Bir Bulgaristan Türkünün hikayesi! Bir Bulgaristan Türkünün hikayesi!

2 Ağustos 1964.

BM Barış Gücü'nde görevli İsveçli teğmen Willy Lindh Erenköy komutanı ile görüşür ve ona Rumların bölgeye binlerce asker, tank ,top yığdığını 3 gün içinde bölgeyi Türklerden temizlemek için büyük bir saldırı başlayacağını bildirir. Erenköy komutanı bu istihbarat üzerine savunma faaliyetlerini yoğunlaştırır. Nitekim 3 gün sonra düşman saldırısı başlar. BM Barış Gücü bölgeden ayrılır, uzağa çekilip Türklerin katliamını seyretmeye başlar. Willy Lindh ise saldırıyı durdurmak için Rum ordusu komutanlarına baskı yapar, başarılı olamayınca emrindeki 45 askerle bölgede kalmakta ısrar eder. Saldırı sırasında helikopter ve zırhlılarla Türk yaralıları alarak Lefke ve Lefkoşa hastahanelerine götürür.

5 Ağustosta başlayan saldırıların 3. Günü en kritik tepe olan Mali tepesi düşmüş, tepeyi savunan öğrenci komutanlarından Eşber Serakıncı ağır yaralanmıştır.Arkadaşlarından kendisini bir maki altına saklayıp çekilmelerini ister.öğrenci mücahitler istemeye istemeye bu emre uyar çünkü ateş yağmuru altında onu tepelerden Erenköy'e taşımak mümkün değildir. Gece olunca Willy Lindh'ten işgal edilen tepeye gidip Eşber Serakıncı'yı ve sakladıkları silah ve cephaneyi getirmesini rica ederler.Lindh yanına aldığı BM Barış Gücü askerleri ve bir mücahitle gidip yaralı komutanla silah ve cephaneyi alıp son savunma hattına getirir.Sonra yaşama şansı çok azalan Eşber komutanı Barış Gücü helikopteri ile Lefkoşa Rum bölgesi içindeki BM hastahanesine götürür, orda 9 saatlik umutsuz bir ameliyata alınan Eşber Komutan hayata tutunur, daha sonra Lekoşa Türk bölgesine nakledilir , 9 ay tedavi gördükten ve birkaç ameliyat daha olduktan sonra iyileşir, 1974 Barış Harekatına katılır, yeni kurulan Türk devletinde 30 yıl milletvekilliği,İçişleri Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı yapar. Değerli hocam, büyüğüm, yakın dostum Eşber Serakıncı şimdi 79 yaşında emekli olmasına rağmen hala milli mücadeleye fikri katkılarda bulunmaya devam ediyor.

Willy Lindh 8 Ağustos'da kurşun ve bomba yağmuru altında düşmek üzere olan Erenköy komutanına gelir. Komutanın yanında Denktaş vardır. Rumların büyük bir katliam yapacağını, kendilerinin koruma yapacağı sözünü vererek teslim olmalarını önerir. "Son kurşunumuza kadar savaşacağız son kurşunu kendimize sıkacağız" yanıtı alır. "Bari kadın ve çocukları verin onları kurtarayım " der. Bu kez kadınlar " Biz kocalarımız, oğullarımız ve öğrencilerle öleceğiz, onları bırakıp gitmeyiz" yanıtı alır. Willy Lindh bu kahramanların ölüme meydan okuyan olağanüstü onurlu duruşuna hayran kalır ve TMT ile işbirliği yapma, Türk halkının direnişine yardım etme kararı alır. Türk uçaklarının 8-9 Ağustosta Rum -Yunan ordusunu perişan etmesinden sonra ateş kes sağlanır. Türkiye'den silah Akışı devam etmektedir. TMT, diğer bölgelere yapılacak silah naklinde Willy Lindh'ten yardım ister.Tereddütsüz kabul eder. Teğmen bir arkadaşı ve 6 askeri ile Lefke, Lefkoşa ve Gaziveren'e BM kamyonları ve zırhlı araçlarına içinde silah ve personel nakline başlar. Ancak, para karşılığı Rumlara casusluk yapan bir başka İsveçli teğmenin ihbarı sonucu iki kamyon içinde Lefke'ye götürdüğü 4 ton silah ve cephane kurulan pusuda yakalanır. Olay dünya ve İsveç basınında manşet olur. Tutuklanır. İsveçe gönderilir  yargılanır 8 ay hapis cezası alır ve ordudan atılır. Hapisten çıkınca kimse iş vermez, dışlanır, aç kalır. 1965'de İstanbul'a gelir. Erenköy savaşına katılan öğrenci mücahitler de Türkiye tarafından geri çekilmiş ve bıraktıkları yerden öğrenimlerine devam etmektedir. Willy, Erenköy 'de arkadaş olduğu öğrencileri İstanbul'da bulur. Onu Kıbrıs öğrenci yurduna yerleştirirler. Kendi aralarında para toplayıp ona yardım ederler. Willy sonra Ankara'ya gider, oradaki Kıbrıs öğrenci yurduna yerleşir gazi öğrencilerin ve TMT'nin yardımları ile yaşar. İş bulur, rehberlik ve çevirmenlik yapar. Sonra Alanya'ya gider. Orda aynı işi yaparak 1970 e kadar Türkiye'de kalır. 1970'de ülkesine döner. Orda evlenir, 3 çocuğu olur. değişik işlerde çalışır. Sonra eşini alıp yeniden çok sevdiği Türkiye'ye döner, KKTC 'ye ziyaretler yapar. 2000 yılında Erenköy'de edindiği dostlarının da teşvikiyle İsveç gibi bir ülkeyi ve orda kalmak isteyen iki kızını terk ederek KKTC 'ye yerleşir. Erenköy'de tanıştığı Rahmetli liderimiz onu onore etti, protokol listesine aldı, plaketler verdi. Erenköy Mücahitler Derneği onu ONUR ÜYESİ yaparak minnet borcunu ödedi. Erenköy'den edindiği dostlukları 70 li yaşlarda sürdürüyorlar. 

Bu arada yaşadıklarını ve Kıbrıs Türküne yapılan saldırıları, baskıları anlatan "BM GÖZETİMİNDE SOYKIRIM" adlı bir kitap yazdı. belgesellerde konuşarak, anılarını ve tanıklığını anlatarak Türklüğün yanında durmaya, haklılığımızı anlatmaya devam ediyor 

Bugün 21 yıldır Alsancak'ta Malatya köyünde küçük bahçeli bir evde yaşıyor. Eşi kedi,köpek hoteli açtı,ona yardım ediyor. Haftada bir rehberlik yapıyor.kızı KKTC 'de evlendi, Lapta'da yaşıyor 2 torunu burada okuyor.kızı ve torunları çok güzel Türkçe konuşuyor. O KKTC'de çok mutlu, o bizden biri, o bir kahraman.

Tek üzüntüsü ülkesinde basının onu para ile silah kaçakçılığı yapan biri olarak takdim etmesi. 

Oysa O, "Ben Türklere haksızlık yapıldığını,onların haklı ve mağdur olduğunu gördüğüm için vicdanımın sesini dinleyerek onlara yardım ettim,tek kuruş almadım, talepte bulunmadım " diyor, ki gerçek de budur. 

Tanrı senden razı olsun Willy Lindh. Biz senden razıyız..

Editör: TE Bilisim