Bolulu bir öğretmenin Malatya Pötürge’de yürek burkan hikayesi! Bolulu bir öğretmenin Malatya Pötürge’de yürek burkan hikayesi!

KÜÇÜK KURŞUNLAR
Benim için üzülmeyin anam babam,
Silin artık gözyaşlarınızı.
Ve ikide birde insanlık bu mu? diye,
Haksız yere suçlamayın onları!
Çünkü onlar özgürlükçü,
Onlar uygar anam babam,
Çok uygar!
Baksanıza, kimseler korkmasın diye,
bombalarını bile,
çikolata renginde,
portakal şeklinde yağdırıyorlar…
Öyle olmasaydı,
ölmüş gibi susar mıydı bunca zaman,
insan haklarından sakız üreten,
örümcek ağı gibi örgütlenmiş ağızlar?

Dedim ya anam babam,
çok fazla da suçlamayın onları.
Kabul ediyorum, ‘Onlar her gün konuştukları şeytanı,
Tanrı biliyorlar.’
Ne olmuş yani,
o kadarcık kusur, kadı kızında da olur.
Tamam, bir de Hahamlar Kurulu’nun,
üç satırlık fetvası var…
Artık biz çocukları,
ve kadınları sevap diye vuracaklar.
Vursunlar be anam babam vursunlar,
Büyütecek ne var bunda o kadar.
Siz bilmezsiniz belki ama,
onların mutlaka bir bildikleri var.

Ah be anam babam!
Ben ne kadar dil döksem de faydasız.
Kolay kolay iyileşmiyor çünkü,
yarınlara doğru derinleşen yaralar.
Eminim siz şu anda,
kanatlanmış vahşetlerin ürpertisi içindesiniz.
Parçalanmış masum bedenler,
dağ gibi kördüğümler atmış umutlarınıza.
Ve yine çok iyi biliyorum,
şimdi bir yerlerde,
kapanmak için sizleri bekliyor,
kepçelerin apar topar açtığı toplu mezarlar…

Ah be anam babam!
Bakmayın benim çocuk olduğuma.
Aslında ben de her şeyin farkındayım.
Birazdan, bizleri de uyanmasız uykulara daldıracaklar.
Yerin göğün kayboluşundan belli.
Ama dedim ya,
benim sizden tek farkım, çocuk oluşum.
Çünkü ben, dağlanmış yüreğimin bile bir kuytusunda,
Bir tutam umut saklarım dar günler için.
işte tam şu anda,
o çocukça avuntularımla besleniyorum.
Hani, bedenlerimiz küçük ya bizim.
kuş kadar da canımız var zaten.
Yani en azından, çığlıklarımız duyulmasın,
ve o uygar ya da çağdaş uykular bölünmesin diye,
belki de biz çocuklara,
yağlı yağlı domdomlar yerine,
küçük küçük kurşunlar sıkacaklar!..
10 Ağustos 2006
Fuat DUYMAZ-Bağımsızlık Sevdası-Şiir-Kamer Yayınları 5.Baskı-Sayfa 31
    Bu şiir, İsrail’in 2006’da 2 askerinin kaçırılmasını bahane ederek Lübnan’a saldırıp 1500 kadar masum insanı katlettiği sırada, Türkiye’deki bir çocuğun, ‘Anne ya, çocuklara küçük kurşun sıkarlar değil mi? sorusunun yazdırdığı bir şiirdir…
    Çocukları küçük kurşunlara razı hale getiren küresel vampirliğin adını da, demokrasi götürmek koymuşlar…

ALINTI

Editör: TE Bilisim