Millî Eğitim Bakanlığı, 2013 yılından beri üzerinde çalıştığı müfredat taslağını “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” adıyla tartışmaya açtı. Bir hafta içinde görüşlerinizi bildirin, dediler. Biz de emriniz olur dedik, Görüşlerimizi bildirdik! Benim meselem Türkçem, sağlam Türkçe istiyoruz. Bunu daha önce yazdım.

Ziya Gökalplar, Ömer Seyfettinler, Prof. Dr. Muharrem Erginler, Prof. Dr. Faruk Kadri Timurtaşlar, Prof. Dr. Necmettin Hacıeminoğulları asıl Türkçenin bütün ayrıntılarını ortaya koymuşlardır. Sağlam Türkçe için bu saydığımız isimler temel alınacak mı? Kitaplarını inceleyin, üslûplarını inceleyin, Türkçemiz üzerine yazdıklarını inceleyin. Bir itirazı olan varsa buyursun!

Üslûp için asıl hangi yazarlar esas alınacak? Ve bu esas alınacak yazarların kitapları mekteplerde sırf Türkçeleri için okutulacak mı?

Bu köşede çok önce bu isimleri sıralamıştım:

“Türkçemizi iyi kullanmak için eskileri okuyun derim... Değiştirilmemiş metinlerinden olmak şartıyla Ahmed Rasim’i, Ahmed Hâşim’i, Yahya Kemal Beyatlı’yı, Abdülhak Şinasi Hisar’ı, Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nu, Falih Rıfkı Atay’ı; Faruk Nafiz Çamlıbel’i, az beriye gelirsek Peyami Safa’yı, Ahmet Hamdi Tanpınar’ı, Orhan Şaik Gökyay’ı, Hüseyin Nihal Atsız’ı, Necip Fazıl Kısakürek’i... elinizden bırakmayın.”

***

Yeni Anayasa Çalışmalarının Vazgeçilmezleri Yeni Anayasa Çalışmalarının Vazgeçilmezleri

Mekteplerde kesinlikle okutulması gerekli bir kitap daha var:

“Türk Kimliğinin Kaynakları”. Yazarı Prof. Dr. Vahit Türk. (Töre-Devlet Yayınları, 555 s.)

Vahit Türk lisansta Prof. Dr. Zeynep Korkmaz’ın danışmanlığında “Nihal Atsız’ın Ruh Adam Romanında Dil ve Üslup”, yüksek lisansta Prof. Dr. Ahmet Bican Ercilasun’un yönetiminde “Hatiboğlu Bahrü’l-Hakayık-Transkripsiyon”, doktorada Prof. Dr. Tuncer Gülensoy’un yönetiminde “Ali Şir Nevâ‘î Mecâlisü’n-Nefâis İnceleme-Metin-Dizin” tezlerini hazırladı. Trakya Üniversitesi’nde Prof. Dr. Necmettin Hacıeminoğlu’nun yanında yedi yıl asistan olarak bulundu.

Prof. Dr. Vahit Türk’ün 20 dolayında kitabı var.

Bu ayrıntıları özellikle verdim. Dilde ve fikirde mücessem, sağlam bir isim olduğunu göstermek istedim. Millî Eğitim Bakanlığı’nın pek çok sevdikleri “maarif” adlandırmasından yürürsek, sorarım, Mustafa Kemal’in tam da İstiklâl Savaşı’nın ortasında neden Maarif Kongresi topladığını biliyorlar mı? Ve Mustafa Kemal’in Maarif Kongresi’nde yaptığı konuşmayı hiç dikkate aldılar mı? (Bunlara sonra geleceğim.)

***

Vahit Türk’ün “Türk Kimliğinin Kaynakları”nın ayrıntısına gireceğiz.

“Türk Kimliğinin Kaynakları”, büyük boy ve hacimli. “İçindekiler”den bazı başlıkları vereceğim:

“Kimlik Oluşması ve Türk Kimliği / Milliyetçilerin Sorumlulukları / Tarih ve Kimlik / Dil ve Kimlik / Türk Tasavvufu / / Türk Müslümanlığı / Türkistan Bilgi Okulu / Türkler, Arap Coğrafyasında / Türklerde Yol Ayrımları / Macarlar ve Attila / İyi Kağan, Kötü Kağan / Destanla Doğan Türkler: Oğuzlar / Selçukluların Doğuşu / Anatolia; Anadolu ve Yurt Oluyor / Yıldırımı Eriten Demir ve Timurlular / Hint Yarımadasında Üçüncü Dalga / İr Ülkesi Tur Ülkesine Dönüştü / İl Gider Töre Kalır: Anadolu'da Türklük / Cihangirane Bir Devlet Çıkardık Bir Aşiretten / Cihan Hâkimiyetine Doğru / Tarih; Ne İçin/Kim İçin? / Kalem ve Kılıç / Çöküşe Doğru / Devlet mi, Millet mi? / Vatanseverlik / Vatan Satkınlığı (Hainliği)! / On Dokuzuncu Yüzyıl; Aydınlanma Çağı / Türk Yurtlarında Basın / İttihat ve Terakki Cemiyeti / Bilgi Yuvaları / Üç Tarz-ı Siyaset / Yönetim Saraydan Partilere Geçiyor / Türk’ün Ölüm Belgeleri: Mondros ve Sevr / Anadolu Silah Başına / Kurtuluş Yolunda Milletin Azim ve Kararı: Kongreler / Kutlu Sancı, Kutlu Doğuş: Kuvayı Milliye / Lozan / Büyük Dönüşümler Çağı: Yirminci Yüzyıl / Son Dönem Türk Devletleri.”

***

Vahit Türk“Söz Başı”ında emperyalistlerin oyununa dikkati çekiyor:

“Ellerindeki imkânları yitirmek istemeyen sömürgenler ya da emperyalistler, kendi ulus kimliklerinin gelişmesi ve bütün bireylerinin ortak paydalarda bulu­şarak bu kimliği gururla taşıması için her yola baş vurup bütün eğitim düzenleri­ni bunu sağlamak amacıyla oluştururken öteki ulusların buna yönelik çabalarını engellemek için de bin bir türlü tuzak kurmaktan geri durmadılar. Ülkemizdeki birtakım uygulamalarda ve Türk karşıtlığını körükleyici faaliyetlerde birbirinden oldukça uzak dünya görüşlerine sahip olan kimselerin bir araya gelebilmesi, be­lirtilen durumun sonucu olduğu gibi bunların aslında aynı kaynaktan yönetildik­lerinin de göstergesidir.” (s. 14)

Vahit Türk kimlik oluşması üzerinde dururken “din”i öne çıkarır:

“Ulus kimliğinin oluşmasında ve değişmesinde etkili ögelerden biri de dindir. Din hem tek tek bireyleri hem de bütün olarak bireyin çeşitli bağlarla mensu­biyet duygusu taşıdığı toplumu çepeçevre kuşatır, bireyin ve toplumun pek çok davranışına yön verdiği gibi yeni davranış biçimlerinin doğmasına da yol açar, kimliğin belirleyici öğelerinden biri olarak dili ve edebiyatı etkiler. Ulusun gele­neğinde var olan ve kimliğini belirleyen birtakım öğeler zaman içerisinde dinin koruyucu kanatları altına sığınır, hatta ‘kutsal’ kimliğine bürünüp dokunulmazlık şemsiyesi altına girdiği de olur, yer yer de dinin birtakım uygulamaları gelenek durumuna gelebilir. Bir dini benimseyip onun çizdiği çerçeve içerisinde yaşa­yan bir toplum, zaman içerisinde o dini, kimliğinin doğal bir parçası durumuna getirir. Dinlerin bireylerin ve toplumların hayatındaki büyük etkisi dolayısıyla bazen bütünüyle bir kimlikten başka bir kimliğe göçüş yani ‘asimilasyon’ da yaşanabilir. Bu durumun Türk tarihinde, onuncu yüzyıla kadar Türkçe konuşup Hristiyanlaştıktan sonra Slavlaşan Bulgarlar başta olmak üzere pek çok örneğini göstermemiz mümkündür. Bulgarlar örneğinin tam karşıtı olarak da Moğolistan dışına çıkan ve tarım kuşağındaki Türkler arasında yaşamak durumunda kalan Moğolların kısa sürede İslamlaşması ve Türkleşmesi gösterilebilir. Bu tür sosyal dönüşümleri elbette tek sebebe bağlamak doğru olmaz ancak dinin belirleyici sebeplerden biri olduğu rahatlıkla söylenebilir.”

Millî Eğitim Bakanlığı, yeni maarif için, “Türk Kimliğinin Kaynakları” kitabını liselerde bütün öğrencilerin önüne koymalıdır.

Arslan TEKİN - Yeniçağ

Editör: Kerim Öztürk