Bir Bulgaristan Türkünün hikayesi! Bir Bulgaristan Türkünün hikayesi!
 1877-1878 Harbinde Erzurum'da çalışmış bir İskoç doktorun, kimsede olmayan mektuplarından:

 Dün çok dokunaklı bir tecrübe yaşadım. General yanıma gelip yürüyebilecek durumdaki bütün yaralıları cepheye göndermemi istedi, çünkü bir kuşatma ve açlık ihtimali vardı. Yürüyebilecek durumdaki bütün askerler 100 mil uzaklıkta 11.000 feet yükseklikteki dağların arkasındaki Erzincan’a gönderilecekti. Hava aşırı soğuktu biliyorum, çünkü hiç bu kadar soğuk yaşamamıştım. Elinden ve kolundan yaralı 50 asker vardı ve bunlar zorunlu olarak gönderildi, ama gönderilmeden önce onları hastane bahçesinde sıraya dizdim. O zavallı adamları bir görmeliydin. Üniformaları yırtık pırtıktı, ayaklarında ayakkabıları yoktu ve çok berbat haldeydiler. Bunların birçoğu iyi eski askerlerdi ve Rusları yenmişlerdi. Eğer iyi giydirilebilirlerse yine iyi askerler olacaklardı. Her birine büyük bir yün atkı, yün kazak, bir çift don ve iyi kalite bir çift çorap vermiştim. Bunların hepsi Lord Blantyre tarafından gönderilmişti. Ayrıca her birine 10 kuruş verdim. Bir cesaretlendirme olarak. O zavallı adamların ne kadar müteşekkir olduğunu bir görmeliydin. Ben yanlarından geçerken benim elimi ve montumu öptüler ve Allah’a bana bütün iyilikleri vermesi için dua ettiler. Şehrin çıkış kapısına kadar onlarla birlikte yürüdüm. Yol üstünde başka bir Türk hastanesinden gelenler daha katıldı ve onların durumu çok daha kötüydü.

Not: Bu Türk askerlerinn çoğunu yolda "kurtlar yedi"

Selahattin Tozlu

Editör: TE Bilisim