‘’ Tek başınalık cesaret gerektirir. Kendinle başbaşayken huzurlu ol, keyfini çıkar. Tek başınalık ve sessizlik, düşünle birleşmen ve onu gerçeğe dönüştürme gücünü kazanman için gerekli araçlardır. ‘’

Der  Tanrılar Okulu’nun değerli yazarı, Stefano D’ Anna…

Tam da bu yüzden, cesareti olmayan çoğunluk tek başına kalmaya, olmaya  bir türlü cesaret edemediğinden, kendisiyle dost olmaya çalışmak yerine, zamanını ‘’anlamsız sosyallik ‘’ ile çarçur eder durur.

Kendini bilmek, insanın kendisi ile kuracağı sağlam bir dostluk gerektirir. El verip, sevmezsen aydınlık kadar karanlık yönlerini, kucaklamazsan her bir vehçeni ne dünyayi ne de insanları yeteri kadar sevebilirsin.

Çoğu zaman ‘’uzun maraton koşu ‘’ suna benzetiyorum kendini tanıma yolculuğunu. Aynı koşudaki gibi, kendi içimize bakma alışkanlığımız, pratiğimiz ne kadar ise; o kadar yol alıyoruz bu yolculukta…

‘’ İçeride ne varsa, dışarıya onu yansıttığımız için, çözüm sadece bir tane aslında; ‘’ kendine geri dönmek’’ Yargılamadan.. ‘’ J

İnsanoğlu, ne yazık ki, bir çok zaman kendini çok sert yargılarla eleştiren bir varlık. Oysaki, kendi kendimizin kabulüdür, başkalarını olduğu gibiyle kabul etmenin anahtarı..

Doğadaki her şey mükemmel bir kusursuzluk içindeyken ve biz de olduğumuz halimiz ile ‘’ tam ve bütün ‘’ iken – çünkü bu dünyadaki varlığımızın bir sebebi var – hissettiklerimize, kendimize dair olan ‘’ o çok sert eleştiri ve yargılarımız ‘’ kendimize olan sevgisizliğimizin en büyük göstergesi sayılmaz mı ?

Çok sevdiğim bir cümle var.

‘’Tanrı, kendi kendisine yardım edenlere yardımcı olur. ‘’

İnsanız...kusurlarımızla mükemmeliz.

Peki nedir kendini sevmek ? İnsan kendine nasıl şefkatli olur ?

Bu soruların cevabı çok uzun olsa da, özeti var aslında. J

Sevmenin özü, yargılamamaya dayanır. Ne kendini, ne de başkalarını…Sevgi, ’’Bir’’lik deki öz’ü görebilme kabiliyetidir. Hiç kimsenin benden ayrı olmadığını, herşeyin bir ve bütün olduğunu.. evrenin, yeryüzündeki herkesin istisnasız benim parçam olduğunu, tam da içimde bir yerde, beni aynalayan bir dünya olduğunu kavramaktır.

Kendini sevmeyi bencillik ile karıştırmadan, paylaşarak, hem kendimize hem de başkalarına yardım ederek, kendimiz ve başkaları ile kuracağımız sevgi bağları, bizi hayata her geçen gün daha da bağlayacak. Yaşadığımızı hissetmenin en güzel yollarından biri ise bağ kurmak…

Sevgi de, tüm yaratımın temeli ve insanlığın yüksek amacının en büyük parçasıdır.

Sevgi ile inşa edilen nice güzel yaratımlara…

 

Ülgen Hakkında: ‘’ Yenilensen’in kurucusu, Kendini arayan insan canlısı ‘’