, sadece ben anlayışlı hayat artık genel kabul görme sınırlarını zorluyor. İnsanları tarikatlara sınırlı sayıda teslim ederek bu boşluğu telafi etmek gibi savunma refleksi gösterilmiştir. Halbuki her köy, mahalle, şehir doğal ve sosyal oto kontrolün olduğu bir kültür ve medeniyetten geliyoruz. Ama ülkede 15 seneye yaklaşan muhafazakarlık değerleri, olabildiğince iktidar malzemesi yapanların elinde gençlik feryad ediyor. Sokaklar güvensiz; genç, yaşlı herkes bu gidişattan ümitsizdir. Olamaz! Bu gidişat hayra alamet değildir. Artık bu sokaklar daha fazla bu kötü gaz birikimine dayanamaz. Ümraniye çöplüğü gibi sosyal bir patlama ile  biriktirdiğiniz sorumlu olduğunuz çöpün altında kalırsınız. Öze dönerek manevi değerleri olan dini ve milli eğitimle Türk milleti, bayrak, vatan, millet ve aile değerlerine dayalı bir toplumsal gelecek inşa etmelisiniz. Yoksa kendi evlatlarınız için ne kadar imkan sağlasanız da bu tablo sizi yutar. Evlatlarınız bu sokaklarda gelecekte mutlu olamaz. Ülkenin kalabalık sokakları gelecekte güvende olmalıdır. Bunun için de öze dönüş dini ve  milli kavramların içini boşaltarak değil; onların acımasız gerçeğine, hükmüne teslim olamadan hiçkimse gelecekte mutlu olamaz. Gençleri şehvet ve cinselliğin tutsağı yaparsanız ilgi patlama yapar. Ama bu geri döner kimi silip süpürür onu Allah bilir. Allah ad ve lût kavminin akibetinden milletimizi ve insanlığı korusun.