Bu yerinde tespiti açmak gerekiyor demiştim. Kimse açmadığına göre ben “kendimce” açayım:
16. asır ortaları Türk denizinin yükselişinin inişe geçtiği zamandır. Denizimiz kimi yerde biraz daha erken kimi yerden biraz daha geç çekilmeye başlamıştır.
Bu cezir dönemi 20. Asrın ilk çeyreğine kadar devam etti. Burada bütün arkadaşların tarih bilgisine güvenerek özet geçiyorum.
1922 Sakarya meydan muharebesini kaybetseydik belki de denizimiz tamamen kuruyacaktı. Ama “yedek subay” harbi de denilen Sakarya dönüm noktası oldu. Sonra cumhuriyet kuruldu. Yani cumhuriyet Mustafa Kemal ve silah arkadaşlarının ve onlara güvenerek şehitlik şerbetine koşan irfan sahibinin eseridir. Cumhuriyet Türk denizinin yeni med döneminin başlangıcıdır. Bedeli çok ağırdır ve onun için cumhuriyet çok kıymetlidir. O bedel ilim ve irfan erbabıdır. İlimleriyle irfanlarıyla Türk milletine hizmet etmek üzere yola çıkmış körpecik dimağlar can vererek, toprağakan dökerek cumhuriyeti kurulmasının bedelini ödediler. Onun içim Atatürk’ün ifadesiyle “bazı bedhahlar” cumhuriyetin kıymetini bilmezler. Ama TC Türk denizinin çekilişini durduran, yükselişini başlatan dönüm noktasıdır. Bedeli şehit olan ilim ve irfandır. “Mahiler Derya içre deryayı bilmez”, ama bu yükseliş devam ediyor; bedhahların sebep olduğu inkıtaları uzatmamak için çok çalışmak mecburiyetindeyiz.
Prof. Dr. Orhan Kavuncu
Prof. Dr. Orhan Kavuncu
Editör: TE Bilisim
