Eski İçişleri Bakanı ve bağımsız Ordu Milletvekili İdris Naim Şahin, 34 kişinin hayatını kaybettiği Uludere olayının MİT’ten gelen birden fazla resmî istihbarat raporları ve telefon bilgileri üzerine yaşandığını söylemişti. Uludere olayı vasıtasıyla TSK’nın terörle mücadelede operasyon yapmasının nisbi olarak önüne geçildiğinin altını çizen Şahin, böcekler üzerinden iftira atılan Emniyetin, istihbarat sağlaması ve operasyon yapmasının peyderpey sınırlandırıldığına dikkat çekmişti.
Bu açıklamalar tartışmaları da beraberinde getirdi. Cihan Haber Ajansı'nın (Cihan) sorularını cevaplayan Gök, bu kanaatini gelen bilgi ve belgeleri okuduktan sonra hazırladığı raporla kamuoyu ile paylaştığını ifade etti. Bu raporda işaret ettiği bütün noktaların İdris Naim Şahin'in söylediğini dile getiren Gök, "Uludere raporunda MİT'in sayısız defa gerek silahlı kuvvetlere ve hatta Uludere olayının gerçekleştiği 28 Aralık 2011 tarihinde yapılan MGK'dan bir gün önce MGK Genel Sekreterliğine sunduğu resmi bilgiler söz konusu. Bu bilgi belgeler elimizde mevcuttur. Bunun dışında MİT'in ayrıca yazılı müracaatlarından öte şifai bilgisine de ulaştığı İdris Naim Şahin tarafından bugün ifade edilmektedir. Bu bilgiyi İdris Naim Şahin, zamanın Başbakanı şimdi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, o zamandan beri bilmektedirler. Ortada olayın delillendirilmesi, sorumluların tespit edilmesi açısından bizzat devlet tarafından saklanmış bir istihbarat bilgisi vardır. Bugün bunun ifade edilmesi çok vahim bir tablodur. Bu tablonun içerisinde Başbakan vardır, İçişleri Bakanı vardır, devletin bütün kurumları hatta Milli Güvenlik Kurulu vardır. Çünkü Uludere olayı gerçekleştiği zaman Orgeneral Necdet Özel, MGK'da toplantı halindeydi ve bu bilgiler orada da paylaşılmıştır. Devletin bütün üst kademesinin bildiği ve karar verdiği bir hadisede, bugün İdris Naim Şahin, MİT'in bilgi verdiğini söylemek suretiyle bir başka boyut açmıştır." diye konuştu.
Bu olayda hayatını kaybedenlerin yakınlarının açtıkları hiçbir müracaatın sonuçlanmadığını dile getiren Gök, takipsizlik kararının ardından Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru yapıldığını ifade etti. Şahin'in açıklamalarının ardından aileler ve avukatların derhal mahkemeye, yargılamanın yenilenmesi konusunda başvurmaları gerektiğini belirten Şahin, kimse sorumlu bunun açıklanması hakları bulunduğunu vurguladı ve kendilerinin de bunun peşinde olduklarını kaydetti.
MİT kanununa rağmen böyle bir hesap sorulup sorulmayacağına ilişkin Gök, dönemin Başbakanı Erdoğan'ın 30 Aralık 2011 tarihinde "Bize MİT'ten gelmiş hiçbir bilgi yoktur, silahlı kuvvetlere giden hiçbir bilgi yoktur." diyerek resmen kamuoyunu yanıttığını söyledi. 3 yıl içinde Uludere olayının bizzat devleti yönetenler tarafından karartılmak istendiğini dile getiren Gök, "Bu itirafla beraber artık şu soruları sorma hakkımız bulunmaktadır. Kimdir bu MİT görevlisi? Bugüne kadar niçin saklanmıştır? Dönemin Başbakanı şimdi Cumhurbaşkanı bu konuyu bildiği halde MİT hakkında niçin soruşturma izni vermemiştir? Elbette MİT kanununda yapılan değişiklikle soruşturma yapma hakkı Başbakanın iznine bağlandı ama anlaşılıyor ki bu kanun çıkarılırken bütün bunlar düşünülerek çıkarılmış bir kanundur. Zamanın Başbakanı, İçişleri Bakanı, devletin bütün üst görevlileri bu konuda kamuoyuna hesap vermek durumundadır." şeklinde konuştu.
Açıklamanın çok ciddi olduğunu ve CHP olarak bir hazırlık içinde olacaklarını belirten Gök, tablonun kendi iddialarını doğrular mahiyette olduğunu ifade etti. Öldürülen 34 yurttaşın sorumluları belli iken bunun örtülmesine yönelik devletin müdahalesinin söz konusu olduğunu anlatan Gök, Şahin'in açıklamasının ardından tartışmanın başka bir boyuta geçtiğini kaydetti. Başbakanın soruşturma izni vermemesi, kişinin kimliği açıklanıp adalete teslim edilmemesi halinde devlet otoritesinin çok ciddi şekilde zaafiyet içinde olacağını ve yara alacağını vurgulayan Gök, konunun çok ciddi takipçisi olacaklarını söyledi.
Bir başka soru üzerine ise Gök, devleti yönetenlerin birbiriyle çelişen açıklamalarının söz konusu olduğunu ifade etti. Devletin artık ciddi bir devlet olmaktan çıktığına dikkat çeken Gök, devletin organları, devletin en üst düzey yöneticileri tarafından birbirine kumpasla suçlandığını kaydetti.
Kimin kimle iş tuttuğu, kim ne yaptığı belli olmadığı bir ortamda AK Parti iktidarına güvenmenin söz konusu olmadığını dile getiren Gök, iktidar demenin muktedir demek olduğuna dikkat çekti. AK Parti iktidarının devletin bütün kurumlarını, kurallarını çökerttiğinin altını çizen Gök, bunun altında kaldıklarını ve ülkede bir iktidar olmadığını söyledi. Türkiye'de bir iktidar olmadığını, nehrin akışına göre sürüklenen bir yönetim anlayışı olduğunu belirten Gök, güvenlik açısı başta olmak üzere her konuda çok ciddi zaafiyetleri barındırdığının ortada olduğunu ifade etti.
Editör: TE Bilisim
