Maalesef!.. Yine bir hatırlatmada bulunacağım.. 30 Mart mahalli seçimleri arifesinde Dışişleri Bakanlığı’nda düzenlenen zirvede “seçim öncesi gerekirse Suriye ile savaş çıkarılabileceğine” ilişkin iddiaları içeren sızdırılan ses kayıtlarından..
Ana unsur neydi?
Süleyman Şah Saygı Karakolu...
İddialarda(!) neler vardı?
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu:
“Başbakan, Süleyman Şah Türbesi’nin bir imkan gibi değerlendirilmesini istiyor bu konjonktürde.” 
MİT Müsteşarı Hakan Fidan:
“Gerekirse Suriye’ye 4 adam gönderirim. Türkiye’ye boş alana 8 füze attırıp savaş gerekçesi üretirim. Süleyman Şah Türbesi’ne de saldırtırız.” 
O günlerde bu iddialar yalanlanmadı. Tam tersine; iktidar  “paralelciler dinledi ve sızdırdı”  diye seçim öncesi havayı kendi lehlerine çevirecek çok başarılı(!) psikolojik ve algı operasyonuna imza attı. Tezgahların gerçek perde arkasını bilemeyen yığınlar  “vatan haini paralelciler devlet sırlarını da ifşa etti”  diye iktidara destek verdi.  
“Geçmiş geçmişte kaldı”  demeyin. Her türlü manipülasyon teknikleri artık hayatımızın vazgeçilmez parçaları oldu.
Bu hatırlatmayı niye yaptım?
Çok yakın vadede nasıl olsa seçim yok. Seçimle bağlantılı ufak tefek duygusal(!) kaygılarınız da yok. Belki bugün, güncellenen tezgahları daha iyi anlarsınız diye..
Son günlerde ABD medyası ile birlikte havuz ve yandaş medya aynı senaryoyu dehşetle işliyor..
Türk toprağı olan Süleyman Şah Saygı Karakolu’ndaki bordo bereli aslanlarımızın ısrarla IŞİD tarafından rehin alındığını iddia ettiler. Genelkurmay, yalan olduğunu ilan edince fos haberlerini bu sefer “IŞİD çemberi” olarak değiştirdiler. Görsel ve yazılı medya vasıtasıyla ısrarla bir altyapı hazırlanıyor. TSK kaynaklarına her gün dönüp dönüp  “Süleyman Şah’a  bir tehdit var mı”  diye sormaktan biz, onlar da  “şu an için yok. Yazılıp çizilenler yalan. Askerlerimiz ve toprağımız son derece güven altında” demekten bıktık. 
Ama gelişmeleri dikkatle takip eden güvenlik kaynaklarının ciddi endişeleri var. Şöyle;
 “PKK-YPG’nin, IŞİD kılığında Süleyman Şah Saygı Karakolu’na bir saldırı da bulunması.” 
Sağlam kaynaklardan edindiğim iki yeni bilgiyi de sizlere aktaracağım;
1) Suruç’a, Türk topraklarına -şu satırların kaleme alındığı dakikalara kadar- düşen 2 artı 3 havan topu mermisi.. Kukla basın organlarının cayırtılarına bakarsanız; IŞİD’in havan topları. Gerçek ise tam tersi. Sağlam kaynaklar, havan topu mermilerinin Ayn el-Arap’tan Kürt bölgesi içinden YPG unsurları tarafından atıldığını tespit etti ve buna karşılık 14 havan topu mermisi ile karşılık verildi. Sınırımızda PKK ve sivil uzantılarının yarattığı karmaşa ortamı ve provokasyonlarla geriye kalan yorumu sizlere bıraktım.
2) Güvenlik birimleri, terör bölgesinde hız kazanan ayaklanma hareketleri ile birlikte kırmızı alarma geçti. Tüm hassas birimler, terör örgütü PKK’nın, IŞİD kılığında büyük yerleşim merkezlerinde, sansasyonel eylemler gerçekleştirme ihtimaline karşı gelen bilgiler  çerçevesinde uyarıldı.
Şimdii!.. Son günlerde Recep Erdoğan’ın  “çözüm süreci”  sözcülerinin yaptıkları ters manipülasyonlara daha çok dikkat edin!..
En son Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan’ın Kandil alçaklarına  “Yan gelip yatıyorsunuz. Gidin Kobani’de savaşın”  sözlerine..
Eli kanlı terör örgütüne yabancı bir ülkenin topraklarında  “gidin savaşın” demek, davetiye çıkarmak, T.C. Başbakan Yardımcısının mı işi?..
Bu lafları hangi doğrular üzerinde savunabilirsiniz?..
O zaman, sizin çıkıp da terör örgütünü destekliyor diye Avrupa ve bazı ülkelere yaptığınız sözde eleştirilerin ne inandırıcılığı ve ne meşruiyeti kalır?..
Amaa!.. Biz sıradan vatandaşlar bu tiyatroya ne diyoruz?..
Kayıkçı kavgası...
IŞİD, PYD-YPG. PKK.. Hepsi ABD’nin manivelası..
Orta Doğu projesi ile birlikte güncellenen  “çözüm süreci”  de  “Kobani” ye havale edildi.
PKK’nın sivil uzantıları ve de çakma belediye başkanları niye her gün Suruç’ta nöbet tutup, halkı kışkırtıyor?..
PKK’nın eli kanlı katilleri ile sivil sözcüleri niye tampon bölgelere karşı çıkıyor?.. ABD’nin amacı terörü yok etmekse tampon bölgelere neden soğuk bakıyor?..
Sizlere, biraz da çok merak ettiğiniz, dünkü Genelkurmay’ın Bakanlar Kurulu brifinginden bilgi ve hava aktardım..
Öyle görünüyor ki; Recep Erdoğan projelerini yine MİT’e havale edecek.
YENİÇAĞ’ı izlemeye devam edin.. Eğer tiyatro seyretmekten bıktıysanız!..