Gümüşhane’nin evladı Akçahisar köyünden hemşerimiz Tokat Gazi Osman Paşa Üniversitesi tarih bölümü öğretim üyelerinden Prof. Dr. Alpaslan Demir, Gümüşhane Tarihinden Kesitler adlı kitabında Gümüşhane için tarihe ışık tutan bilgiler sundu.

Kanuni Sultan Süleyman’ın İran seferi sırasında güzergahı üzerinde görüp imarını emrettiği ve bölgedeki madenler özellikle de gümüş madeninin çokluğu nedeni ile şehre Gümüşhane adını vermiştir. Şimdi şehre “Argyropolis” ismi takmak hem bölgenin fatihi olan Fatih Sultan Mehmed’in, hem daha şehzade iken bölgenin fetihlerle Osmanlı topraklarına katılmasını sağlayan Yavuz Sultan Selim’in hem de şehrin ve bölgenin imarına büyük önem veren Kanuni Sultan Süleyman’ın ruhlarını incitir.

Bölgenin tarihi topoğrafyası ve isimlendirilmesi ile ilgili bölgede tarihsel ve toplumsal değeri olan iki dere hakkında da ayrıntılı bilgi veren Prof. Demir, Aşağı dere, Tekke Akçakale sınırından başlayan Zigana arasına kadar olan bölgedir, Yukarı dere ise yine bu sınırdan Vavuk dağına kadar olan bölge olduğunu kaydetti. 

Bu derelerden Aşağı dereyi Fatih Sultan Mehmed, Yukarı dereyi ise Yavuz Sultan Selim Osmanlı topraklarına katmıştır.  Toplumsal yapı içerisinde bilindiği üzere Aşağı derede Kemence, Yukarı derede davul zurna ve yer yer tulum çalınır.

Yörükler - Kökeni ve tarihçesi Yörükler - Kökeni ve tarihçesi

(Okunuşu: "Hâzihi mezâru’ş-şerifeti’l-merhûm el-mağfûr Baba Çağırgan Evliyâu’s-sâlikati harrarahu fî mâhı Receb senete tis’îne vetis’amie" )
Açıklaması: Burası merhum, mağfur, feryad eden Evliya Çağırgan Baba’nın şerefli mezarıdır. 990 yılının Recep ayında (Temmuz 1582)

Gümüşhane’nin manevi hamurunu yoğuran ve Tekke’de bulunan Bir Anadolu Alpereni olarak bilinen ‘Çağırğan Baba’ türbesini kaç kişi ziyaret etmiştir? Kaç kişi onun yolunun manevi ışığı ile aydınlanmış onun yapmaya çalıştıklarını anlamaya çalışmıştır.

Ya da Gümüşhane ili Ķürtün ilçesi Taşlıca’da bölgenin fethinin alt yapısını oluşturan Güvenç Abdal Hacı Bektaşi Veli’nin verdiği görevle gelmiş ve önce Gümüşhane başta Doğu Karadeniz’e Türk İslam mührünü vurmuş Fatih ve Yavuz’un yaptığı fethin alt yapısını hazırlamış, Trabzon Tebriz Turan hattını ebedi Türk İslam yurdu yapmıştır. Bu anlayış ve çabayı görmeye, anlamaya, bilmeye çalışmıştır.

Mesele o dur ki Gümüşhane’de tüm kamu kurum ve kuruluşlarında, üniversitelerinde ve tüm Sivil TK’larda acil bu konuda konferanslar düzenlenmeli. Yapılan çalışmaların yayınları yazılı ve görsel basında yer almalı. Tüm Türkiye’nin hatta tüm dünyanın dikkatine sunulmalıdır. Böyle çalışmalar yapmak tarihi yapanlara saygının gereğidir. Doğruların yazılması, çizilmesi, öğretilmesi, öğrenilmesi noktasında tarihe ve ceddimize şeref borcumuz vardır. Öyle bir borç ki birileri çıkıp ta Türklerin kanı ile İslamlaşmış beldelerin adlarını Türklerin ve Müslümanların düşmanlarının adlarını çağırmaya kalkmasın. Çağırgan Babanın çağrısını sadece kulaklarımızla değil tüm ruhumuzla duyalım.

Editör: TE Bilisim